Steve Eddieye merakla baktı. Eddie sırıtıp parmak ucuna çıktı biraz ve kollarını Stevein boynuna doladı. Burunlarını birbirine sürttükten sonra ikiside kendilerini, birbirlerini öperken bulmuştu. Eddie hafif çekilip soluklandı ve tekrar dudağını öptü, Steve bir elini Eddienin belinden aşağı doğru indirdi, sırayla kalçası bacağı ve diz kapağının üstü. Onu kucağına alıp öpüşmeye devam ettiler. Steve çekilip Eddieye baktı, Eddiede ona.
Eddie: vücuduma ne oluyor bilmiyorum... gerçekten bilmiyorum. Her dakika her saniye seni düşünüp sana göre hareket ediyorum.
Steve: Aynısı benim içinde geçerli... birbirimize kısa zamanda nasıl bu kadar bağlandık
Eddie: inan bana bilmiyorum... aa burdan diğer kabin tamamen gözüküyo... biraz daha havaya kaldırırsan tüm kabinleri görücem... ama istemem bunu
Gülüştüler ve Steve onu indirip boynuna bir öpücük bıraktı. İkisi birden kabinden çıkıp elini yıkayan adama baktılar. Eddie güldü ve tuvaletten çıkıp yerlerine geçtiler.
Steve:Canım... bir şeyler yiyelim mi yoksa bisikletle sahile yürüyüp orda mı bir şeyler yiyip içeriz
Eddie: hmm, hadi sahile inelimm
Eddie hesabı isteyip kolanın parasını ödedi ve ikisi de restorandan çıkıp bisikletlerine bindiler ve sahile ilerlerken konuşuyorlardı. Steve, Eddie Jasonı unuttuğu için mutluydu. Sahile vardıklarında bisikletlerini park edip kumluk alana indiler. Yere oturup güneşi izlediler sessizce. Güneş iyice batınca Eddie Stevein elini tuttu.
Steve tam zamanı diyip Eddieye döndü, iki elini de tutup konuştu.
Steve: Eddie... ben senden gerçekten çok hoşlanıyorum, seviyorum. Sende beni seviyorsan... seninle çıkabilir miyiz
Eddie:... Cevap mı bekliyorsun... evet tabii ki de
Eddie güldü ve tüm cesaretini toplayıp insanları göz ardı ederek Stevein dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. Eddie çekilip önüne döndü, Steve Eddienin yavaş yavaş kızaran yanaklarını izledi gülümseyerek. Ayağa kalktı ve elini Eddieye uzatıp onu ayağa kaldırdı. Beraber denize paralel yürüdüler, ileride balon satan birini gördüler. Eddie balonlara resmen parlayan gözlerle baktı, Steve onu öyle görünce baloncuyu durdu.
Steve: Hangisinden alalım, hangisini istiyosun
Eddie:... Bence kardeşim şu pembe kalbe bayılır... onu alalım kesinlikle.
Steve: *gülmemeye çalışarak* o pembe kalbi alalım biz
Baloncu: Tabii efendim, 7 dolar
Steve parayı verdi ve balonu alıp Eddieye verdi. Baloncu gittikten sonra Eddie Steve sıkı sıkı sarıldı.
Steve: Ah yavaş... düşücez şimdi
Eddie: düşmeyiz düşmeyiz
Steve çekildi ve biraz ilerledikten sonra Eddieyi sırtına aldı. Beraber biraz daha yürüdükten sonra tatlı bir büfe gibi bir yer gördüler.
Eddie: Aaa çok güzel yer burasıı
Steve: O zamaann...
Steve onu indirip kolunu onun omzuna atıp içeri geçtiler. Bir masaya oturdular, Eddie sol elinde tuttuğu balonu Steve gösterdi.
Eddie: balonu sol elime bağlasana... uçucak diye korkuyorum
Steve: Tamam bağlıyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Freak|| Steddie
Fanfiction'Neden böyleyim bilmiyorum' "Seni düzelteceğim, sadece bana şans tanı" 'Hayır, farklı olmak güzel.. öyle değil mi?'