Uyarı!!! : 0.2 bölümü fiction'ın sonu için değiştirilmiştir. İyi okumalar....
Bölüm Adı : "Elimde olsaydı..."
Beomgyu gözlerini büyüterek Soobin'e bir bakış attı.
Soobin ise tepkisizce Kaiye bakıyordu. Gözleri Yeonjun'un kafasına dayalı silahtaydı.
Beomgyu derin bir nefes alarak Kai'nin yanına yürüdü.
"Yaklaşma."
Beomgyu olduğu yerde durarak gözlerini karşısındaki bedende gezdirdi.
"Elimde olsaydı onu oraya hiç götürmezdim Kai. Kendisi arabama bindi ve gelmek için direndi. Arabamın arkasına atladı. Biliyorum bunlar bahane değil ama her zaman kendimi suçladım. Yinede illa birisinin ölmesi gerekiyorsa bu Yeonjun değil."
Kai dişlerini sıkarak kafasını iki yana salladı.
"Biri ölmesi gerekiyorsa bu kardeşim değildi."
Soobin onu taklit ederek dişlerini sıktı ve Kaiye baktı.
"Biz mi silah dayadık kardeşinin kafasına? Biz mi öldürdük? Baksana buraya bile kendi rızası ile gelmiş."
Kai bunları da düşünmüştü ama sinirini hiç bir şey geçirmiyordu. İntikam almak istiyordu.
"Eğer seni böyle görseydi bunu yapmanı ister miydi sence?"
Kai dolu gözlerini Beomgyu'ya dikti. Kafasını karıştırmak istediğinin farkındaydı.
"Sen ne anlarsın birini kaybetmekten?"
Yeonjun boynundaki baskıyla zar zor konuştu.
"Vur beni. Beni vurmak sana bir şey kazandıracaksa vur. İnsan kalbinde bir yaranın sancısını ömür boyu taşımaz. Alışır. Yokluğu acıtsa da onsuz yapabilmeyi öğrenmiştir artık. En azından seni koruyan bir melek olduğunu düşünerek hayatına devam edebilirsin... Biliyorum aynı hissi vermez ama onun olmak istediği yerdeyken intikam almak yerine kardeşim için bu hayatı yaşayacağım diyebilirsin. Onun içinde yaşayacağım diyebilirsin... En azından severek yapacağı bir işten dolayı melek gitti."
Kai kolunu gevşetti ve dolu gözlerini silahı tuttuğu elinin tersiyle sildi. Yeonjun'dan bir kaç adım uzaklaşmasını sağlamıştı.
"Artık çok geç. Hapse gireceğim. En azından bunun için değsin."
Kai afallamışken Soobin cebinden çıkardığı silah ile ona iki el ateş etti. Biri boşluğa gelmişti. Bunu ikinci hedefi otutturmak için sıkça yapardı.
Acı ile geri savrulurken tökezleyen çocuğa karşı Yeonjun refleksle çömelerek Soobin'e öfkeyle baktı.
"İkna oluyordu!"
"Hadi ya?! Ben niye anlamadım??"
Yeonjun burnundan soluyarak geri düşen çocuğun yanına eğildi ve mermiye baktı. Karın boşluğuna isabet etmişti.
"Biriniz ambulans'ı arasın."
Beomgyu cebinden telefonunu çıkararak hızla numarayı tuşladı ve kısa bir tarif vererek Kai'ye yaklaştı.
"Dayanman gerek, sakın panik yapma."
Kai kesik nefeslerinin arasından bir elini yumruk yaptı. Beomgyu önüne diz çökerek yumruk yaptığı elini tuttu.
"Yemin ederim sana bir şey olmasına izin vermeyeceğiz. Bu sefer bazı şeyler elimde. Lütfen bana güven."
Yeonjun ve Beomgyu, Kai'yi sakinleştirmeye çalışırken duyulan ambulans sesine karşı, Yeonjun umutla Kai'ye baktı.
Ambulans aşağıda kalmıştı. Seneler sonra yukarı çıkabilecek başka yol kalmamıştı.
"Onunla gideceğim. Soobin ile arkadan gelin."
Beomgyu bir elini Kai'nin sırtına, diğerini bacaklarının altına koydu. Bunca zaman yanında çalışmış birini öyle bırakamazdı ve ona bir can borçluydu.
Yokuştan aşağı inerken ayağının kaymaması için mücadele verdi ve çocuğa sıkıca sarıldı. Aşağı indiklerinde ambulans görevlisinden duyduğu saçma soruya karşılık burnundan nefes verdi.
"Yakını mısınız?"
Beomgyu Kai'ye baktı. Göz göze gelmişlerdi. İçini garip bir ürperti kaplamıştı. Hızla kafasını evet anlamında salladı.
"Tek yakını benim."
Ambulansa bindi ve yarası için müdahale eden kişilere baktı.
"Kurşun içeride." diyerek dikkat etmeleri için bir hatırlatma yaptı.
Kai'nin açık gözleri hala sağlık görevlilerinin tepesinde, dikkatli olmaları için emir veren Beomgyu'nun üzerindeydi.
"Sakin olun beyefendi hastanın durumu kritik değil."
Beomgyu kaşlarını çattı.
"Bu yarası olmadığı gerçeğini değiştirmez."
"Lütfen bırakın işimizi yapalım."
Beomgyu konuşmayı keserek Kai'ye baktı. Tekrardan göz göze gelmişlerdi. Bu sefer bakışını net bir şekilde anlıyordu.
Ona neden diye soruyordu. Beomgyu anlamamış gibi yapmayı tercih etti.
"Kasma kendini iyileşeceksin."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flower Boy [Taegyu]
Fanfiction"Aşk tanrısı var olamayacak kadar sahte, o ise gerçek olamayacak kadar güzel." ... Choi Beomgyu kendini birden hiç ait olmadığı bir yaşam içinde bulmuştu. Ama kabul etmeliydi ki onun yanında olma hissi çok güzeldi. ... [Tamamlandı]