57

543 56 8
                                    

Veee ilk basketbol maçı günü :))

İyi okumalar <33

-

"Dikkat dikkat oyuncular sahaya on dakika içerisinde inecektir! Sahayı boşaltalım! Dikkat dikkat!"

"Git işte yanına ne olacak sanki? Hadi git git."

"Ya Şeyda! Kolum morardı dursana kızım." Kolumu durmadan çimdikleyen Şeyda'dan alıp kendime çektim ve boşalan sahayı izledim. Ellerim telefonuma yapışmış titremesini beklerken içim içimi kemiriyordu. Birden titirediğinde korkup hemen açtım.

gloomiseverything: Fırsat bulabildim sonunda
gloomiseverything: Emin misin hâlâ gelmeyeceğine
gloomiseverything: Bak güzel motivasyon olur he

buzlukahvee: Of çok gerildim sen hâlâ goy goy yapıyorsun ya
buzlukahvee: Nerdesin?

gloomiseverything: Oyuncu kulübesinin önünde.

Gerçekten omzunu girişe yaslamış telefona bakıyordu ama mesajı atar atmaz başını kaldırıp etrafına baktığında başımı telaşla başka yöne çevirdim. Az kalsın göz göze gelecektik. O yazmadan hemen yazmaya koyuldum.

buzlukahvee: Amerikan filmlerindeki havalı çocuk

gloomiseverything: Teşükürler

buzlukahvee: Sağındaki çocuktan bahsetmiştim

Başını hemen kaldırıp soluna bakması beni güldürmüştü. Yaslandığı kolu sağdı ve duvara bakıyordu.

gloomiseverything: Pek şakacıyız bugün

buzlukahvee: He
buzlukahvee: Hadi git artık
buzlukahvee: İyi oyunlar
buzlukahvee: Sakın sinirlenme
buzlukahvee: Sakin ol
buzlukahvee: Yumruk yok

gloomiseverything: Son dakika ortaya çıkmanı bekliyorum hala
gloomiseverything: HÂLÂ
gloomiseverything: Hatta şey şey
gloomiseverything: Sahanın ortasına atlayıp durun durun diye bağırmanı

buzlukahvee: Mükemmel senaryo
buzlukahvee: Ama imkânı yok
buzlukahvee: Hadi güzel kardeşim hadi geç artık bulaşma kimseye güzel güzel oyna, gel

gloomiseverything: Kardeşim mi

buzlukahvee: Şaka

gloomiseverything: Umarım

buzlukahvee: Gergin olunca dilin açılıyor senin he

gloomiseverything: Öyle miymiş?

buzlukahvee: Öyleymiş.

Telefonu kapatıp kulübe dönmeden önce oturanlara göz gezdirdi. Çığlık çığlığa ses çıkaran tribünlerden sessizce izledim içeri girmesini.

Tekrar çıktığında maçın başlaması için dizilmişlerdi. Tribünler bu defa sessizdi. Maç başladı ve ben elimdeki telefonu sıkı sıkı tuttum.

Maç ilerlerken gittikçe Vural'ın sinirlenmeye başladığını görmüştüm. Henüz çeyrek final olmasına rağmen şimdiden takımlar birbirine kafa tutmaya başlamıştı ve oyunculardan biri sürekli Vural'a sataşıyordu. İyi oynadığı için sürekli engellenme içerisindeydi. Onu sürekli izlediğim için her hareketini yorabiliyordum ve belki de kendisi bile sinirli olduğunun farkında değildi. Maç sonu yaklaşıyordu.

8' e 5 alındığında çığlıklar ve alkışlarla kutlanırken kaybeden takım sinirliydi. Ama Vural onlardan da sinirliydi. Kişisel bir sorun haline getirmeyeceğini biliyordum, yine de günlerin sinirinin biriktiğini de. Ayağa kalkıp tel örgülerin dibine kadar indim.

"Ne oldu?" dedi Vural kendi çapında sevinen takımından koparak. "Maçı erkene almak yaramadı mı?"

"Siktir lan oradan."

Ben giriş kapısına koşamadan çoktan yumruk yumruğa girişmişlerdi.

-

Buzlu Kahve | Texting [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin