5 Yıl Sonra
Acı ile Bora'nın omzunu ısırmıştım. Benim çığlığım ile Bora'nın acı dolu bağırışı tüm hastane odasını doldurmuştu.
''Yumurtalıklarımın katilisin sen Bora!'' diye bağırdığım zaman Bora sadece sırtımı okşuyordu.
''Bir boka yaradığın yok. Yaparken acısını ben çekiyorum, doğururken de ben çekiyorum. Allah belanı versin Bora. Göbeğin çıkar inşallah, cırcır ol inşallah Bora!'' diyerek bağırdığımda farkında olmadan hemşire yardımı ile pilates topuna oturmuştum.
''Bir daha doğurursam ne olayım ben!'' diye bağırdığımda Bora önümde eğilmişti. Yüzü kadrajıma girdiği zaman darma duman oldum.
Ağlıyordu.
Doğuran ben, sancı alan ben,
Ağlayan benim kocam?
''Özür dilerim, özür dilerim. Ben bu kadar acı çekebileceğini düşünmemiştim, özür dilerim. Allah belamı versin, özür dilerim.'' dediği zaman sinirlerim bozulmuştu.
Ya cidden alınganlık yapılacak yer ve zaman mıydı burası?
''Bora, ağlama karşımda. Sinir kat sayım artıyor canımın içi. Sus, doğurayım sonra ağla.'' dediğimde bir anda gelen sancı ile çığlık attım.
''Bu sefer çık artık!'' diye bağırdığımda hemşire ve Bora beni yatağa oturtmuştu. Hemşire bacak arama baktığı zaman hızlıca konuştu.
''Başı gözüküyor! Yeni doğan setini getirin!'' diye bağırdığında ben istemsiz ıkınmaya devam ediyordum.
''Nil, sana söz veriyorum sadece 4 ıkınma yap. Güçlü, kuvvetli 4 ıkınma.'' dediğinde başımı salladım. Ben farkında olmadan Bora arkama oturmuş ve alnımdaki terleri siliyor, karnımı okşuyordu.
''İlk ıkın.'' dediğinde nefes alarak ıkındım. Nefes nefese kalırken başımı Bora'nın omzuna yaslayarak ona baktım.
''Hadi güzelim, yaparsın.'' dediğinde göz devirdim.
Tabi ki yapacaktım gerizekalı.
Hemşire konuşacağı an bir kez daha ıkındım. Artık bitsin istiyordum, çok yorulmuştum. Bedenim bunu kaldıramayacak gibiydi.
Bir kez daha ıkındım.
Vajinamdan çıkmaya başlayan bebeğimi hissettiğimde bir kez daha ıkındım. Ve son kez derin nefes alarak ıkındığımda rahmimde ve vajinamda olan rahatlama ile kendimi Bora'ya bıraktım.
Gelen ağlama sesi ile gözyaşlarımı akıtmaya başlamıştım bile. Bora'nın elleri yanağımı okşadığında ona baktım.
''Sana gerçekten tapıyorum, seni çok seviyorum.'' dediğinde burukça gülümseyerek hemşireye baktım. Bebeğimizin göbek bağını keserek benim göğüsüme yatırdıklarına gözyaşlarım tekrardan akmaya başlamıştı.
''İkinci doğumunuzu da başarıyla yaptınız Nil hanım. Tebrik ederim, çok yakışıklı ve büyüyünce canlar yakacak bir oğlunuz oldu.'' dediği zaman kahkaha atmaya başlamıştım.
Çünkü doğurana kadar bebeğimizin cinsiyetini öğrenmeme kararı almıştık.
''Burnu aynı ben.'' diyerek ağlayan Bora'ya baktım.
''Sus ben doğurdum, bana benzesin. Aden aynı sen, bari bu bana benzesin.'' dediğimde Bora gülerek bana baktı.
''Sana benzeyene kadar yaparız güzelim. Dert etme.'' dediğinde ona baktım.
''Git ya buradan, gerizekalı.'' dediğimde gülerek yanağımı öpmüştü.
Bora yanağımı öper öpmez oğlumuz ağlamaya başlamıştı. Hemşire oğlumuzu aldığında Bora'ya baktım.
![](https://img.wattpad.com/cover/302347405-288-k356858.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
505/ Texting
Ficção AdolescenteBilinmeyen: 505 ne demek biliyor musun? Bilinmeyen: Birini hem öldüren hem de hayatta tutan birşey için ifade edilir. Bilinmeyen: Sen benim için 505'sin. (Görüldü) Bilinmeyen: Ölü birini hayatta tutan kişisin. Bilinmeyen: Ölen ruhum, yaşamak...