4. Bölüm: Duygular ve Dalgalar

134 28 69
                                    

Öncelikle günaydın. Umarım bölümü beğenirsiniz. İyi okumalar.

Bölüm Şarkısı: Yüzyüzeyken Konuşuruz Sen Varsın Diye

Gel saklanacak bir yer bulalım
İkimiz bir, sen benim sırdaşım ol
Bak ne kaldı inadından
Seni soludum dumanımdan
Sen benim yanlışım ol

                             *****

~İLKNUR'DAN

Barlas Helin'i resmen bu ortamdan kurtardı. Zaten sinirden ağlamak üzereydi kankam.

"Barlas kim?" Bunu soran Eray'dı.

"Helin'in üniversiteden erkek kankası."

"Anladım."

Efe'ye döndü bakışlarım...

Kaşları çatılmış, gözlerini masaya dikmiş buna pek anlam veremedim ama sinirlenmiş gözüküyor.

Sonra bakışlarımız buluştu Efe'yle. Bana bakarken bi tık daha normalleşti bakışları.

"Karaca Otel'de mi kalıyorsunuz."

"Evet. 3 hafta kadar buralardayız. Uzun bir tatile çıkalım dedik."

"Umarım tatiliniz güzel geçer."

Karşılık olarak başımı salladım. Bu konuyu açmasınında bir şeyler öğrenmek olduğunu anladım.

                              *****

~HELİN'DEN DEVAM

Gözlerimden yaşlar akarken sadece "Barlas" diye fısıldayabilmiştim.

"Helin! İyi misin? Noldu kızım, bir şey söyle."

"Onu gördüm... Boka saracak olaylar sanırım."

"Güzelim bak... Zaten hemen hayal ettiğin gibi olamayacaktı, konuşmuştuk bunu. Yıllar geçti üzerinden hala seni seviyorsa ki sevmiyorsa onda bi sikim akıl yoktur. Seviyorsa ilk başta mesafe koyar alışmak istemez neden olduğunu zaten biliyorsun, sende akışına bırak. Güçlü dur ne olursa olsun sen çok güçlüsün ilk dakikadan kendini bırakma."

"Tamam... Ama sende müsait olduğun bir zaman buraya gel hem tatil yaparız hem de seninle konuşmak bana çok iyi geliyor. İyi ki varsın."

"Gelirim güzelim. Sende iyi ki varsın. Şimdi kapatıyorum ve sen toparlanıyorsun."

"Toparlanıyorum."

Lavaboya geçtim hala domates gibiyim ve lanet gözyaşlarım durmuyor. Yüzümü yıkadım ağladığım her türlü belli oluyor ama umrumda değil.

Aynaya baktım o kadar soğuk ve nefretle bakıyorum ki eğer etrafa da böyle bakarsam korkanlar olabilir ama bu bile sikimde değil.
Son kez yüzüme su çarptım, kuruladım ve masaya doğru yürümeye başladım.
Kimseyi görmek istemiyordum..aksi takdirde birine nefretimi kusacaktım.

İki tür insan daima doğruyu söyler öfkeden deliye dönen ve sarhoş olan. Ben susmayı tercih ederim genelde, böylelikle doğrulardan kaçarım. Belki de doğrulardan kaçmak en büyük doğrum...

İlknur fark etti hemen beni. Artık nasıl bakıyorsam kızın suratı allak bullak oldu.
Efe ve Eray'a da baktım onlarda dondu kaldı.

Masaya ulaştım ve İlknur'a döndüm

"Otele dönsek ve dinlensek iyi olur zaten saatte geç olmaya başladı."

Sesim soğuktu, buz gibi bir sesle söylemiştim bunları... Hislerinde kaybolan birinin sesi gibi...

UZAKLARDAN YAKINLARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin