6

3.3K 139 35
                                    

Okan ile birlikte yola çıkmıştık bile. Bu tesise daha önce sinyal takibi ile gitmiştim ama içerisine ilk kez girecektim ve aslında asıl amacım burda ne yaptıklarını öğrenmekti. Sonrasında burayı başlarına yıkıp arkama bakmadan gidecektim...

Bu yüzden bir aşk, hoşlantı yada pozitif duygular olmamalıydı!! Bu benim için, işimi aksatabilecek bir durum olmazdı fakat arkamı dönüp giderken yüreğime saplanmış olan cam kırıkları dünyanın en ağır yükü olacaktı...

“Ne kadar uzak buraya!” dedim. Cevabını bildiğim soruları sormanın hastasıyım!

“Tesis uzak, 2 saatten fazla sürüyor. Ama konuşacağımız adamları yakınlarda kullandığımız boş bir yere çağırdım. Yarım saate varmış oluruz.

Tenha bir ormanın içindeydik. Çağırdığı yer yine bu işler için kullandıkları boş depolardan yada evlerden biriydi sanırım.

Bir süre sessizce ilerledik. Koltuğu arkaya itip ayaklarımı torpidonun üzerine uzatarak birini diğerinin üzerine attım. Dudağının biri yukarı kıvrıldı.

“Tehlikeli pozisyon!” dedi bana bakmadan.

“Daha tehlikeli pozisyonlar da biliyorum. Göstermemi ister misin?” dedim sırıtarak..

Başını aniden bana çevirdi. Hızlı bir manevra ile arabayı kenara çekti. Ne olduğunu anlamaya çalışarak ayaklarımı geri indirdim.

“Göster amına koyayım!!” dedi.

Adamı delirttim sonunda!!

Sağa sola baktım. Ormanın dibiydi burası!!

“Kazanova kudurdun mu canım? Açık alanda arabanın içindeyiz!” dedim gülerek.

“Kudurdum! Kudurttun! Arabanın içinde olduğunu biliyordun konuşurken, göster bekliyorum!”

Gözlerimi kısarak baktım. Utangaç adamın içinden, arsız bir adam çıktı!

Gözlerini gözlerime dikti. Gözlerimizin en derinlerinde, birbirimize karşı olan istekle ikimiz de meydan okuyorduk!!

“Böyle istiyorsun demek!!” dedim. Gözlerini gözlerimden ayırmadan başıyla onayladı..

Hızla bir hareketle bacaklarımı kucağına atıp oturduğumda şok olmuştu. Bunu benden istiyordu çok istiyordu fakat beklemiyordu! Ellerini şaşkınlıkla nereye koyacağını bilemedi..

“Benimle bir daha hangimizin daha cesur olduğu konusunu tartışma!! Çünkü sonrakinde sen cesaretini ispatlamak zorunda kalırsın!!” dedim fısıltıyla ve kasıklarına kendimi bastırdığımda halen şoku üzerinden atamamıştı.

Ellerimi boynuna koydum yavaşça. Nefesimiz birbirine karıştı. İkimiz de öpmek için harekette bulunmadık, ikimiz de bunu birbirimizden bekledik! Gözlerinde istekle dolup taşan alevler vardı... Bu kadar isteğe rağmen hala nasıl durdurabiliyordu kendini!

Dudağının kenarına küçük bir öpücük bıraktığımda ikimiz de göz temasını kesip gözlerimizi kapattık. Alnını alnıma dayadı..

“Bu yaptığını seni gaza getirdiğim için yapmanı istemiyorum..”

Hafif gülümsedim.

“O zaman gaza getirmeseydin..!” dediğimde hızlı verdiği nefesinden güldüğünü anladım. Gözlerimiz hala kapalıydı. Kasıklarına küçük baskı uyguladığımda ince bir inleme ile alnıma dayadığı başını geriye doğru attı.

“Sakin ol bebeğim sadece bir öpücük, bu kadar heyecan yapma! Bakir misin yoksa?!” dediğimde gözlerini sinirle açtı.

“Şu ortamı bile mahvedebiliyorsun!” diye tısladı.

FEDA +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin