22

1.7K 120 3
                                    

Fındıklıkta Vera'yı yakaladığımızda annemin beni apar topar çağırmasıyla beraber eve dönmek zorunda kalmıştık. Odamın bir köşesinde suçlu küçük çocuklar gibi oturan Vera'ya bakarak yüzüme sinsi bir gülüş takındım ve yanına sırnaştım.

"Gel kız, ilk olmayacak zaten sen alışkınsın"

Dudaklarımı ona doğru uzattığımda gözlerimin dibinde olan çatılmış kaşları beni ürkütmeye yetmişti.

"Aman be! Hem kendin fındık bahçelerinde fingirdeş hemde ben laf atınca böyle kızıyormuş havalarına gir"

Tam elini yanındaki yastığa almış bana fırlatacakken Hızır Ali gibi bir abiye sahip olduğum için tüm atikliğim ile sırtımı dönerek yastık darbesinden kurtulmuştum. Alaycı bir gülüşle ona baktığımda onunda yüzünde olan gülümseme hiçte tatlı değildi.

"Asiye bak ne diyeceğim!"

Ses tonunu yükseltmeye başladığında tehdit içerikli cümlelerin geleceğini hissedip yanına yaklaştım ve dudaklarına elimi yapıştırdım.

"Sus!"

"Ne var? Ne olur yani sende fındığa gidiyorum bahanesiyle Alparslanla köşelerde-"

"Vera! Yok öyle bir şey, kandırdı o beni ben bilmiyordum bile"

"Aynen canım, tabi hep böyle derler. En son yılbaşında da sarhoş olmadım diyordun gecenin sonunda tuvalet sifonuna basıp 'Ben balık nemonun yanına gidicem!' çığlıkları atıyordun."

Gülmeye başladığında aklıma kesik kesik gelen sahnelerle o geceki mide bulantım birleşti ve vücuduma büyük bir titreme olarak yayıldı.

"Ben siz eğlenin diye yapıyordum, napsaydım Nehir gibi sabaha kadar ağlasa mıydım?"

"Neyse Asiyecim, saat çok geç olmuş beni evden beklerler!"

Hızlıca ayağa kalkıp odanın kapısını açtı ve dışarı doğru yürüme başladı.

"Tabii beklerler, özellikle uzun hayvan gibi omuzları olan ve üniforma giyenler bekler!"

"Asiye!"

"Üff tamam be!"

Vera hızlıca evden çıktığında kendimi yatağa atabilmiştim. Elime telefonu aldığımda gördüğüm birkaç mesaj bildirimi ile şimdiden gülmeye başlamıştım.

Dağ Ayısı: Yok yok, bizde iş yok anasını satayım

Dağ Ayısı: Alıyorum ben tarihi böyle olmayacak

Dağ Ayısı: Benim bugün gerginlik ve sinir seviyesi doğru orantı ile ilerlemeye başladı

Asiye: Yine başlamışsın

Dağ Ayısı: Neye?

Asiye: Şizofreni seanslarına jsmdkeoldls

Dağ Ayısı: Bir manyak olmadığımız kalmıştı, onuda olduk çok şükür.

Asiye: Bilirsin benim alanım bu

Dağ Ayısı: Sahi, ne oldu senin atamalar?

Asiye: Açıklanmadı henüz.

Asiye: Alperen nerde? Gözükmüyor ortalarda

Dağ Ayısı: Sanırım bugün sana söyleyeceğim şeye zaman kalmamış olabilir

Dağ Ayısı: Daha doğrusu asıl buluşma nedenimiz.

Asiye: Evet?

Dağ Ayısı: Yok bu kızın ruhsuzluğu, öfkesi, siniri...

Asiye: Bu çocuk benim kaderim, benim kaderim bu çocuk fkskldlsd

Dağ Ayısı: Evet kaderinim, bunu öğrenmen geç oldu ama güç olmasın tabi

Asiye: Evet sen?

Dağ Ayısı: Ben yoldayım Asiye

Dağ Ayısı: Acil bir durum yüzünden izinler iptal edildi, gidişimi birkaç saat erteleyebildim ve seninle görüşmeye zaman yarattım onda da problemler çıktı ya olsun.

Dağ Ayısı: Asiye?

Dağ Ayısı: Cevap verir misin?

Asiye: İyi yolculuklar Komutanım

______________________________________

Merhabalaaar, nasılsınız umarım çok iyisiniz ben pek iyi değilim aşırı yorgun ve koşuşturma içerisindeyim hayat mide bulandırıcı lunapark aletleri gibi bir taraftan bir tarafa beni savurmaya devam ediyor.

Umarım sizin için keyifli bir bölüm olmuştur 🧡🧡🧡

Asiye'nin ne okuduğunu merak etmiştiniz, Psikoloji mezunu.

Yayla Çiçeğim / yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin