Eddie korkarak ve eli titreyerek geriye doğru yürüdü. Steve ona bakıp sarıldı ve saçlarını okşadı.
Steve: Eddie sakin ol lütfen sakin ol
Eddie: Ben-.. ben öldürdüm... ben mi öldürdüm onu?!
Steve: Hayır hayır sakin ol lütfen. Ne olduğunu anlat şimdi bana
Eddie: Ben... ben- Jason ile tartıştık. Üzerime yürüdü sonra beni ters çevirip bileklerimi tutup beni nerdeyse etkisiz hale getirdi. Ben-... ben hep böyle yaptığı için yani sinirlenip sinirlenip geri kaçtığı için bir şey yapmadım fakat beni ailemden sinirlendirmeye çalıştı. İşe yaradıda, tekme atıp ona döndüm sonra onu ittirdim. Geri geri ilerledi bende onu görmek istemeyip arkamı döndüm. Geri arkama döndüğümde yoktu. Kenara doğru ilerledim ve onun aşağıda tutunduğunu gördüm. Bana yalvarıyordu ama ben bir şey yapa-yapamadım. Hiç bir şey yapamadım!
Eddie ağlamaya başladı ve elleri tekrar titremeye başladı. Ayakta duramadığından yere oturdu ve dizlerini kendine çekip kafasını dizlerine yasladı. Steve ona baktı biraz ve eğilip onun saçlarını sevdi, ardından onu kucağına alıp binadan çıktı ve arabaya bindirdi. Sürücü koltuğuna geçti Steve, Eddie konuşmaya başladı
Eddie: Beni polise mi götürüyorsun! Ben bir şey yapmadım. Bana güvenmiyorsun!
Steve onun yüzünü iki eli arasına alıp kendine çevirdi. Dudağına küçük bir öpücük bırakıp alınını alnına yasladı ve konuştu.
Steve: Sana güveniyorum, sen kimseyi öldürmedin. Jason seni oraya çağırmasaydı sağdı hala
Stebe Eddienin yanağını okşadı ve gülümseyerek çekildi. Steve sakin sakin arabayı çalıştırıp yoldan ilerledi ve bir yerden U dönüşü yapıp Eddienin evine gittiler.
Eddie yol boyu tek kelime etmedi ve sessiz sessiz ağladı. Eve vardıklarında Steve Eddieyi arabadan indirip kapıyı çaldı. Amcası kapıyı açtı ve hiç kimse konuşmadan içeri geçtiler. Steve Eddieyi odasına götürüp kapıyı kapadı.
Steve: Eddie... uyumak ister misin?
Eddie: Bilmiyorum uykum yok... Ben Jasonı öldürmedim gerçekten. Ben bir şey yapmadım,
Eddienin tekrar elleri titriyordu ve yatağa zar zor oturmuştu. Steve onun bileklerini tuttu ve ani bir hareketle onu ayağa kaldırıp ellerini boynuna götürdü. Steve onun beline sarıldı ve Eddiede boynuna sarıldı. Kafasını Stevein boynuna gömüp ağlamaya başladı. Steve onu kucağına alıp sakinleşmesi için sarıldı.
Eddie biraz daha sakinleyince onu yatağa yatırıp yanına uzandı ama sırtını yatağın başlığına yaslamıştı.
Eddie kafasını Stevein karnına götürüp ona sarıldı. Steve saçlarını okşadı.
Steve: Masal anlatmamı ister misin?
Eddie: Olurr anlatsana.
Steve biraz düşündü düşündü ve ailesinin tuttuğu bakıcının anlattığı masallardan bir iki tanesini anlatmaya başladı. Eddie ilk masalın bitimine doğru uyuya kalmıştı, hem Stevein sesinden hem Steve sarılıyo olmasından kaynaklı çabuk uykusu gelmişti.
Steve onun kafasını tutup, onu uyandırmadan ayağa kalktı ve kafasını yastığa koydu. Steve, onun saçlarını sonra da yumuşacık yanaklarını sevdi, bir kaç tutam önünde duran saçlarının arasından alnını öpüp çekildi. Salona geçti ve Eddienin amcasına baktı.
Steve: Sanırsam... bir açıklama yapmalıyım değil mi?
Amcası: Hmhm, kesinlikle
Steve: Yani hem ona hem bana bir şey olmamış ne diye ağlıyor... açıkçası kendisi anlatmak ister mi bilmem ama bana sizinle gizlisi saklısı olmadığını söyledi. O yüzden sanırsam anlatıcam, Jason Eddieyi bir inşaat alanına çağırdı. Tam üst katına çıkmıştık ki binanon telefonum olmadığını fark ettim, bir şey olursa polisi, ambulansı aramam gerekirse diye almaya aşağı indim. Yukarı çıktığımda Jason yoktu ve Eddie tamamen titriyordu. Eddienin yüzüne baktığımda yüzü bembeyaz olmuştu resmen, aşağı bakıyordu bende aşağı baktım. Jasonun yerde duran bedenini gördüm. Eddieye-
Amcası: Jason öldü mü?!
Steve: Şimdilik evet... Eddieye ne olduğunu sordum ve anladığım kadarıyla Eddie ile kavga etmişler ve Eddie hep kavga ediyoz bir şey yapmadan gidiyo diye bir şey yapmamış ama ailesi hakkında ileri geri konuşmuş. Sonra da Eddie ona tekme atıp ittirmiş. O geri geri giderken, daha fazla onu görmek istemediğinden arkasını dönmüş. Geri döndüğünde Jason yokmuş biraz ilerlemiş ve onu tutunmaya çalışırken görmüş. Korkup donup kaldı herhalde ki bir şey yapamadım. Ben Eddieye güveniyorum, onun yapma ihtimali yok. Zaten onu gördüğümdeli yüzünden belliydi, o an ölecek sandım... ah gerçekten... gerçekten bembeyazdı yüzü.
Amcası: Her şeyi anladım tamam ama ailesi demeyecek mi bu çocuk nerde diye.
Steve: Tabii ki diyecek. 24 saat sonra haberlerde kayıp ilanını göreceğiz herkes arayacak Jasonı, burdan sonra iki ihtimal var; ya Jasonı bulamayıp kabullenecekler ya da bulup intihar etmiş diyecekler çünkü Eddie ona dokunmamış bile... of... Jasonı gördüğüm andan beri sevmemiştim ve oraya çağırdığında ya Eddieye ya Jasona bir şey olacağı kesindi.
Amcası:... Aç mısın? Yormuştur bu gün olanlar seni
Steve: Yok değilim
Amcası: Bak emin misin..? Normalde kimseye ikinciyi sormam ama
Steve: *güldü* teşekkür ederim ama sağ olun almayacağım... ailemin yanına gitsem iyi olacak... nerdeyse iki gündür evde yokum, en azından onlar evde olduğu saatte yokum. Fakat Eddieyi yalnız bırakmak istemiyorum
Amcası: Ben varım burda merak etme. Dilersen telefonunu ver bir şey olursa haber veririm
Steve:İyi olur aslında.
Steve ile Eddienin amcası birbirine telefon numarasını verdi ve ardın Steve Eddienin odasına gitti tekrar. Yanına eğildi, biraz deli uyuduğundan kafası nerdeyse yataktan düştü düşecek gibiydi. Kafasını biraz daha yastığa doğru alıp saçlarını sevdi.
Steve: Seni seviyorum canım...
Steve ayağa kalktı ve Eddienin amcasına teşekkür edip evden çıktı ve eve gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Freak|| Steddie
Fanfiction'Neden böyleyim bilmiyorum' "Seni düzelteceğim, sadece bana şans tanı" 'Hayır, farklı olmak güzel.. öyle değil mi?'