[2.5]

166 30 26
                                    

Bölüm Adı : "Bitmeyen vaka"

YeonJun'un hastane'de geçirdiği ilk haftasını geride bırakmıştı. Ufak çaplı krizinden sonra kısa süreli hafıza geriliğine inanmaya başlamıştı.

Beomgyu ise haberi aldığında hastaneden ayrılmaktan vazgeçip YeonJun'un getirilmesini beklemişti.

Hastane'de bir hafta boyunca dört dönmüştü.

Kai'den hala haber yoktu. Ekipler her tarafı karış karış arıyordu.

Yeni haftanın ilk başında Beomgyu sabahı ilk defa evde geçiriyordu. Uyandığı gibi yan odada uyuklayan çocuğu kontrol etmiş ve gülümseyerek kahvaltıyı hazırlamak için aşağı inmişti.

Soobin'den YeonJun'un bu günkü durumunu öğrenmek için aramaya koyuldu.

Çok geçmeden Soobin'in sesi kulaklarına doldu.

"Günaydın Beomgyu."

Beomgyu, çıkardığı tavayı ocağa bırakırken buz dolabına ilerledi ve iki yumurta çıkardı.

Telefonu hoparlör'e aldıktan sonra tezgaha bıraktı.

"Günaydın Soobin. Durumlar nasıl?"

Sessizce bir iç çekiş duydu.

"Hala hatırlamıyor ya da hiç olmadık şeyler hatırlıyor."

Yumurtaları tavaya kırdıktan sonra dolabı araladı.

"Hala senden kaçıyor mu?"

"Hemde gördüğü her yerde."

Dolaptan bardak ve tabak indirdikten sonra durdu.

"Bir şey hatırladı mı? Ya da Kai'nin parmak izi olduğu başka bir şey bulundu mu?"

"Hayır herkes kayıplara karışmış. Sadece kurban edilen başka çocuklar bulundu. Yine başaramadık."

Beomgyu iç çekti ve ocağın altını kapatarak tezgaha yaslandı.

"Pekala bir şey olursa ara beni. Ben Taehyun ile çiçekçiye gideceğim."

Etrafı düzenleme zamanıydı. Taehyun'un büyükannesi yarın hastaneden taburcu olacaktı.

Soobin'den onaylar mırıltıları duyduğunda telefonu kapattı.

Buzdolabına yönelip içinden meyve suyu çıkarıp terastaki masayı hazırlamaya başladı.

Beyaz örtü, uzun bardaklar, ekmek ve yumurtalar. Her şey şimdilik iyiydi. Minik kahvaltılıkları ortaya dizerek bardaklara meyve suyunu doldurdu.

Geriye bir tek Taehyun'u uyandırmak kalmıştı. Uzun zamandır iyi bir uyku çekmediğini düşününce bunu hiç istemiyordu.

Adımlarını Taehyun'un kaldığı odaya yönlendirirken derin bir nefes alarak üzerindeki kırışık tişörtü düzeltti.

Uyandığı gibi aşağı indiği için saçları hala kabarıktı. Saçlarını hızla geriye yatırarak kapıyı çaldı. Ses gelmediğinde yavaşça aralayarak içeri girdi ve arkasından örttü.

Flower Boy [Taegyu]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin