[1.6]

180 34 7
                                    

Bölüm Adı : "Taehyun Nerede? "

YeonJun, ambulansın arka tarafında gördüğü muayene'nin arasında telefonuna yanıt vermişti.

Aldığı habere karşı hızla yerinden kalkarak hemşireyi engelledi ve Kai ile konuşan Beomgyu'nun yanına geldi.

"Beomgyu."

Resmiyetin birden bire gitmesine kendisi de şaşırmıştı. Beomgyu adını duyması ile mutlu bir şekilde YeonJun'a döndü.

Mutluluğu uzun sürmemişti. Dehşetli yüz ifadesi onu korkutmuştu.

"Ne oldu?"

YeonJun zar zor cevapladı.

"Taehyun evde yokmuş."

Beomgyu gözlerini büyüterek YeonJun'a baktı.

"Ne demek evde yok?!"

Sese karşı Soobin hızla 3'lüye katıldı.

"Ne oluyor?"

Beomgyu ve YeonJun atnı anda yanıtladı.

"Taehyun yokmuş."

Soobin gözlerini büyüterek ikiliye baktı.

"Siktir."

Olayı anlamayan Kai, anlamsızca diğerlerine bakıyordu.

"Belki hava almaya çıkmıştır? "

Soobin onaylar şekilde başını salladı.

"Olabilir."

Beomgyu nefes verdi ve etrafa bakındı. Araba ile geldiği aklından uçup gitmişti.

"Neyle gideceğim şimdi ben?"

Kai kaskını Beomgyu'ya uzattı.

"Bu kadar önemliyse bırakayım efendim."

Beomgyu kaskı takmadan önce motor'a oturdu ve ardından YeonJun'a baktı.

YeonJun ise hemen yanıtladı.

"Arkanızdan geleceğiz."

Beomgyu kaskı takarak Kai'nin beline tutundu.

Geldiklerinden daha kısa sürede eve varmışlardı. Stajyer çocuğun motorsiklet'i ile arası iyidi demek ki.

Bahçeye girdiklerinde kaskı çıkararak arkaya koydu ve koşar adımlar ile evin kapısına ilerledi.

İçeri girdiğinde mutfaktan başlayıp tüm odaları karış karış kontrol etmişti.

Kai arkasından gelerek girmediği odalara ondan önce bakıp, Beomgyu'ya boş olduğunu haber verdi.

Beomgyu ise ön saç tutamlarını çekiştirerek merdivenden indi.

"Onu tek bırakmamalıydım."

Kai kafasını salladı.

"Tek bırakmamıştın, korumalara güvenerek bıraktın ama bir bok yaptıkları olmadı. Belli ki evden çıktıysa bile haberleri yoktur. "

Beomgyu'nun çenesi gerildi.

"Söz dinlemeyecek biri değildi."

Dışarı adımlarken polis sirenlerini duydu. YeonJun ile Soobin gelmişti. Arabadan apar topar inerek Beomgyu ve Kai den önce güvenlik kulübesine girdi.

YeonJun yanyana olan adamlara burnundan soluyarak baktı.

"Güvenlik kameralarını kontrol ettiniz mi?"

Adam başını salladı. YeonJun buna karşı tekrar soru yöneltti.

"Sonuç?"

Adam bilgisayarın kameralarını gösterirken diğer güvenlik arka koltukta ona bakıyordu. Gergin olduğu belliydi.

Beomgyu adama soru yöneltti.

"O saatte ne yapıyordun?"

Adam gözlerini Beomgyu'ya çevirdi.

"Buradaydım, nöbet sırası bendeydi."

Beomgyu kafasını salladı ve YeonJun gibi burnundan soludu. Soobin ise sakinleştirmek için Beomgyu'nun omuzuna elini koydu.

"Şu an sinirlenmek bir işe yaramayacak. Sakince çözelim."

Soobin'in dediklerine karşı kafasını sallayarak onayladı.

"Pekala."

Güvenlik kameralarını inceleyen YeonJun diğerlerine döndü.

"Ön kapıdan çıkmış. Telefonu ile konuşarak çıkıyor."

Herkes bilgisayara odaklandı. Cidden öyleydi.
Aceleci tavırları vardı panik yapmış gibiydi. Üzerinde beyaz, sıfır kollu bir tişört ve üstünde ise yarım kol bir hırka vardı.

YeonJun mırıldandı.

"Bu Bay Choi'nin ceketi. Özel saha."

Beomgyu Kai'ye döndü.

"Sokaktaki güvenlik kameralarını halledebilir misin Huening?"

Stajyer çocuk kafasını aşağı yukarı salladı.

"Bana biraz zaman verin." diyerek kulübeden çıktı.

YeonJun kollarını bağlayarak Beomgyu ve Soobin'e baktı.

"Nereye gitmiş olabilir?"

Beomgyu nefes verdi.

"Ya çiçekçi dükkanı ya da büyükannesi... Aklıma başka bir şey gelmiyor."

Soobin onayladı.

"Burada pek arkadaşı yokmuş zaten. Akrabaları da çok uzakta. Geriye sadece onlar kalıyor."

YeonJun gözlerini kıstı ve mırıldandı.

"Peki ya çete tarafından kaçırıldıysa? Biliyorsunuz olma ihtimali yüksek. Haberi var mıydı?"

Beomgyu kafasını iki yana salladı.

"Olsa korkmadan dışarı adım atamazdı... Bu yüzden söylemedim. Aklıma sıçayım."

Derin bir nefes verirken ellerini belinin iki yanına koydu. O sırada Kai içeri girdi.

"Birazdan elimizde olacak."

Beomgyu sıkıntıyla nefes verirken panikten elleri titremeye başladı. Kimsenin fark etmesini istemediği için ayağa kalkarak kulübeden çıktı.

Etrafa bakınırken bir kaldırımın kenarına oturdu. Ardından yüzünü dizlerine dayadı. Kaçırılma ihtimalini aklından atamazken akmaya başlayan göz yaşlarını sildi.

Neden bu kadar üzülüyordu kendisi de bilmiyordu. Oturup saatlerce ağlamak istedi sadece.

Taehyun'un gülümseyişi gözlerinin önündeydi.

Arkasında duyduğu sese karşı irkilse de kafasını çevirdi. Kai'ydi.

"Hastane yolundan ilerlemiş. Bir ekip gitti kontrol etmek için. Sadece büyükannesini özlemiş olabileceğini düşünüyorlar."

Kai, Beomgyu'nun yanına oturdu.

"Bu sefer hiç kimseye bir şey olmayacak."

Bu sözler Taehyun'a söylediği cümleleri anımsatmıştı ona.

O an anladı, kelimelerin ne kadar anlamsız olduğunu. Öylesine söylendiğini.

Bunu genç çocuğa yapmıştı. Hemde kendini inandırarak.

Gözlerini sildi.

"Bizde gidelim."

Flower Boy [Taegyu]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin