39

553 57 3
                                    

Ciddiyetten son derece uzak bir maç yapmışlardı. Her ne kadar Vural'ın olduğu takım yine yenilmese de öylesine atar gibi attığı toplardan karşı takımı ciddiye almadığı belli oluyordu.

Takım giderken topu kolunun altına aldı ve terlemiş saçlarını elleriyle kenara ittip tribünlere yürümeye başladı. Telaşla olduğum yerde dikleşip kablolu kulaklığın bağlı olduğu telefonu elime aldım.

Sessize alıp mesaj sekmesine girdiğimde telefonu eline yeni almıştı. Birkaç mesaj birikirken öylece ekrana baktım. Oturanlara şöyle bir göz attıktan sonra iki oturak yanıma oturdu ve kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissettim.

gloomiseverything: Hım
gloomiseverything: İzledin mi

buzlukahvee: İzledim de
buzlukahvee: Bunlar ne alaka

gloomiseverything: Ne bileyim
gloomiseverything: Bir yere çağırdın mı ikinci dakikada damlıyor bunlar
gloomiseverything: Öylesine çağırdım

buzlukahvee: Anladım.

gloomiseverything: Nerdesin şimdi

buzlukahvee: Hâlâ seni görebiliyorum.

gloomiseverything: Bu biraz ürkütücü

buzlukahvee: Rahatsız oluyorsan giderim

gloomiseverything: Ne değişecek
gloomiseverything: Gideceğini söylesen
gloomiseverything: Gidip gitmediğini anlayamam bile

buzlukahvee: Sana yalan söylemem

gloomiseverything: Peki bu mantıklı mı
gloomiseverything: Sadece söylüyorum.
gloomiseverything: Sonuçta seni tanımıyorum

buzlukahvee: Haklısın.

Cevabı yazdıktan sonra çantamı omzuma alıp ayağa kalktım ve tribünlerden çıkıp gittim.

Eve yürürken ne mesajlarını açtım ne de başka bir şeye baktım.

Haklıydı ve bu beni delirtiyordu. Yanına gidememem beni delirtiyordu. Bana güvensin istiyordum ama daha kim olduğumu bile söyleyecek kadar güvenemiyordum ona.

Bunun bir yere kadar gideceğinin farkındaydım fakat götürebildiğim kadar götürmeye kararlıydım.

-

Buzlu Kahve | Texting [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin