30. Bölüm: Gitmeler

26 8 0
                                    

Veeee bizz geldikk yyeeyyyyuuu
Bu bölüm çok hoşuma kactıı

Buraya uğramıyorum ama görmüşsünüzdür ki "Son Sayfa" adında 6 bölümden oluşan mini bir kurgu yayınladım oraya uğramayanları Son Sayfa'ya bekliyorum... Okumanız 10 dakika bile sürmez ama hayata bakış açınızı bu kısacık sürede değiştirebileceğime inanıyorum.

Ve sizi bolumeee aliyoruuumm

İyi okumalar gözlerinizden öpmez, gözlerden öpülmez :)

                                 *****

Bölüm Şarkısı: Yüzyüzeyken Konuşuruz Son Seslenişim

Bir bilsen ne hallerdeyim
Öldüm de gömülmelerdeyim
Depremsiz başıma yıkıldı evim
Bak taksi kapıda bekliyor
Kilitlendi ayağım gitmiyor
Al, kalbim neyine yetmiyor?

                            ******

~HELİN'DEN

Sakinleşmeye başladığımda beynime üşüşen düşüncelerle kendi kendime sebepler aradım.

Efe bana böyle güzel bakarken bana bunu yapmış olamazdı değil mi?

Dışarıdan gördüklerimle yargılayıp, olay çıkartmak yerine beklemeyi seçmek salaklık mı olurdu?

Gerçekten sevdiğin birini ne olursa olsun dinlerdin değil mi?

Efe'nin gelip benimle konuşmasını beklemeliydim. Belki de bile bile fırtınanın beni alabora etmesini bekliyordum.

Otele varmıştım ama hala arabada kendimi toparlamaya çalışıyordum. Odama çıkmamın daha mantıklı olduğunu anlayıp kıçımı kaldırmam zaman almıştı.

Kimseye görünmeden odaya girmeyi başardığımda rahat bir nefes aldım. Odada Ekin yoktu. Baloya gitmesi işime gelmişti.

Bence onunda işine gelmiştir pahhsjw

Duşa girip rahatlamayı planlarken kapı çalmıştı. Efe'nin gelmiş olma düşüncesi beynime sızsada çok meşgul olduğunu hatırlayıp acıyla gülümsedim.

Kapıyı yavaşça açtığımda Burak'ı görmemle rahatladım. Elinde çantam vardı. Restoranda unuttuğum çantam.

Bakışlarından anlıyordum, konuşacaktı ama ne diyeceğini kestiremiyor gibiydi. Uzun bakışlar atmak yerine konuşmayı seçtiğinde ona minnettardım.

"Eray çantanı getirdi, restoranda bırakmışsın."

Çantayı elinden aldığımda çoktan odaya girmiş, yatağıma oturmuştu.

"İyisin değil mi? Restorandan bu kadar hızlı çıktığına göre..."

Sözünü devam ettirmemesi için konuştum.

"İyiyim... Sadece aklıma danışanımla ilgili bir fikir geldi ve dosyaya bakmak için otele döndüm, çantayı almayı bile unutmuşum. Hatta akşam İzmir'e döneceğim... 2 günlüğüne."

İzmir'e gitme işini şimdi uydurmuştum ama pişman değildim.

"Sen bilirsin. Mutlu olduğun şeyi yap ve insanların ruhlarını iyileştir."

En büyük iç kanama ruhunda olurdu insanın, biri bunu fark eder ve seni severse geçerdi. Görünen yarayı herkes iyileştirirdi önemli olan içindeki çocuğu iyileştirebilen biri bulmaktı...

                                ******

Burki gitmiş bende duşumu almıştım. Küçük bir çanta hazırlıyordum.  Akşam yemeği için beni çağırmalarına az kalmıştı. Midemin bir şeyi kaldıracağını düşünmüyordum... Bugün gördüklerim bana yetmişti.

UZAKLARDAN YAKINLARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin