Merhabalaar, biraz ses verin ay!
Hayden iyi okumalar 🧡
_______________________________________
Aradan tam iki hafta geçmişti, hiçbir şekilde Alparslana ulaşamamıştım. Yayladan merkeze indiğimizde kendimi tamamen odama kapatmış bir çözüm yolu düşünmeye odaklanmıştım.
Birkaç gündür eve gelen Vera ve Nehir'i odaya almadığım için isyan bayraklarını çekmişlerdi.
Telefonda olan eski mesajları okuyarak bir sonuç elde etmeye çalışsam da elime hiçbir şey geçmiyordu. Alparslan göreve gittiği için telefonunu evde bırakmıştı. Başka bir telefon kullanıyor olmalıydı.
Yatağımda tavanı izlerken aniden odama giren Vera ile yerimden fırladım.
"Noluyor kızım han kapısı mı bu!"
Geri yattığım yataktan hızla beni ayağa kaldırmıştı, parlayan gözleri ile bir fikri olduğu anlaşılıyordu. Cebinden ufak bir kağıt parçası çıkarıp parmaklarının arasına sıkıştırdı.
"Bil bakalım bu ne?"
Ufak kağıt parçası kare halinde katlanmıştı, istemsizce gözlerimi devirdiğimde Vera hızlıca başıma vurmuştu.
"Sepet kafa! Alparslanın numarası bu!"
Gözlerim neredeyse yerinden fırlayacak gibiydi, hızlıca kağıdı almaya çalıştığımda geri çekilen Vera'ya ateş saçan gözlerle bakmaya başladım.
"Dur bakalım önce bana bu meseleyi anlatacaksın!"
En son olan olayların hiçbirini anlatmamış, iki hafta boyunca herkesle iletişimimi kesmiştim. Olayları anlattığım da kağıdı bana uzattı, daha sonrasında ise hiçbir şey söylemeden dışarı çıkmıştı. Yalnız kalmak istediğimin farkında olmalıydı.
Numarayı telefonuma yazdığımda internetinin olmayacağını düşünerek normal bir mesaj atmıştım.
Siz: Nerdesin sen?
Mesajı attıktan sonra beklemeye koyuldum. Cevap verse bile ne yazacağını oldukça merak ediyordum.
Aradan saatler geçtikten sonra titreyen telefonumu elime aldım hızlıca, whatsapp'tan gelen mesaj ile gülümsememi tutamadım.
Alparslan: Çay partisinde, sen?
Alparslan:
Anlaşılan birileri oyun oynamak istiyordu, tabii seve seve ona eşlik edecektim. Üstelik internetinin olması benim daha çok işime yaramıştı.
Siz:
Siz: Boş boş yatıyorum, çay partisinde eksik varmış, geleyim mi?
Alparslan: Siktir!
Alparslan: Ulan...
Alparsan: Gel, gel tek sen eksiksin burda gel tamamlayalım tabi!
Siz: Aaaaa yüzbaşım! Neden öyle diyorsunuz, gelirim belki belli mi olur?
Alparslan: Sen istemedin kızım beni, ne diye gelip kafamı bulandırıyosun.
Siz: Şimdi de istiyorum, sanane?
Alparslan: Çocuk musun sen?
Siz: Sanane?
Alparslan: Çocuksun...
Alparslan: Neyse ki içimdeki çocuk aşkı kendi çocuğum olana kadar sönmez.
Siz: Çocuğumuz diyecektin herhalde, o dedikoducu teyzene söylersem tüm köyü ayağa kaldırır vallaha bak!
Alparslan: Şimdi de ben istemiyorum, belki hayatımda başkası var?
Siz: Yuh! İki haftada mı!
Alparslan: Evet abicim iki haftada.
Siz: Abi kadar kafana taş düşsün!
Siz: Dağ ayısı!
Siz: Kot kafa!
Siz: Sinir oluyorum sana sinir!
Alparslan: Bende güzelim, bende
_____________________________________
@aasiye.
SELAAAMUN ALEYKÜM ADIM AZRAİL
@veraüstün ve 385 kişi beğendi.
@veraüstün Güzelliğin beş para etmez bende ki bff aşkı olmasa
@nehiraslan Bize ekmek düşmez tabi
@emineçaylı E kız ne güzelsin konuşmazken, keşke hep böyle olsan!
@hizirali.61 Arabamı rahat bırak.
@AlparslanYıldırımMelekler yanımızda:)
@aasiye. ve 410 kişi beğendi.
Yorumlar sınırlandırıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yayla Çiçeğim / yarı texting
Roman pour Adolescents0543x: Geldin yine yaylaya güneşle beraber, kaç gündür sisliydi. 0543x: Gönlüme açtırdığın Güneşi bir bilsen, yaylayı kasıp kavururdu anasını satayım! Asiye: Kimsin? Gerçekten bir telefon sapığım eksikti! 0543x: O nasıl laf Asiye, sapık falan ayıp o...