Eddie elindeki kutu da bitince yine attı aşağıya ve ayağa kalktı fakat başı çok döndüğü içine Stevein omzuna tutundu
Steve: Heey napıyosun-.. bir anda kalkmasana ayağa
Eddie: İyiyim ben merak etme. Kansızlık falan filan
Eddie arabaya gidip kapısını açtı ve müzik açtı. Radioda "Paranoid" çalıyordu. Eddie ritmw göre kafa sallayıp küçük adımlarla geliyordu. Stevein yanına geri geldi. Steve ona bakıp sırıttı.
Steve: Cidden.. Black Sabbath dinliyo musun?
Eddie: Evet senin dinlemene şaşırdım asıl. Çok.. şeker bir şey gibi gözüküyorsun, kesin pop veya klasik müzik falan seviyosundur sanmıştım
Steve: Eiuww.. pop..? I-ıı. Hem sensin asıl şeker.. su atsam erirsin
Eddie: Siktir git ordan..! Ben fazlasıyla erkeksiyim. Gay'e benzeyen sensin!
Steve:...Ha? Ben sana gaysin demedim ki?
Eddie: Pardon.. ben 9ken ezikliyip duruyolardı ve- ve gay olmayı kötü bir şey sandırttılar bana
Steve: Senin hayatın bok gibi.. bir de benim hayatım bok gibi sanardım
Eddie: Şşt.. Steve..
Steve: He?
Eddie ayağa kalktı gülerek ve sol ayağını Stevein bacaklarının yanına koydu. Steve biraz geriledi ve Eddiede diğer ayağını da diğer tarafa koydu. Hafif dizlerini büküp yüzüne yaklaştı.
Eddie: Beraber bi karavan çalıp buraları terk edelim sonra bi gemiye kaçak binip Rusyaya gidelim ordan çime gidelim. Net çok sırıtırız. Onlar kısa ve sıska insanlar.. sen- sen çok iri kalırsın
Eddie son cümleyi söylerken doğrulup düşünür gibi yukarı bakarken çenesine elini koydu. Steve fırsat bu fırsat diyip onu gıdıklamaya başladı.
Eddie bir yandan kahkahalar atarken bir yandan ayakta kalmaya çalışıyordu. Arada Steve durması için bağırıyordu ve ellerini tutmaya çalışıyordu. Eddie dizlerinin üstüne bıraktı kendini ve sonra biraz kenarı attı kendini. Steve böyle bir şeyi beklemediği için gıdıklamayı bırakmıştı çünkü onun bacakları bir nevi hala üstündeydi. Steve Eddienin bacaklarına bakarken, Eddieden ses seda çıkmayınca ona baktı ve yüzünü kaldırdı. Gözleri kapalıydı korktuğu için tedirgince adını sayıkladı.
Steve: Eddie?! Eddie iyi misin
Eddie bir ansa kahkaha atarak ayağa kalktı. Yüzüne eğilip Ellerini saçlarına götürüp kulak gibi yaptı ve dil çıkarttı. Steve neden olduğunu anlamadığı bir şekilde onun yüzünü incelemekten alı koyamamıştı kendini. Eddie ellerini indirip güldü ve onu gıdıklamaya başladı. Sonrasında durdu ve kenardan son kalan birayı da aldı. Hala Stevein bacaklarının yanında duruyordu ayakları, üstünde dikiliyordu bir nevi.
Eddie birayı kafasına dikip tek seferde içmeye çalıştı ama çok ilerleyemeden durdu. Steve Eddienin yutkundukça inip kalkan adem elmasına baktı. Steve kafasını indirince başka yöne bakıyormuş gibi yaptı.
Eddie: Çok heyecanlıyım biliyor musun.. çünkü daha bu gün tanıştığım herifin tekinin yanında feci sarhoş oldum ve o da.. beni eve bırakamıcak kadar içtin değil mi?
Steve: Yep... burda mı uyuyacağız bu soğukta?
Eddie: Manyak.. arabanın arkasında uyuruz- Hem, Hem uyumak için erken!
Eddie sağdaki bacağını kaldırıp sola götürdü ve kollarını kaldırıp etrafta kısa süre koşup Steve döndü, dizlerinin üstüne bıraktı kendini ve bağırmadan duramamıştı çünkü dizine küçük taşlar zarar vermişti
Steve: Heey ne oldu?!
Steve Eddienin yanına geldi ve çömeldi. Eddie doğrulur gibi yapıp yere oturdu ve dizlerine baktı. Kanıyordu, Steve arabasının yanına gidip bir kaç peçete ve yara bandı getirdi. Eddienin dizlerini peçeteyle sildi ve yara bantlarını çarpı şeklinde yapıştırdı.
Eddie dizlerine vaktı sonrasında tam olarak göremediği için ayağını Stevein omzuna koyup dizlerine baktı.
Eddie: Wow.. güzel gözüktü
Steve: Şimdi sıçtın.
Eddie: Ne? Bir şey mi dedin?
Steve Eddienin diğer ayağını da omzuna alıp bacaklarından tutup ayağa kalktı. Eddie artık baş aşağı bakıyordu dünyaya. Eddie kahkaha attı ve etrafa bakındı.
Eddie: Hassiktir çok güzel lan!! Kesinlikle herkes denemelii!
Steve: Ah.. eminimin öyledir ama seni ayaklarından tutmak kötü fikirdi.. en azından dizine doğru inmeliydim- ah
Eddie: Ben kilolu muyum..?
Steve: Hayıır çok zayıfsın sade-
Eddie: He ben sıskayım yani!
Steve zar zor Eddieyi kaldırıp yere bıraktı, çocuk gibi ağlayan Eddieyi arabaya götürdü yavaş yavaş, yavaştı çünkü Eddie kafasını Stevein boynuna gömmüştü. Steve arka kapıyı açıp onu uzandırdı, Steve Eddienin göz yaşlarını sildi.
Steve: Merak etme sen süper bir insansın, ben malım sadece. Hangi insan olursa olsun ayaklarından tutularak kaldırılmaz.. yanlış bir hareket
Eddie hafif gülümseyip Steve sarıldı ve saçlarını sevdi. Steve kısa süre sonra çekilip arabadan indi ve kapıyı kapatıp etrafa bakındı sonra arabanın ön yolcu koltuğuna geçip kapıyı kapadı ve arabayı kitledi. Gereksiz her şeyi koyduğu bir yerden bi ip çıkartıp metal parçasından kolye yaptı ve arkasına yaslanıp kısa sürede uyudu.
İlk Eddie uyanmıştı. Boynuna götürdü elini ve yavaşça doğrulup etrafa baktı, arabadaydı önde Stevei görünce güldü ve dizlerine baktı ne olduğunu hatırlayınca arabadan çıkmaya çalıştı falat kilitliydi. Eddie arka koltuktan öne ulaşmaya çalışarak sürücü kapısına yakın yerde duran düğmeye ulaşmaya çalışrken Steve uyanmıştı.
Steve: ıım.. şu an gördüğüm manzarayı insanlara hiç bir şekilde anlatamam
Steve bakmamaya çalışıyordu ama gözünü almıyordu bir yandanda.
Eddie: Manzara mı..? En fazla ne görüyosun sırtım falandır.. ımm hadi az kaldı..
Steve işaret parmağını Eddienin kotunun, kemer yeri için olan yerden tuttu ve hafif havaya kaldırdı.
Eddie: Siktir siktir, siktir!
Eddie hemen gerisini geriye yerine geçti ve elini kalçasının hemen üstüne götürdü.
Eddie: Sana çok fazla sırrımı verdim! Yeter bu kadar bırak beni evime! Eve gitmek istiyorum!
Steve: Ne sırrı..? Sadece pantolonunun arkasını neredeyse kimsenin göremeyeceği kadar yakından gördüm hepsi bu. Merak etme üstünde pati şekli olan pembe boxerını görmedim.
Eddie: Oh..
Steve: Tüh be yanlış tahmin etmişim
Eddie gerçekten korkmuştu, sonuçta özel alanı, öyle değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Freak|| Steddie
Fanfiction'Neden böyleyim bilmiyorum' "Seni düzelteceğim, sadece bana şans tanı" 'Hayır, farklı olmak güzel.. öyle değil mi?'