Bölüm Adı : "Oda"
"Yaklaşık öğlen civarıydı değil mi?" dedi Soo Bin.
Yaşlı kadın kafası ile onayladıktan sonra nefes verdi.
Gözleri kısık bir şekilde hastane yatağında uzanıyor, gri dalgalı saçları yüzünün kenarlarından sarkarken gözlerini bir Beomgyu da, bir Soobin de gezdiriyordu.
"Torunum okuldaydı, geldiğinde endişelenmiştir. O böyle şeylere hiç alışık değildir Memur Bey..." diyerek söze başladı.
Beomgyu bakışlarını kadına çıkararak konuştu.
"Torununuz gayet iyi hanımefendi."
Beomgyu'nun sesine karşı ikisinin de bakışları onu bulmuştu. Buna alışmış olan beden sadece omuz silkerek Soobin'in notlarında gözlerini gezdirdi.
"Merak etmeyin torununuz emin ellerde Bayan." Soobin cümlesinden sonra başını hafifçe geri yatırdı ve Beomgyu'ya baktı.
"Sence arka kapıdan çıkabilirler mi?"
Beomgyu yarı ihtimal verircesine elini salladı.
"En son ekip tuvaleti ve mutfağı kontrol ediyordu. Büyükçe bir cam olabileceğinden bahsediyorlar çünkü cam kırıkları varmış."
O sıra yaşlı kadın konuştu.
"Çıkabilecekleri tek yer Taehyun'un odası. Penceresi direk yan binanın çatısına bakıyor. Ama oradan sonra nereye gittiler bilemem..." dedi kafası karışmış şekilde.
Beomgyu kafasını salladı.
"Belli ki bizde bilmiyoruz."
Soobin derin bir nefes vererek defteri kapattı ve ayağa kalkarak eğildi.
"Zamanınızı bize verdiğiniz için teşekkür ederiz Bayan Chae."
Beomgyu da eğilerek Soobin'in arkasından odanın çıkışına ilerledi. Farkettiği kadarıyla işini önemsediği sıra Beomgyu'ya laf sokmayı unutuyordu.
"Dedektif sen git çiçekçi de odayı kontrol et, bende çocuğu bulayım."
Bu dediğine karşı Beomgyu huzursuz olmuştu. Soobin'i çok sık çocuğun etrafında görmek onu bir şekilde rahatsız ediyordu.
Kafasını sallayarak hastanenin çıkışına adımladı. Yapacak bir şey yoktu. O polisti, kendisi ise dediklerine göre bir dedektif.
Adımları yolu bulduğunda bir taksi çevirerek yine aynı çiçekçiye gitti. Kapı ve kırılan camlar polis tarafından sarı şerit ile kapatılmıştı.
Ayakkabıları ile camların ve kırık saksı parçalarının üzerini çiğneyerek yukarı kata adımladı. Merdivenlerden çıktıktan sonra Taehyun'un odasını aramaya koyuldu.
Çıktığı ilk katta üç tane oda vardı. Odaları yavaşça gezerken bu odaların onun odası olmayacağına karar vermişti.
Biri banyo, birisi çift kişilik yatak odasıydı. Geriye kalan son oda ise genişçe bir salondu. Beomgyu sıkıntı ile etrafa bakınmaya devam ederken çatı katından bir ses gelmişti.
Buna karşı panikle etraftan bir şeyler aradı. Eline alabileceği sağlam bir obje bulamayınca çatı katının merdivenlerine yöneldi.
Yavaş ve tedirgin bir şekilde merdivenleri çıkarken derin nefesler alıp vermiş ve kapıyı açarak gürültülü bir şekilde odaya girmişti.
Odanın içinde olan beden şaşkınlıkla kapıyı kırmak üzere olan bedene bakarak hızla geriledi. Korkusu her mimiğinden belliydi.
Beomgyu kaşlarını çatıp duvara sesli bir şekilde çarpan kapıyı yavaşça örttü.
"Burada ne işin var?"
Sorusuna karşı garip bakışlar kazanmıştı.
"Burası... Benim odam?"
Kafasını onaylar şekilde salladı.
"Burası kalman için güvenli değil Soobin seni arıyordu."
Adımlarını cama doğru ilerletti. Pencerenin direk önünde dayalı bir masa vardı.
"Biliyorum sürekli yanımdaydı zaten ama pek rahat değilim..." diyerek cama göz gezdiren bedeni izledi.
"Neden değilsin?"
"Çünkü sürekli kalacak bir yer bulacağız diyorlar ama bunun yerine gözetleniyorum. Şikayetçi değilim büyükannemin yanında kalmak istiyorum ama o istemiyor. Okulumdan tut her şeyi aksatırmışım sözde... Ve şimdi çiçekçi de kalmadı. Ne yapacağımı bilmiyorum..."
Aldığı cevaba Beomgyu epey şaşırmıştı. Tek ne yapacağını bilmeyen kendisi gibi geliyordu. En yakın arkadaşından haber alamıyor, birden öğrenciyken dedektif oluyor ve evleri hiç kendilerine verilmemiş oluyordu.
Taehyun'un yanına yürüdü.
"Sanırım farklı hayatlar yaşamıyoruz Tae."
Elini uzattı.
"Söz veriyorum en kısa zamanda sana kalacak bir yer bulacağım. Ayrıca okula da gideceksin."
Taehyun kaşlarını çatılı bir şekilde uzatılan eli tuttu.
"Bunu neden yapacaksın ki?"
Beomgyu bir süre genç çocuğun yüzünü izledi. Ardından yavaşça konuştu.
"Çünkü birini göz göre göre olay yerinde bırakamam."
Taehyun gözlerini kıstı. Ardından pes edercesine nefes aldı.
"Pekala en fazla ölürüm bundan sonra sanırım."
Beomgyu tepkisine gülerek çocuğu ayağa kaldırdı ve sırtını pat patladı.
"Hayattan umudu şimdiden kesme derim."
Taehyun gülümsedi. Beomgyu gülümsemesine takılı kalırken kesik bir nefes vererek geri çekildi.
"Eşyalarını al sonrasına bakarız. Aşağıdayım." diyerek çiçekçi'nin dışına ilerledi.
Dükkanın çevresini kontrol etmek herkesin yararınaydı.
![](https://img.wattpad.com/cover/315800338-288-k281556.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flower Boy [Taegyu]
Fanfic"Aşk tanrısı var olamayacak kadar sahte, o ise gerçek olamayacak kadar güzel." ... Choi Beomgyu kendini birden hiç ait olmadığı bir yaşam içinde bulmuştu. Ama kabul etmeliydi ki onun yanında olma hissi çok güzeldi. ... [Tamamlandı]