60

539 59 8
                                    

"Kalk hadi gidip soğuk bir şeyler alalım piştim ben."

"Daha doğru dürüst ısınmadı havalar otur hasta olursun."

Dinlemeyip mızmızlandığı için mecburen kalkıp Şeyda'yla okulun karşısındaki markete yürümeye başladık. Maçın başlamasına henüz yarım saat vardı. Yürürken telefon arka cebimde titreyip dursa da Şeyda'nın yanında açamayacağım için beklemek zorundaydı.

İçeri girince serinlik yüzümüze vurdu ve ensemdeki terleri düşünerek içeri girdim. Hasta olmazsam iyiydi. Şeyda dolaplara ilerlediğinde telefonu cebimden çıkardım.

gloomiseverything: Son maç
gloomiseverything: Bir dahakine daha çok var
gloomiseverything: Emin misin gelmeyeceğine

buzlukahvee: Hayda
buzlukahvee: Başladık yine he

gloomiseverything: Başladık başladık
gloomiseverything: Yarım saat var daha
gloomiseverything: Nerdesin

Parmaklarım klavyenin üzerinde, yazıyordu ki Şeyda dolabı kapatırken yüksek sesle çarpınca başımı kaldırdım. Garip kaş göz işaretleriyle yaptıklarını anlamayıp baktığı yöne döndüğümde az kalsın yapacağım şeyin farkındalığıyla markette olduğumu söyleyen mesajı silip hızlıca yenisini yazdım.

buzlukahvee: Öyle boş boş dolanıyorum
buzlukahvee: Ortalıkta yoksun

gloomiseverything: Canım sıkıldı güya motivasyon cümlelerinden
gloomiseverything: Çıktım sahadan marketteyim

buzlukahvee: Hım
buzlukahvee: Geleyim mi

gloomiseverything: Bu lafları yemeyi bırakalı çok oldu cici kız

Rafların arasında gezinmeyi bırakıp telefonu cebine sıkıştırdıktan sonra dolaplara yöneleceğini anlamamla diğer rafın arkasında kalan kasaya koşturmam bir oldu. Şeyda peşimden gelirken imalı gözlerle bakıyordu.

"Acele et. Çabuk geç. Kahretsin!"

Bugün maçı izlemeye gelen muazzam bir kitle vardı. Dün Vural kavga yüzünden post atamamıştı, çünkü normal şartlar altında atacağından emindim. Anılarını oraya atmayı seviyordu. Kendi atamamış olsa da, takım arkadaşları ve koç atınca çevreye yayılmıştı ve her bir oyuncunun kendince kitlesi olduğu için bugün dünden daha da kalabalıktı.

Ve market sırası. Düzelteyim, upuzun market sırası.

Yerimde duramayıp ileri geri sallanırken elimde sıktığım telefonu alıp hemen cevap olarak bir şeyler zırvaladım ve sessize alıp cebime bıraktım.

Sırada sabırsızca beklerken çok geçti, o da kasaya yönelmişti ve hemen arkamızda durduğunu göz ucuyla görmüştüm.

Parmaklarımı iç içe geçirip gerginlikle etrafa bakarken, "Selam." dediğini duydum. Şeyda telefonuna bakıyordu. Vural...

Saçımı kulağımın arkasına atıp yüzüne baktığımda benimle konuştuğundan emin olmuştum. Hafif kırık çıkan sesi düşündürse de, "Selam." demekle yetindim.

"Dün için üzgünüm. Bilerek yapmadım refleks olarak ileri atıl... Her neyse yanlış anlamamışsındır umarım?"

Biraz geç olmadı mı Güzel Göz... Ben çoktan yalnış anlamış olabilirim. "Hayır. Aksine teşekkür ederim." dedim. Sadece gülümseyip başını salladığında birden başım döndü zannettim çünkü etraf birden kaymaya başlamıştı. Kasaya tutunup ayağa kalktığımda sıradaki bütün gençlerin dengesinin bozulduğunu görünce sorunun yalnız bende olmadığını anladım.

"Hastaneye gitmemiz gerek. Acilen bir doktoru."

Vural ayakta Keskin'in karşısında dikilirken yerdeki kırılmış gazoz şişelerine bakıyordu. Sonra tekrar Keskin'e baktı. "Sen ne kadar şerefsiz biri oldun oğlum," deyip birden omuzlarına çökertmek ister gibi vurmaya başladıklarında neler olduğunu anlamaya çalışıyordum.

"Hani gelmeyecektin? Hayırdır?"

Çalışanlar yerdeki cam şişelerini silerken konuşmaya ara verip kadından defalarca özür dilediler ve nihayet sıramız geçti ve dışarı çıktık.

Dışarı çıktıkığımızda okula yürüyorduk ve tam arkamızdaydılar. Konuşmaları net bir şekilde duyuluyordu.

"Birincisini kaçırdık ikincisi kaçırmayalım dedik ya, kötü mü ettik?" Keskin'in fazla enerjik sesiyle söyledikleri benimde aklıma yeni geliyordu. Sahi, önceki maçta ne ortalıkta görünmüştü ne de kutlama postu vardı. Gelememiş olmalıydı.

"İyi yapmışsın iyi. Artık tam takırız."

"Hayırdır burada mı?" diye birini sorduğunda gerildim. Bahsettikleri kişinin kim olduğunu düşünürken çok geçmeden cevabı aldım.

"Burada. Sence kaçırır mı? Az önce yazıştık daha. Tabii sen öküz gibi dalıp tüm sırayı birbirine katmadan önce."

-

Buzlu Kahve | Texting [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin