Güneşin doğuşuyla beraber uyuyan ikili, uzun süre odasından çıkmamıştı daha doğrusu amcası böyle düşünüyordu.
Amcası uyandığı koltukta doğrulup saate baktı, sonra açık pencereden kapı önündeki Stevein aracına baktı. İkisi de hala evdeydiler ve bu saat olmuş hala odalarından çıkmamıştı. Amcası ayaklanıp Eddienin kapısını tıktıkladı.
Amcası: Eddie, Steve... Eddie?!
Amcası biraz bekledi bekledi ve tekrat konuştu.
Amcası: Eddie saat kaç oldu odadan çıkmadınız... iyi misiniz? Telaşlanıyorum bak... içeri giricem şimdi...
Odada ikisi de hala yorgun bir şekilde uyuyordu. Amcası ses duyamayınca ikisine bir şey olmuş olacağını düşünüp kapıyı açtı.
Gördüğü ilk manzara boynundan zincir sarkan yeğeni olunca gözlerini kapatıp odadan çıkıp kapıyı kapadı. Mutfağa gidip kendine bir soğuk su katarken konuştu.
Amcası: Belkide biricik yeğenimle ayrı evlere çıkmamızın zamanı gelmiştir...
Amcası suyunu içerken kapı çalmıştı. Elindeki bardağı tezgaha bırakıp kapıya yöneldi. Karşısında, karşı komşularını, Max'i gördü. Yanında Eddienin okuldan arkadaşi olan Dustini gördü.
Amcası: Hoş geldiniz çocuklar
Dustin: Hoş bulduk.. Bay Munson Eddie içeride mi? Bir de Steve... defalarca aradık onları açmadılar, Stevein arabası da burda zaten.
Amcası: İçerdeler içerdeler... siz geçin içeri
İkisi içeri geçip koltuğa oturdular.
Max: Ya aslında onlara ulaşamadık diye evlerine gelmezdik ama Stevein babası ısrar etti.
Amcası: Ne konuda?
Dustin: Babası Stevein tüm arkadaşlarını ve Eddieyi, özellikle Eddieyi eve davet ettiler. Annesi de ona ulaşamamış bizden rica ettiler gidin bi bakın diye
Amcası:...hmm anlıyorum ama şu an odalarına girmesek daha iyi
Dustin: neden Bay Munson
Amcası: Size söyleyemem ama müsait değiller... siz biraz daha oturun onlar gelecektirler zaten.
Steve içerdeki seslere uyanmıştı, yatakta doğrulup yanında uzanan güneş gibi parlayan cildi olan sevgilisine baktı. Gülümseyerek ayağa kalktı. Kapıya kulağını yaslayıp içeriyi dinledi. Max ve Dustinin sesini duyunca gözlerini belertip dün eve gelirken giydiği kendi kıyafetlerini giydi. Aynadan kendine bakıp dağılmış saçını düzeltti. Boynundaki morluktan haberi olmadan odadan çıktı ve içeri geçti.
Max: Sonunda geldin..! Niye gelmiyosunuz içeri
Steve: Şey dün konsere gittik... konser çıkışı da bi mekana girip bi şeyler içtik ondan eve geç geldik... uyuya kalmışız
Max ayağa kalkıp Steve yaklaştı. Gözlerini onun boynuna götürdü.
Max: Gittiğiniz mekanda kavga mı çıktı..?
Steve: Ne..? Anlamadım
Max: Boynun morarmış o yüzden dedim
Steve:...Hee.. ah evet. Kavga çıktı durdurmaya çalıştım... yoksa Eddiede dayanamayıp dalacaktı aralarına
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Freak|| Steddie
Fanfiction'Neden böyleyim bilmiyorum' "Seni düzelteceğim, sadece bana şans tanı" 'Hayır, farklı olmak güzel.. öyle değil mi?'
