Freak|| Steddie

11-Pizza

Saat 7ye geliyordu ve Eddie uyandı, amcasının eve gelme sesiyle uyanmıştı. Evde olmayı beklemiyordu o yüzden doğrulup biraz düşündükten sonra odadan çıktı.

Eddie: Amca sen mi geldin?

Amca: Evet ben geldim...

Eddie: Amca... canın sıkkın gibi bir şey mi oldu

Amcasıyla beraber koltuğa oturdular. Amcası ceketinin cebinden sigara çıkartı.

Amcası: Tam olarak ne demek istedi bilmiyorum ama... patronum bu gün şey dedi "uzun zamandır çalışıyorsun git biraz tatil yap" dedi ve bir haftalık izin yaptı. Aslında iyi ama sesinde alaycı bir hava sezdim... rahatsız ediciydi

Eddie:... ah bende daha kötü bir şey oldu sandım, şey bence işten çıkartmamıştır gerçekten dinlen demiştir çünkü ben liseye başladığımdan beri hiç aça hiç tatil yapmıyorsun... hem dalga geçtiyse bile... yani bir haftanın sonunda seni işten atsa bile üzülme bence çünkü bu iş çok ağır geliyor artık sana. Daha iyi bir iş bulabilirsin

Amcası: Bilemiyorum... dudağına ne oldu senin?

Eddie: Önemli bir şey değil ya bi kavga oldu ve klasik Eddie olarak tırsak gibi kaldım ve dayak yedim her neyse ama şimdi iyiyim. Bir arkadaşım pansuman yaptı...

Amcası: Okulda mıydın da pansuman yaptı

Eddie: He yok... beni okuldan aldı öğlenleyin ve çalıştığı yere yani kütüphaneye götürdü orda yaptı sonra eve geldim işte. Ama büyük ihtimalle birazdan çıkarım evden. Arkadaşımla buluşacağım- başka bir arkadaşımla

Amcası: Tamam sana iyi eğlenceler

Eddie gülümseyip ayağa kalkı ve odasına gitti. Cebindeki telefonu kenara bırakıp dolabını açtı havalar biraz daha ılımaya başlamıştı o yüzden üstüne kısa kollu keten beyaz gömleğini giydi altına, çok uymasa da klasik kotunu giyip zincirleri çıkarttı. Üstüne deri ceketini giydi. Dolabı kapatıp aynanın önüne geçti ve o sorada masadaki telefonu çaldı. Arayan Stevedi

Eddie: Efendimm?

Steve:... Ben beş dakikaya kütüphaneyi kapatacağım yanii yaklaşık 20 dakika sonra ordayım. Hazırlan yani

Eddie: Hazır sayılırım zaten. Hatta yol boşsa hızlı gel ki vakit kaybetmeyelim

Steve: Tamam denerim. Görüşürüz

Eddie: Görüşürüz.

Eddie telefonu kapadı ve cebine koyup saçlarını her zamanki şekline göre taradı ve saçının arkalarına doğru ve katlarının uzun olduğu yerden bir tutam alıp ördü ve siyah lastik tokasıyla, örgüsü bitince topladı. Eddie saçına bakıp gülümsedi ve banyoya gidip dişlerini fırçaladı, parfüm sıktı ve odasına gidip her zamanki yüzüklerini taktı. Parfüm kokusundan emin olamadığı için bir daha banyoya girdi ve bir kaç kere daha parfüm sıktı.

Banyodan çıkıp mutfağa geçti. Tezgahta duran anahtarı aldı ve evden çıkıp, tahta platformun üzerine biraz gezeledi ve sigarasını çıkartıp içerken platformdaki korkuluklara yaslandı. Sigarası bitmeye yakınken Stevein aracını gördü, platformda. İnip arabaya geçti ve bitmek olan sigarasından sonuna kadar yararlandıktan sonra dışarı attı ve konuştu.

Eddie: Ee yakışıklı nereye gidiyoruz?

Yakışıklı derken yüzüne yaklaşmıştı ve çekilmedi. Steve ona bakıp gülümsedi. Önce gözlerine sonra dudaklarına baktı Eddienin.