18.Bölüm

7.2K 510 45
                                    

"Biraz amatör ama..." dedi ve duraksayarak birkaç fotoğraf geriye gitti. "...burada acemi şansın devreye girmiş sanırım, iyi denk gelmiş."

Akın'a ters ters baktım.

"İyi yakalamışım." dedim bastırarak. "Resmen çekemiyorsun ya. Seni kulüp başkanı seçtiğim güne lanet-"

"Şş, çok ayıp Nil! Lanet okuma lütfen."

"O zaman kıskanma da dürüst ol! Aşırı başarılıyım bu konuda, sana darbe yapıp koltuğunu alsam yeri... Şuna baksana!" dedim hayranlıkla yakaladığım bir pozu açarak. Ben inanılmaz bir fotoğrafçı olacaktım sanırım, belki de iç mimarlık yanlış seçimdi... Ah hayır hayır, dünya benim gibi bir çizeri de kaybedemezdi.

Bugün egoist tarafımdan mı kalktım acaba? Ben böyle biri bile değildim, Allah Allah...

"Narsist kız." dedi gülerek ve yanımdaki sandalyeden kalkıp, yanağımdan makas aldı. Şaşkınlıkla ona baktım bir an.

"Lan ilk yanaktan makasımı çaldın!"

"Ne?" dedi anlamayarak.

"İlk öpücük gibi işte! İlk yanaktan makasımı çaldın şu an! Nasıl yaparsın bunu!?"

Ben hayretle yerimden fırlamış, ona durumu izah ederken ilk başta gülse de sonradan bendeki yıkılmışlığın her geçen saniye arttığını fark etti. Yine de emin olamıyor gibiydi.

"Nil... sen ne saçmalıyorsun?" dese de tuhaf bir mahcubiyet çökmüştü üstüne.

"Ben onu ilk aşkım için saklıyordum." dedim devam ederek. Akın bir an ağzını açtı ve ne diyeceğini bilememiş olsa gerek, geri kapattı.

"Ben özür dilerim."

"Öyle kuru kuru özürle olmaz, ilk yanaktan makas bu!"

"Tamam tamam sakin ol, ne yapabilirim kendimi affettirmek için?"

"Ben de senin ilk yanaktan makasını çalacağım."

Akın gülmemek için kendini sıkarken sanki zor bir karar veriyormuş gibi bir süre düşündü ve sonunda teslim olarak başını bana doğru eğdi hafifçe ve yanağını çevirdi ama ben bir anda iki yanağından da makas alınca hızla benden uzaklaşmıştı.

"Hey! Sen ikisini de çaldın şu an! Hem insafsız mısın kızım, nasıl sıktın!?"

O yanağını ovuşturarak bana bakarken sonunda dayanamayarak patladım. Gülme krizine girmemle rahatlayarak nefesini verdiğinde rol yeteneğimi de içimden övmeden geçemedim. Sanırım on parmağında on marifet dedikleri kızlardandım.

"Akın sen saf mısın ya! Salak bir de ikisini birden çaldın diyor! Kafamı bozma alırım bir makas!"

"Nil yanağımı koparttın koparttın! Baksana kızarmış mı?"

Bana yanağını gösterdiği an bir makas alma daha girişiminde bulunacaktım ki iki bileğimden hızla yakaladı ama işin kötü yanı bu hareketiyle dengemi kaybedip, ona doğru birkaç adım atmıştım. Aramızda az bir mesafe kalınca, şu klişe sahneye makas alma kavgasında düştüğüm için kendimi tutamayarak ikinci patlamalı gülüşümü koyverdim. Üstelik Akın tam da moda girip, flört ayarlarını açmıştı ama maalesef öpücük yerine patlamalı gülüşümden kaynaklı tazyikli tükürüğümü almıştı.

O hızla bileğimi bırakıp, yüzünü silerken ben daha çok gülmeye başladım. Galiba psikolojim çöküyordu çünkü bu sabahtan beri normal değildim. Salak bir özgüvenle dolmuş, aptalca espirilerle her şeye güler olmuştum.

Akın da çok geçmeden sinir bozukluğu ile gülerken benim manyak olduğuma karar vermiş gibi duruyordu.

*

Gerçek Mi Ailem?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin