29. Bölüm

105 15 2
                                    

Akşam namazını kıldıktan sonra annem geldi. O üzerini değiştirirken ben de sofrayı hazırladım. Hande ablaya mesaj atarak geleceğimi ve ben gelene kadar çaydan uzak durmasını söyledim. Yemeğe geçtiğimizde annem kendi gününü anlattıktan sonra bugün neler yaptığımı sordu.

''Hande ablayla sohbete gittim.''

''Aa, gerçekten mi? Sen sohbete mi gittin?''

''Evet. Neden bu kadar şaşırdın?''

''Benimle hiç gelmezdin de ondan.''

''Bu sefer gittim işte.''

Mutluluğu yüzünden okunuyordu. ''Gelebilmeyi çok isterdim.''

''Bir dahakine birlikte gideriz inşâallah.''

''Tekrar gitmek mi istiyorsun?'' dedi annem şaşkınlıkla. ''Anlaşılan gerçekten güzel geçmiş.''

Başımı salladım. ''Kız benim yaşlarımdaydı.''

''Hangi kız?''

''Hoca.''

''İstanbul'dan gelen mi?'' Başımı salladım. ''Ben onu yaşlı biri sanıyordum.'' Bu sefer başımı iki yana salladım. Gayet gençti. Nasıl bir hayattan geliyordu, onu kim böyle yetiştirmişti de bu genç yaşında kendinden büyük insanlara sohbet verebilecek birikime sahip olmuştu bilmiyordum.

''Ne güzel.''

''Herhalde böyle yetişmiştir, değil mi? Küçüklüğünden beri?''

''Tabi ki. Duyduğum kadarıyla her ay farklı bir şehre gidiyormuş. İyi bir eğitim almış olmalı. Sağlam temeli vardır.''

''Benim neden yok?'' diye sordum.

Annem çorbayı öksürmek zorunda kaldı. ''Anlamadım?''

''Ben neden onun bildiklerini bilmiyorum? Sen neden bana anlatmadın? Yani neden beni hoca yapmadın demiyorum ama...'' Zor da olsa o cümleyi kurdum. ''Neden böyle oldum ben mesela?''

Şaşkınlıktan gözleri kocaman oldu. ''Nasıl olmuşsun?''

''Hiçbir dini eğitimim yok. Anaokulunu saymazsak. Bir bilgi birikimim yok. Namaz kılmıyorum.'' Hatamı fark edip hemen düzelttim. ''Artık kılıyorum. Başladım. Ama bu zamana kad-''

Bir kez daha şaşırdı. ''Namaza mı başladın?''

''Evet.''

''Ne zaman?''

''Bugün.''

''Sohbetten sonra mı?'' Başımla onayladım. ''Bir sohbete gittin ve namaza başlayacak, kendini sorgulayacak kadar etkilendin, öyle mi?''

Kaşlarımı çattım. Alınmıştım. ''Evet, ne var bunda? Ayrıca dinlediğim ilk sohbet değildi.''

''Başka ne zaman gittin?''

''Gitmedim, internetten izledim. Bana uzaylı muamelesi yapmayı bırakır mısın?''

''Hayır anneciğim.'' Kaşığını bıraktı. ''Şu an duyduklarımdan o kadar mutluyum ki. Sadece anlamaya çalışıyorum. Ben sana namazlarını kılmanı hep söylerdim güzel kızım. Bir sohbete gittikten sonra böyle birden değişmen-''

Sözünü kestim. ''Birden olmadı. Ayrıca evet, sen bana hep kıl derdin ama sadece bu kadarını söylerdin. Neden kılmam gerektiğini bana hiç anlattın mı?''

''O ne demek anneciğim? Anlatmadım mı?''

Hem videolarda dinlediklerimi hem de bugün hocanın söylediklerini düşündüm. ''Hayır, anlatmadın. Allah'ın emrettiğini söyleyip durdun ama beni karşına alıp da uzun uzun namazın önemini, neden kılmam gerektiğini, kılmamamın ne anlama geleceğini hiç açıklamadın.''

İki Ömür Bir Aşk (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin