Michel:
— Beyendiniz mi yaptığınızı? Size durun demiştim. Sakın kimse gitmesin. Ben gidib bakarım.Michel Bellanın arkasından odayı terk eder.
Cara:
— Yeter ya! Çocuk musunuz Allah aşkına. Planı neden değiştirdiniz asıl amacınız neydi? Hepsini açıklayacaksın, Adrian! Hemen! Dökül!Adrian:
— Adamın olana dokunmazsak ortaya çıkmazdı. Hem daha farklı şeyler olduğunu düşünüyorduk ki, haklı çıktık. Bazıları sakin kalsaydı zaten bundan sonraki adımımızı planlıyor olurduk.Cara:
— Ya Tad. Ona ne olacak?Adrian:
— O şimdilik planın dışında. En azından buradaki işimizi halledene kadar.————————————————————————
Michel:
— Bella! Beni bekle.Bella:
— Ne var? Ben yaptığım şeyi temizlemeye gidiyorum. Sen bunun dışında kal. Alex haklı planı anlatmamız gerekirdi.Michel:
— Ben Alex gibi düşünmüyorum. Seni anlıyorum. Korktuğunu, bazen elinden hiç bir şey gelmez, durumu toparlayamazsın diye ödünün patladığını biliyorum. Amma bize güven, bana güven. Hepimiz aynı gemideyiz. Ne kadar bir-birimize patlasakda birimiz diğerini asla arkada bırakmaz.Bella:
— Ah, Michel! Sorunda bu zaten. Ben... asıl planı anlatmamamın nedeni...Michel:
— Evet, seni dinliyorum.Bella:
— İçimizden birisinin haber uçurduğunu düşündüm. Güvenmedim anlıyor musun?? Bu yüzden suçluyum. Odadaki her kesin nasıl hayal kırıklığına uğradıklarını gördüm. Sende dahil.Michel:
— Sorun yok, sorun yok. Ola bilir. Seni bunun için suçlamıyorum. Bundan sonra ne yapacağız onu düşünmemiz lazım. TAKIM OLARAK. Hem o adamın gitsende şu an elinden ne gelir ki?! Hadi gidelim."Her ne kadar kimse belli etmemeye çalışsa da odaya girdiyimde kulak batıran sessizlik her şeyi açıklıyordu. Pişman değildim. Fakat kendimi iyi de his etmiyordum. Üzgündüm onlara güvenmediyim için."
Adrian:
— Bella, gidip yerleşelim. Sonra konuşursunuz.Alex:
— Durun! (Bellaya yaklaşarak) Özür dilerim. Fazla üzerine gittim. Birlikte çözeceyiz merak etme.Bella:
— Özür dilerim. Her kesten. Güvenip size en başta bir şey anlatmadığım için. Gerçekten üzgünüm.Adrian:
— Hadi gidelim.————————————————————————
Adrian:
— Daha iyi misin? Sen bir an odadan çıkınca...Bella:
— İyiyim. Daha iyi olacağız. Düşünmeye ihtiyacım var. Bir şeyler yanlış. Benim elimde hiç bir şey yok: kanıt, koz her hangi bir şey. Bazen hiç yolun sonu gelmeyecekmiş gibi. Nefes alamıyorum. Çok yoruldum. (Ağlamak ister)Adrian:
— Gel buraya. Hadi, bir az yat uyu. Bir kaç saatliğine de olsa zihnini boşalt. Sanki evdeymişsin gibi. (Adrian Bellaya sıkı-sıkı sarılır)Kapı çalar.
Adrian:
— Kim ya bu sabahın köründe. Ne vardı?Görevli:
— Hazırlanın. Sizi yemeye çağırıyorlar. Gecikmeyin.Bella:
— O kimdi?Adrian:
— Sanırım amcan bize sofra açmış bekliyor. Hadi hazırlan daha fazla bekletmeyelim.Bella:
— Bakıyorum kabullenmişsin. İstersen sen al, ben meraklısı değilim.Adrian:
— Tamam sinirlenme, sinir küpüm. Şaka yapmıştım.————————————————————————
Thomas:
— Her kes geldiyine göre yemeye başlaya biliriz. Servis edin, lütfen. Eee Bella, düşündün mü dün konuştuklarımızı?Bella:
— Hayır, düşünmedim. Çünkü düşünücek bir şey yoktu. Amcanım dedin, ama babama ne olduğunu açıklamadın. Niye bu halde olduğumuzu, senin neyin peşinde olduğunu? Tüm bunları bilmeden körü-körüne peşinden geleceyimi mi düşündün?! Haha! Sen akıllı bir adamsın böyle saf olamazsın.Thomas:
— Bunlarıda konuşucağız. Ama yeri burası değil. Yemekten sonra konuşalım.Bella:
— Neyi konuşucağız. Hepimiz burda tutsağız. Bunu bu masadaki her kes biliyor. Böyle birisine güveneceyimi nereden çıkardın. Senin yalan söylemediyini nereden bileyim?!Michel (fısıltı ile):
— Bir az sakinleş.Bella:
— Hepinize afiyet olsun! Ama benim bu adamla aynı sofrada bile oturmaya tahammülüm yok. (masadan kalkar)Thomas:
— Siz onun kusuruna bakmayın. Hadi yemeyinizi soğutmadan yeyin.Michel:
— Neden bakalım?Thomas:
— Anlamadım?Michel:
— Diyorum ki, o bizim arkadaşımız. Kusura bakmaması gereken biri varsa o da sizsiniz.Thomas:
— Ev sahibliyi yapanın ben olduğumu düşünürsek...Cara:
— Az önce Bellanında dediyi gibi biz tutsağız. Misafir değil. O yüzden samimiyetsiz tavırlarınıza gerek yok.Adrian:
— Ben gidip Bellaya baksam iyi olacak.Thomas (sert bir ifade ile):
— Yerine otur genç adam. Ben soframdan kalkılmasından hiç hoşlanmam. Bellayla ben konuşurum. Yemekten sonra." Thomas belkide gerçek yüzünü göstermeye başlamıştı. O anki korkunç yüz ifadesi, ürpertici ses tonu masadakilerin ürkmesi için yeterli olmuştu. Bellanın ona kafa tutması gün geçtikçe Thoması daha dözülmez birisine dönüştürmüştü. Bella ile bir türlü gerçekleri konuşmaktan kaçması, aynı zamanda onların gitmesine de izin vermemesi bir hamle yapılması gerektiğini gösteriyordu".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deneyler - gizli aşk
Bilim KurguÖyle bir dünya düşünün ki, gerçek hayattan zevk alamayan, tüm deyerlerini unutmuş bir topluluk yaşıyor. İnsanlara aradıkları heyecanı hayal ürünü olarak sunuyorlar ve karşılığında tek bir kural vardır-gerçek hayatta aşık olmak yok. Fakat kurall...