Annemleri ikna etmek kolay olmadı. Tabi endişeliler. Çok normal. Hep tüm sorunlara rağmen beni biricik kızları olarak fazlasıyla ilgi-alakayla büyüttüler. Beni çok iyi yetiştirdiler. Kendimi her daim korumam için eğitimler aldım. Fakat onlarda sezdiğim bir şey... Endişeleri daha çok korkuyla beraberinde gelen bir duyguydu. Daha önce bana hiç hissettirmedikleri bir duygu... bu yüzden bu korkularının nedeni beni ayrı meraklandırıyordu. Çünkü hep kullandıkları bir laf vardı "Biz senin yanında hep olamayacağız, ama sana öğrettiklerimiz kendini korumaya yeter".
Sonunda beklenen gün geldi. Çok sabırsızlanıyordum. Acaba beni neler bekliyor? Her kesi evinden alıyorlardı. Evdekilerle vedalaştım. Annem fazla duygusal davrandı. Benim bile gözüm doldu. Beni almaya gelen garip kılıklı adamlarla gittim.
Wow... Burası baya heybetli bir yer. Dışarıda bir kaç kişi ve havada uçuşan kameralı cihazlar vardı. Vay canına. Yakından görmek heyecan vericiydi. İçerisi çok büyükmüş. Anlamadığım neden bizi gözetler gibi kalacağımız odaya dışarıdan kamera koymuşlar?! Bizi istirahet etmemiz için odalarımıza götürdüler.Burada sadece bir kaç haftalığına kalacaktık. Lakin odalarımıza kadar her şey çok düzenli idi. Dışarıda dolaşmak serbestdi. Bir odadan başka...
Akşam yemeyinden ve duştan sonra uyumaya gittik. Sabah açıldığında her kesi yemekhaneye topladılar. Cihazları, nasıl kullanılacağını ve bizim bu süreçte ne yapmamız gerektiğini söylediler. Bize bir az ortamı tanıtdılar. Akşamsa küçük bir parti havasında burdakilerle bir-birimizi tanımamız için ortam düzenlendi. İçkiler, atıştırmalıklar her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü. Ben kafamı dağıtmak için bir içki aldım.
Uzun zamandır böyle eğlendiğimi hatırlamıyorum. Tabi buradakı hiç kimsenin... Dünyanın malum düzeni, katı kuralları yüzünden böyle kutlamalara izin yoktu. Hatta eğlence amaçlı yapabileceyimiz her şey sanki elimizden alınmıştı. Hepimiz birer askerlik sınavına tabi tutulduk. Ona göre yetiştirildik. Çünkü tüm dünya her zaman risk altındaydı.
Ben baya sarhoş olmuştum. Elimi dördüncü kadehe götürdüğümde biri arkadan kolumdan tutdu. "Bu kadar yeterli istersen. Sarhoşsun".
Arkamı döndüm ağzımdan bu sözcükler döküldü:
— Seni dışarıda tanısaydım peşini bırakmazdım. Yazık oldu.
Ne utançverici ama... Suratında gülümseme belirdi:
— Odan nerde? Seni götüreyim.
Sabah uyandığımda hiç bir şey hatırlamıyordum. Lanet olsun! Kafam... Ben buraya nasıl geldim.
Hepimizi sıraya dizdiler. Analizlerimiz, kontrollerimiz yapıldı. Bu teknoloji için bazılarının kaldıramayacağı gerekçesiyle geri yolladılar.
Başımı kaldırdığımda bir surat bana gülümsüyordu.Deli mi ne? Ama bu gülümseme oldukça tanıdıktı. Bir şey demedim. Sadece sıranın bana gelmesini bekliyordum.
İçeri geçtim. Kafa, kan, zihin ve bir sürü kontroller yapıldı. Uygun olarak sınıflandırıldım. Dışarı çıktığımda bana gülen çocuk elime bir not bıraktı. "Üff... bu da neydi şimdi?"
Odama geçtim. Notta yazan "beni hatırlamıyor musun?"
Neden hatırlayacakmışım ki? Bunun sorunu ne?
Oy vermeyi ve fikir bildirmeyi unutmayın!🙃
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deneyler - gizli aşk
Science FictionÖyle bir dünya düşünün ki, gerçek hayattan zevk alamayan, tüm deyerlerini unutmuş bir topluluk yaşıyor. İnsanlara aradıkları heyecanı hayal ürünü olarak sunuyorlar ve karşılığında tek bir kural vardır-gerçek hayatta aşık olmak yok. Fakat kurall...