Eddie biraz düşündü ve kulaklığında çalan ama kulağında olmayan müziği durdurdu.
Eddie: Onunla kütüphanede karşılaştık film aldım bir tane sonra film seçerkenki muhabbeti sarınca numaramı verdim ve-
Dustin: Oo hızlısın Eddie
Dustin elini yumruk yapıp Eddienin omzuna vurdu. Eddie ona ifadesizce baktı.
Dustin: Ben..
Eddie: Seni öldürürüm.
Dustin: Ben sadece şaka-
Eddie: Bu gün de niyeyse herkes gay şakası yapıyor!
Eddie hızlı yürümeye başlamıştı. Dustin ona ayak uydurdu sonrasında Eddie sakinleyince konuşmaya devam etti.
Eddie: Her neyse sonra ben eve gittim filmi izledim falan sonra beni aradı Steve biraz konuştuk falan sonra buluşup beraber biraz (?) içtik hepsi bu
Dustin: Sen "biraz" içebiliyor muydun?
Eddie: Umm- yep.
Dustin: Dostum... hiç sanmıyorum
Eddie: Ee siz nasıl tanıştınız
Dustin: Hmm şey biraz karışık.. değil aslında. Özetlemek gerekirse ailelerimiz arkadaştı ve Steve bir ara sürekli bazı arkadaşlarıma bakıcılık yapıyordu.. ah yani parayla değil sadece bi arkadaş olarak ama o bunu yapmayı sevmiyordu.
Eddie: Çokta karışık değilmiş. Ya bu Stevein evi nerde
Dustin: burdan sola dön hemen orda.
Eddie: oh..
Beraber sola döndüler ve biraz daha ilerleyip kapının önüne geldiler kapıyı çalıp beklediler
Eddie: Ben gitsem iyi olur beni gördüğüne sevinmez
Dustin: Hayırr olmaz geldik bu kadar
Biraz daha beklediler ve tekrar tekrar zile bastılar. Sonrasında Stevein odasının önünde durdular.
Eddie:Ee cam kapalı
Dustin: Açık salak- yukarı bak üst katta odası
Eddie: Ee oraya kim çıkacak merdivenimiz yok.
Dustin: Seen
Eddie: Ne!? Hayatta olmaz
Dustin: Sen benden daha hafifsin.. nerdeyse ve daha büyüksün o yüzden.. düşersen eğer bir yerin kırılırsa çabuk ileşir. Eheheh
Eddie güldü ve zar zor Dustinin sırtına çıktı ordan bir kaç çıkıntı yer bulup yukarı tırmandı ve açık cama vardığında karnını betona yaslayıp bir süre yüz üstü uzandı ve gülüp nefes aldı. Sonrasında içeri geçti ve Steve bakıp gülümsedi. Yanına gidip onu yavaşça dürttü.
Eddie: Steve.. uyan lütfen. Uyanman gerek
Steve: Hm... mm
Eddie: Stevee!
Steve doğruldu hızlıca ve Eddieyi evde görünce bağırdı, Eddie de o bağırınca korkup çömeldiği yerden geriye doğru düşüp bağırdı.
Steve: Ne işin var lan burda sapık mısın amına koyim
Eddie: Hayır hayır sadece.. ah... sadece ben yürüyordum ve Dustin beni gördü seni almaya geldiğini söyledi falan beni zorla getirdi sonra da, burası işte.
Eddie ayağa kalkıp Stevein yanına oturdu.
Eddie: Ben telefonda söylediklerim için özür dilerim, itiraf etmek gerekirse benden daha yakışıklı olmanı kaldıramadım galiba. Ve biraz karışık bir zamanıma denk geldin her şey üst üste ve be-
Steve: Eddie..! Açıklama yapma, merak etme bu bi sakin bir sinirli bir neşeli hallerin.. çok, çok tatlı evet. Tatlı.
Eddie:... ben teşekkür ederim
Eddienin yüzü kızarmıştı çünkü amcası dışında ilk defa birisi ona tatlı demişti. Başka yöne bakıp biraz saçıyla yüzünü kapatıp sırıttı. Steve gülüp ayağa kalktı ve odadan çıktı Eddie onu takip edip aşağı indi ve Steve kapıyı açtı. Dustin Steve sarılıp çekildi.
Dustin: ooo! Kolyeni sana kim verdi!
Steve: Anlamı ne ki..?
Dustin: Bilmiyor musun cahil. Bir kişi eğer sana metal kutu içecek kabı veriyorsa sana kalbinin yarısını vermiş demektir.
Steve: Ne..! Ne alaka.
Dustin: Ya o kişiye de sen kendi içeceğinden kapak verirsen eğer seninde kalbinin yarısı onda olmuş oluyor ve doğru yerleştirirseniz kalp oluyor.
Steve: Ow..
Dustin: Ee kim verdi ki bunu sa- Eddie havale mi geçiyorsun amına koyim yüzün kıp kırmızı
Eddie sarhoşken yaptığı mallıkları hatırlayıp utançtan yerin dibine girerken Dustinin ona seslendiğini duydu.
Eddie: A şey sadece.. odada Stevei uyurken görünce... tişörtsüz uyuyordu o yüzden
Dustin: Hey Steve, bu hava kim tişörtsüz uyur ki
Steve: Yan-
Eddie: Herkes! Bende öyle uyurum mesela, herkes herkes öyle uyur hem havada ne var ki
Dustin: Tamaam... Steve araba anahtarını alda benim eve geçelim.. annen oraya gelecekmiş
Steve: Yine mi?
Eddie: Ney yine mi?
Steve: Hiiç, hiç bir şey
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Freak|| Steddie
Fanfiction'Neden böyleyim bilmiyorum' "Seni düzelteceğim, sadece bana şans tanı" 'Hayır, farklı olmak güzel.. öyle değil mi?'