Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen🥺
İyi okumalar❤️
...
Lin'in sabah uyanacağı saate rağmen Minho'nun kahve teklifini kabul etmesinin üzerine salona geçmişler, yan yana oturup bir süre Sun hakkında konuşmuş ardından sessizliğe gömülmüşlerdi. Aralarındaki telefondan gelen mesaj sesi ise ikisinin de bakışlarının oraya dönmesine sebep olmuştu.
Telefon, Minho'ya aitti. Bunu, modelden dolayı kısa sürede anlayan Lin, mesajın özel olabileceğini düşünerek gözlerini telefondan çekecekti ki kilit ekranındaki fotoğrafı fark etti.
"O ben miyim?" diye sordu merakla. Minho da bakışlarını ekrana çevirdi. Ekranda Lin'in olması onun için o kadar normal bir şeydi ki, kadının bundan rahatsız olabileceğini düşünmemişti.
"Evet." dedi dudaklarını dişleyerek. "Rahatsız olduysan kaldırabilirim."
Aslında hayır, kaldıramazdı. En azından ana ekranındakini... Kilit ekranını ise göstermelik başka bir şey yapabilirdi.
"Hayır, hayır." dedi hemen Lin. "Rahatsız olduğum için sormadım. Benim o yıllara ait hiç fotoğrafım yok. Merak ettim o yüzden. Yakından bakabilir miyim?"
Minho telefonu tutup Lin'e uzattı. Lin önce istemsizce ekrandaki bildirimi okumuştu. Mesajda yalnızca bir emoji olduğu için önemli olmadığını düşündü ve Felix'e ait bildirimi sildi fotoğrafı daha net görebilmek için.
Sonra "Bu ne zamana ait?" diye sordu. Fotoğrafta kameraya değil, fotoğrafı çekene bakıyordu ve onun Minho olduğunu düşünmüştü. Dudaklarında belli belirsiz bir tebessüm vardı. Yüzü çok net ve düzgün çıkmıştı. Saçları yine aynı tonda bir sarıydı. O zamanlar bile aynı renge boyamış olması dikkatini çekmişti.
"2017'nin sonu olması lazım." dedi Minho. "İlk sevgili olduğumuz zamanlar."
Lin yine merakına engel olamadı ve çekinerek sordu. "Bu fotoğrafı koymanın özel bir sebebi var mı peki? Yani o günü özel kılan bir şey?"
"Hayır." Minho dudak büktü. "Sıradan günlerimizden biriydi. Evdeydik zaten, bak." Arkaplanda ucundan gözüken koltuğu işaret etti. "Öğrenci evi orası. Jisung'la beraber kalıyorduk. Sebebine de gelirsek... Özel bir sebebi yok. Eski fotoğraflara baktıkça değiştiriyorum duvar kağıdını. En son bu hoşuma gitmişti, ben de koymuştum."
"Başka fotoğraflar da var mı?" Gözlerini Minho'ya dikti heyecanla. "Bakabilir miyim? Lütfen!"
Minho, Sun da istediğinde oynayabilsin diye şifre koymadığı telefonunun ekranını kaydırıp ana ekrana girdi. Sonra gözleriyle galeriyi işaret etti. "Bak istediğin gibi. Ben de o sırada kahve yapayım."
"Olur." dedi Lin, ana ekrandaki kendisine ait bir diğer fotoğrafı incelerken. "Rahatça bakabilirim, değil mi? Uygunsuz bir şeyler çıkmaz?"
Minho gülerek kafasını iki yana salladı ve ayağa kalktı. "Hayır, galerimde öyle şeyler tutmam. Sun da telefonumla oynuyor."
Bu cümleden sonra gönül rahatlığıyla girmişti galeriye Lin. Gözüne çarpan ilk şey ise ekranın alt kısmında yalnızca gözleri ve burnu gözüken, büyük ihtimalle yanlışlıkla çekilmiş Sun'ın birbirinin aynısı olan fotoğrafları olduğunda da gülmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fairytale | lee minho
FanfictionLee Minho, kızıyla birlikte gittiği bir mağazada üç yıl önce kaybettiği sevgilisiyle karşılaşır.