Evet biliyorum kitabı unuttunuz. Bende unutmuştum, eski bölümleri okuyup hatırladım. Okuyan kaç kişi kaldı bilmiyorum ama çok yakında final olacak. Kitabı Kaldırmakta bir seçenekti ama onun yerine final yapıp bitirmek istedim.
~
Jennie
Birkaç dakikadır karşılıklı bir şekilde oturuyoruz. Konuşmak istediğini söyledi ama huzursuz bir şekilde kahvesini içmekten başka bir şey yapmadı.
-Winter?
"Hı?" Bakışlarını üzerime çevirdi.
-Konuşmak istediğini söylemiştin.
Alt dudağını dişleyip endişeli bir şekilde etrafına bakındı "sana anlattıktan sonra Lisa bir daha yüzüme bakmayabilir." İç çekti " ama anlatmam gerekiyor. O, çok açık biri değil. Çoğu şeyi içinde yaşar ve kendi kendine çözmeye çalışır. Sana değer verdiğini biliyorum, ona destek olabileceğini düşündüm."
Lisa, kapalı bir kutu gibi. Şimdi fark ettimde ailesi hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Belki de anlatmayacağını bildiğim için sormaya cesaret edemedim.
Ya da kendi hayatıma çok odaklıydım.
Bakışlarımı kahveme diktim " anlat lütfen."
Winter " neden Jisoo'nun yanında yaşadığını hiç merak etmedin mi?"
-Okul için sanıyordum.
Garip garip gülümsedi " anne ve babası evden attı. Lisa'ya belli bir miktar da para kaldı ve babası onu istiyor. Lisa'nın vermemek için haklı sebepleri var. O evin içinde yıllarca psikolojik ve fiziksel şiddet gördü. Aynı mahallede yaşadığımız için bazı şeyleri biliyorum. Genelde evden kaçıp yanıma geliyordu. Ona destek olmaya çalış, içine ata ata hasta olmasından korkuyorum."
Duyduklarım kalbimin acımasına sebep olurken gözlerim bulanıklaştı..
Winter " Şu an ev arkadaşından bile çok şey biliyor olabilirsin."
-Teşekkür ederim, anlattıkların için. Elimden geleni yapacağım, söz veriyorum.
Hafifçe gülümsedi " sağol, buna ihtiyacı var."
O bana çok destek oluyor, şimdi sıra bende.
~
Lisa
Jennie önündeki yemeğin hepsini bitirince hissettiğim mutlulukla gülümsemeden edemedim. Sonunda düzenli ve sağlıklı besleniyor. Ona gerçekten çok değer veriyorum, zarar görmesini istemiyorum.
Etrafına bakınırken tatlı bakışları beni bulunca gülümsemem büyüdü. Gülümsediğimi görünce o da gülümsedi.
-Nasılsın?
Jennie " iyiyim, sen nasılsın?"
Pek iyi değilim. Babam tehdit mesajları gönderip duruyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Öyle bir pislik hiçbir şeyi hak etmiyor. Annesinin kirli parasını bile.
-İyiyim, sen iyiysen daha iyiyim.
Ayaklandığını görünce bende ayaklandım " nereye?"
Eliyle arkasını işaret etti " tuvalete gidecektim ama..."
-Anladım..
Yerime geri oturup bakışlarımı masaya diktim. Birazcık rezil olmuş olabilirim. Ama onu ne kadar seviyorsam artık sürekli dibinde olmak kokusunu içime çekmek istiyorum. Yalnız kalınca başına bir şey gelecek diye ödüm kopuyor.
Birkaç dakikanın sonunda geldiğinde rahat bir nefes aldım " nehrin kenarına inelim mi?"
Başını olumlu anlamda salladı " olurr."
Çantamı alıp omzuma taktım. Kasaya gidecekken kolumdan yakalayıp çıkışa doğru çekiştirmeye başladı.
-Hesabı ödemem gerekiyor Jennie??
Jennie " ben hallettim."
-Neden? Seni yemeğe ben davet etmiştim.
Böyle bir şey yapması beni sinirlendirdi.
Jennie " içimden geldi ödedim Lisa."
Sıkıntıyla iç çektim " tamam."
En azından ortak ödeyebilirdik. Konuyu uzatıp moralini bozmak istemiyorum.
Banklardan birine oturduğumuzda bedenini bana doğru çevirdi " bir şey fark ettim."
Bedenine yaklaştım " ne gibi?"
Jennie " ailelerimiz hakkında pek fazla konuşmadık."
Hissettiğim gerginlikte vücudumun kasıldığını hissettim. Bu tarz konuları konuşmayı sevmiyorum.
Bakışlarımı başının arkasında biraz uzaktaki parıl parıl parlayan lambaya diktim " evet."
Jennie " annen ve baban, nasıl insanlar? Kardeşin var mı? Nerede yaşıyorsun?"
-Jisoo'nun yanında yaşıyorum.
Elini kolumda hissedince bakışlarımı yüzüne çevirdim " Jisoo dan önce."
Parkta.
-Ailemin yanındaydım.
Jennie " ee?"
Yutkundum " kardeşim yok."
Bunun için iyi ki diyorum, benim gibi bir hayat yaşamasını istemezdim.
Jennie " annen ve baban?"
Nereden çıktı şimdi bu konular..
-Gitsek mi artık? Biraz üşüdüm.
Ceketini çıkarıp bana uzattı, bakışlarımı nehre çevirip derin bir nefes aldım.
Jennie " Lisa, senin hakkında bir şeyler öğrenmek istiyorum."
-Pek iyi insanlar değiller. Daha doğrusu babam değil, annem mecbur.
Jennie " neden?"
Omuz silktim " pisliğin teki işte, nedeni yok."
Garip hissediyorum. Umarım bu duydukları yüzünden benden uzaklaşmaz.
Düşündüklerimin aksine kollarını bana sarıp çenesini omzuma yasladı " senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum, biraz da olsa anlattığın için teşekkür ederim."
Dudaklarımı saçlarına sürtüp gülümsedim, kokusunu içime çektim. Jennie, hayatta kalmam için büyük bir neden. Onun için yaşıyormuşum gibi hissediyorum.
Telefonum titreyince benden uzaklaştı. Cebimdeki telefonu çıkarıp ekranı açtım.
Kimden : Annem
Mesaj : Lütfen gel. Gelmezsen baban beni öldürecek.Kalbim küt küt atarken nefes almak için ağzımı araladım..
~
Final çok yakında🥹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Take care of you ~ Jenlisa
Fanfiction1#chaesoo "Hayatın boyunca kilon yüzünden eleştirildiğini düşün?" Güldüm " beni anlayamazsın, bunu yaşamayan kimse beni anlayamaz." -Jennie.. ...