1

5.2K 133 8
                                    

Geldiğimiz günden beri kafamı duvarlara vurup isyan çıkartmamak adına babamla sürekli bakışıyor ve 3 oda 1 mutfak olan yayla evinde kaçabildiğim en sıcak odaya kaçıyordum. Birkaç gündür bitmeyen temizlik işine ek olarak güneşten yanan yanaklarım olayı tamamen dramatize ediyordu zaten.

İçerden seslenen Hızır abimi duymazlıktan gelerek evin önünde bulduğum ilk terlikleri ayağıma geçirerek yürümeye başladım, arkadan seslenen annemin sesi uzakta kalsa bile onu duymama yetmişti.

"Asiye, kızım uzaklaşma sis gelecek kaybolursun!"

Annemi duyduğumu belli etmek adına sadece elimi salladım ve yürümeye devam ettim. Şimdi diyorsunuz nasıl yaylası var kaybolacak, bizim gördüğümüz yaylalar böyle değil ki! Tabii bizde o gördüğünüz turistik yaylalara gezmeye gidiyoruz, şuan bulunduğumuz yer ise tek bir ağaç bile barındırmayan yeşil tepelerin arasına kurulmuş 30-40 ev arasında bir topluluk oluşturan minik bir yayla. Geceleri balkona dahi çıkmaya korktuğunuz, soğuk havadan fazlasıyla nasibini almış, rakım olarak epey yüksekte olduğu ise kesin olan bir yayla.

Uzun bir yolun ardından ilerlediğim tepede güneşin altına attım bedenimi, uzaktan gözüken minik yayla evlerine baktığımda aslında çokta uzaklaşmamıştım. Birkaç kilometre kadar yakındım. Gözlerimi dinlendirmek amacıyla hafifçe kapattım.

Aradan geçen sürenin farkında değildim, üzerimde duran hafif ağırlık ile gözlerimi araladığımda ilk önce karşılaştığım sis olmuştu. Dedemin anlattığı korkunç hikayeler aklıma geldiğinde hızla ayağa kalktım. Üzerimde olan ceket yere düştüğünde o anın düşüncesizliği ile hızlıca üzerime alıp yürümeye başladım. Arkamdan gelen köpek sesleri beni ürküttüğünde sakinleşmeye çalışarak ilerliyordum.

"Evet Asiye, bok vardı çünkü Asiye! Evden uzaklaşmak için çok mantıklı bir saat dilimiydi Asiye!"

Homurdanarak yürümeye devam ettiğimde, dikkatsizce takıldığım taşın etkisiyle yere yapışmıştım.

"Hay bu taşı buraya bırakanın!"

Düştüğüm yerden kalktığımda yaş çimendeki tüm suyu çeken pantolonuma saydırarak yürümeye devam ettim. Yaylaya yaklaştığımda bileğimde olmayan zinciri fark etmem oldukça geç olmuştu.

Derin bir nefes alıp verdiğimde evin balkonundan içeri girmiş ve ayakkabılarımı çıkarmıştım, bu sırada balkonun köşesinde sigara içen abim bana bakarak gülmeye başladığında artık zıvanadan çıkan sinirlerim kime patlayacağını biliyordu.

"Hızır Ali, seni bu betona gömerim! Duydun mu?"

Abim, evet ona ne kadar adıyla seslensem de benden 6 yaş kadar büyük olan abim gülmeye devam ederek arkasını döndü ve sigarasını içmeye devam etti.

Evin içerisine girdiğimde hızla odaya fırlattım kendimi, üzerimi değiştirip salona döndüğümde herkes bir köşeye kıvrılmış uyuma moduna girmişti. Abimin yeni kalkmış olduğu sobanın arkasında bulunan kanepeye kendimi attığımda telefonumu kurcaladım. Camdan gözüken havada ise hiç sis yoktu, geldiğimiz günden beridir sadece bugün sislenen hava yine şaşırtmamış ve ortadan kaybolup gitmişti.

İnternet çekmediği için gelen smsleri kontrol ettiğimde birkaç arkadaşıma hızla dönüş yapmıştım. Altta kalan mesajlarda gördüğüm tanımadık numara ile afalladım. Mesaja girdiğimde okuduğum cümlelerde henüz geçmeyen sinirim tekrar geri gelmişti sanki.

0543x: Geldin yine yaylaya güneşle beraber, kaç gündür sisliydi.

0543x: Gönlüme açtırdığın Güneşi bir bilsen, yaylayı kasıp kavururdu anasını satayım!

Asiye: Kimsin? Gerçekten bir telefon sapığım eksikti!

Mesajı hızlıca yazdıktan sonra beklemeye koyuldum. Çok geçmeden titreyen telefonumda görünen bildirimi hızlıca açtım.

0543x: O nasıl laf Asiye, sapık falan ayıp oluyor!

0543x: Ben sadece... Karşına çıksam diyeceklerini bildiğim için birde böyle şansımı deneyeyim dedim.

Asiye: Öyle mi? Tamam o halde, şans senin yanında olsun!

0543x: Ah Asiyem, biliyordum cevap vereceğini.

**Bu mesaj gönderilemedi**

0543x: Ula! Engelledin mi? Hemen mi? Hay tüküreyim böyle işe!

**Bu mesaj gönderilemedi**

Engellediğim numara ile yastığın altına sıkıştırmıştım telefonumu. Kafamı arkama iyice yasladığımda sıcaktan mayışan gözlerimin kapanmasına izin vermiştim bile.

_______________________________

İlk defa texting yazacağım çok ama çok heyecanlıyım! Merhabaaa kır çiçeklerim, yine karadeniz kurgusu ve yine ben! Dilerim yeni karakterlerimizi de çok seversiniz, ben şimdiden gizli çocuğumuzu çok sevdim. Saf bir aşık kendisi... Onu bulmanız biraz zaman alacak çünkü bu yaz tatili onlar için oldukça uzun geçecek!

Hepinizi kocaman öpüyorumm sizi bekletmemek adına sınır falan koymuyorum, zaten olsa da okunduğu kadar oylanmıyor:( Öpüldünüz! 🧡

Yayla Çiçeğim / yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin