Bizim dünyamızda insanların zevk alması, bazı şeylerin eğlenceli hale getirilmesi oldukça güç. Doğrusu bende onlardan biriyim. Size kendimi tanıtayım. Ben Bella...
Annem ben doğduğumda vefat etmiş. Babamsa... onu hiç tanımadım. Beni koruyucu aile büyüttü. Bana çok iyi bakarlardı, hiç bir şeyin eksikliğini hiss ettirmezlerdi. Tabi dünyanın eski düzeni, neşesi hep kitaplardan bildiyimiz kadarıyla.
Tarih dersleri önemlidir, hele şimdiki zamanda. Bu kitaplar sizin sandığınız gibi savaşlardan, insan evriminden bahs etmiyor, biz dünyamızın bu hale nasıl geldiyini öğreniyoruz ve nasıl ayakta tutacağımızı...
Biz 3996 senesinde yaşıyoruz. Dünyada savaş yok. İleri seviyeli teknolojiler kullanıyoruz. İşlerimiz robotlar tarafından görülüyor. Tek yapmamız gereken emir vermek. Şimdi size dünyanın nasıl bu hale geldiyini anlatayım.
Dünyada yapılan saldırılar sonucu atmosferde hava nefes alamayacağımız kadar kötü durumda. Yeşillikler yok denecek kadar az. Bu yüzden dünya konseyi yaratıldı.Evet burası dünya konseyi. Oldukça korkutucu görünüyor, değil mi? Her ne kadar bizim yararımıza yaratılmış olsada...
Hmm bence asıl hikayeyi anlattığımda şu cümlemde neyi ima ettiğimi anlayacaksınız.
Bu dünya konseyi savaşlara izin vermeyen bir karar aldı. Ülkeler bu konsey tarafından yönetiliyor. İnsanlar dışarısının tehlikeli olmasına karşı pek dışarı çıkamazlar. Bizi inandırdıkları korkunç hikayeler yüzünden tabi. Aynı zamanda elimizde olan bu teknolojiler sonucu pek işimiz yok. Eğlenemiyoruz, hiç bir şeyden keyif alamıyoruz. Tabi her şeyin daha kolay olduğunu düşünüyor ola bilirsiniz. Lakin bu durum bizim 7/24 hapis hayatı yaşamamıza neden oluyor.
Bir gün bir anons verildi. Bütün sokaklarda bir ses... "Yeni bir teknoloji geliştirildi-vision".
Sonradan anlaşıldı. Bu teknoloji insanlara rüyalarını hayal gücüne göre yönetmesine izin veriyor. Hayatımıza heyecan katması, istediğimizi yapma özgürlüğü verme amaçlı tasarlandı. Ve hiç denenmedi. Bu teknoloji için insanlar toplanmaya başlandı. İsteyen kayıt olabiliyordu. Kalmak için yer, yemek veriyorlardı. Ama tek kural vardı. Bu teknolojiyi kullananlar ve burada kalanlar asla aşık olmayacaktı.
Çok saçma... neden böyle bir kural varki?! Aslına bakarsan çiftlerin kayıt olmasına izin yoktu. Çünkü kural çiğnenmiş olurdu.Ben bu durumun nedenini pek araştırmadım. Kafama koymuştum. Bende gidecektim. Hayatımda kendim için bir şey yapmayı ilk defa bu kadar yürekten arzulamıştım. Hep kurallara uymaktan, yeni olaylardan, bir şeylere zorlanmaktan bıkmıştım. Ama hayatımın bununla alt-üst olacağını bilemezdim. Bilseydim bir şeyler değişir miydi?-Bu sorunun cevabını hala bende bilmiyorum.
Arkadaşlar ilk bölüm için ayrıntılara fazla yer vermiş olabilirim.
Bir sonraki bölümlerde olayların daha farklı gelişen yönlerini göreceksiniz.
Hem benim yazarken eğlendiğim, hem sizin okurken sevdiyiniz bir kitap olmasını istediğim için az bölümlü olarak yazmağı planlıyorum.
Fikirleriniz önemli, yorumlarda bekliyorum.
Kitabı gerçekten beyenirde oy verirseniz bu benim için ilham olur.
Şimdiden teşekkürler☺️!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deneyler - gizli aşk
Science FictionÖyle bir dünya düşünün ki, gerçek hayattan zevk alamayan, tüm deyerlerini unutmuş bir topluluk yaşıyor. İnsanlara aradıkları heyecanı hayal ürünü olarak sunuyorlar ve karşılığında tek bir kural vardır-gerçek hayatta aşık olmak yok. Fakat kurall...