8

3.3K 117 24
                                    

Uykumun arasında kapının yumruklanma sesi kulağıma ninni gibi geldi. Sarmaş dolaş olduğum bedene daha sıkı sarıldım. Ben sarılmaya çalıştıkça üzerine attığım bacağımı kaldırmaya çalıştı.. Gözlerimi açmadan daha sıkı sardım bacağımı beline..

“Ferah... Biraz daha uyanmazsan kapıyı kıracaklar!” dedi gülerek. Duyduğum sesi algılamaya çalıştım. Gözlerimi yarım açtım. Sarıldığım bedene baktım. Ben hiç böyle sımsıkı sarılıp uyumazdım!! Bakışlarımı adamın yüzüne çıkardım. 'Bununla mı uyudum ben ya!' diye sordum sessizce bilinç altıma.. Azgınlık başa bela!!

“Günaydın..” dedi gözleriyle gülümseyerek.

“Sen buradaysan kapıdaki ayı kim?” dedim boğuk bir sesle..

“Sabah sabah ne kadar tatlısın sen öyle!” kızdı yine.. “Muhtemelen Atay. Saat 10 oldu. Kalkalım artık!” dedi sinirle.

Üzerinden uyuşuk hareketlerle kendimi yatağın diğer tarafına attım. Üzerinden kalktığımda yataktan doğrulup ayağa kalktı.. Gözlerinin üzerimde olduğunu hissediyordum. Romantik bir tavır falan mı bekledi benden bilmiyorum ama benim onunla uyuyabilmem bile benim için büyük bir şeydi. Romantizm benim için yok hükmündedir..!

Asılmış yüzüne baktım. Gözleri bendeydi.. Dirseklerimi yatağa koyarak doğruldum.

“Canım benden öyle romantik öpücükler falan bekliyorsan eğer, spoiler vermek istemezdim ama boşuna beklersin!”

Gözlerini devirdi.

“En azından günaydın diyebilirsin!”

“Evet onu diyebilirim sanırım.. Günaydın.” dedim yataktan kalkarken.

Sinirleniyor olmasını anlamıyorum. Ben böyle biriyim. Rahatsız oluyorsa hiç yaklaşmasaydı!! İkimiz de bu sevgililik olayını taşıyabilecek durumda değildik ama hayırlısı!!

Banyoda elimi yüzümü yıkayıp giyinme odasına geçtiğimde arkamdan geldi.

“Öğleden sonra tesise geçeceğim ben. Sende gel istersen.”

“Olur gideriz.” dediğimde bu kez cama taş atıldı.

“Atay evi taşlamaya başladı. Çabuk ol!!” dedi gülerek.

“Ben onu bir taşlayacağım birazdan, yüz hacı sevabı yazacaklar..”

Geceliği üzerimden çıkardığımda karşısında çıplaktım. İçinin eridiğini gözlerinden anladım. Arkamı dönüp dolaptan pantolon ve gömlek çıkardım. Belime sarılan iki elinin temasıyla gülümsedim.. Boyun boşluğuma yüzünü yerleştirip ıslak öpücükler bıraktı boynuma. Kalçalarımı ona doğru bilinçsizce bastırdım.. Yüzümü ona döndüm aniden. Gözlerine uzun uzun baktım.

“Senin dokunuşların neden farklı hissettiriyor?” kendime sorup mantıklı bir cevap alamamaktan sıkılmıştım artık..

“Bilmiyorum ama senin dokunuşun da bana çok farklı hissettiriyor..” kollarımı boynuna doladım. Kasıklarımı aletine bastırırken dudaklarını öpmeye başladım..

Atay ‘ın son ses bağırmasıyla aniden dudaklarımız ayrıldı. Adam kapının önünde eve doğru alacaklı gibi bağırdı..

“Git şuna bak allah aşkına!!” diye sinirle tısladım.

Sırtımı okşayıp yatak odasının camına doğru ilerledi. Üzerimi sinirli sinirli giyindim. Banyoya geçip kenardaki temizlik kovasını elime alıp lavaboda epey su doldurdum.

Okan camdan birkaç kelime birşeyler konuşmuştu ki elimi koluna dolayıp arkaya çektim onu. Camdan aşağıya Atay ‘ın üzerine bir kova suyu döktüm. Yazık o da işe gideceğim diye iki dirhem bir çekirdek hazırlanmış.. Yüzündeki suyu iki eliyle temizledikten sonra yukarı baktı.

FEDA +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin