Flower Boy [Taegyu]

[2.3]

Bölüm Adı : "Kıyı kenarı"

Soobin ve Beomgyu apar topar garajdan ayrılırken YeonJun arkalarından onları izleyerek nefes verdi.

Kai, Soobin'in sözüne yolu gösterdi.

"Sanırım yolu biliyorum."

YeonJun şaşkınlıkla Kai'ye bakarak kaşlarını kaldırdı.

"Öyle mi?"

Kai kafasını onaylar şekilde sallayarak aşağıdaki arabaya yürüdü. Buna karşı YeonJun şoför koltuğuna oturabilmek adına hızlanmıştı.

Araba ile beraber tekrardan tümseği çıktıklarında YeonJun yolu takip etmeye başladı.

"O halde harita sensin."

Kai geri yaslanarak gözlerini ağaçlarda gezdirdi. Gittikçe heyecan verici olmaya başlamıştı. Aylar sonra hedefine ulaşıyor olmak onu mutlu ediyordu.

Kafasını YeonJun'a çevirdi.

"Ne zamandır Beomgyu ile çalışıyorsun?"

YeonJun gözlerini yoldan ayırmadan omuzlarını kaldırdı.

"Sanırım 3 senedir."

Kai anladığını belirtecek şekilde mırıldanarak önüne döndü.

"O kız ölürken orada mıydın?"

YeonJun kaşlarını çatarak kafasını iki yana salladı.

"Hayır değildim. Tabi Beomgyu ile çalışıyordum ama orada yoktum."

Kai'nin bakışları sürekli olarak değişiyordu.

"Buradan sağa dön."

YeonJun yolu kontrol etmek amacıyla biraz öne geldi.

"Yol düzgün görünmüyor."

Kai kafasını geri yatırarak nefes verdi.

"Oradan gittiklerine eminim."

YeonJun hiç bir şey söylemeden arabayı o tarafa doğru çevirdi ve ilerlemeye devam etti.

"Neden sordun?"

Kai gülümseyerek saçlarını geri yatırdı.

"Merak ettim."

Cevabına karşı bir şey deme gereği duymamıştı. Biraz ileride yolun bitmesine karşı YeonJun arabayı durdurarak geri baktı.

"Emin miydin? Yolun devamı yok."

Kai'ye dönerek kaşlarını çatmıştı. YeonJun'un tepkisine rağmen Kai yüzündeki mimikleri bozmadan güldü.

"Karıştırmış olmalıyım."

YeonJun arabayı geri sürmeyi denedi ama tekerlek sıkışmış olmalıydı.

"Kahretsin."

Araba'nın kapısını açıp aşağı indi ve ileriye baktı. Tepkisine karşı Kai arkasından arabadan inerek YeonJun'un yanına yürüdü.

"Biliyor musun? Asla yakalayamayacaksınız. Tıpkı daha öncekiler gibi kılpayı kaçıracaksınız."

YeonJun, Kai'ye dönerek ona doğru yürüdü.

"Ekip yoldadır. Onları yakalayacağız. Derdin ne senin?"

Gözleri irileşmiş ve öfkesi belli oluyordu. Kai omuzlarını kaldırarak arabaya yaslandı.

YeonJun ise derin bir nefes alarak ceplerini yokladı. Telefonunu çıkarıp hat'a baktı.

"Çekmiyor."

Telefonu ile birlikte ileri doğru yürürken kayalıkların üzerine çıkıp çekmesi için uğraşmaya koyuldu. Buna rağmen bir artış olmamıştı.

Söylenerek ilerlemeye devam etti.

Kai onu izlerken yerden rastgele bir odun parçası alarak toprakla oynamaya başladı.  Gözleri hiç bir şekilde YeonJun dan ayrılmıyordu.

YeonJun biraz daha ilerledikten sonra sesli bir şekilde bağırmıştı.

"Çekiyor!"

Kai nefes vererek arabaya dayanmayı kesti ve YeonJun'a doğru yürümeye başladı.

YeonJun ise son aramalara girip Soobin'i arayarak telefonu kulağına dayadı.

Telefon yarım yamalak arama yapıyordu ama buna ihtiyacı vardı. Hava kararırsa hiçte dönemezdi.

Bir kaç çalıştan sonra arkasındaki hışırtıya dönmek zorunda kaldı. Arkasında Kai'yi gördüğünde telefonu sıkıca tutarak kaşlarını çattı.

"Ne yapıyorsun?"

Kai elindeki odunu kaldırarak gülümsedi.

"Oyunun sonunu getiriyorum."

YeonJun anlamadan kafasına yediği odunla geri doğru düşüp ağaca çarpmıştı. Arkasından bir kez daha darbe yemişti. Acıyla inledikten sonra elini başına koymak istedi.

Kai eğilerek YeonJun'un hizasına geldi. Sopanın ucuyla bayılmak üzere olan bedeni yana doğru iterek ucu kan olan sopayı uzağa attı.

"Bol şans YeonJun."

Belinden YeonJun'un silahını aldı. Ayağa kalktı ve yere düşen telefonu ayağı ile ezerek uzağa fırlattı. Çok geçmeden ağaçların arasından geçip bildiği yolu yürüyerek döndü.

Hızla cebinden kendi telefonunu bulmaya çalıştı.

Biraz uğraş verdikten sonra çıktığı yola karşı telefonu kulağına dayadı ve sesi dinledi.

"Alo. Patron."

Yolu yürümeye başlarken kolundaki saati kontrol etti.

"Neredesiniz?"

"Nehrin üst tarafındaki kulübede."

Kai arkasını kontrol etti ardından gözlerini etrafta gezdirdi.

"Konum atacağım. Gelip beni al."