AŞIK MIYIM?

1.8K 92 8
                                    

Fotoğrafta Duygu, Helin, Kıvanç, Cem, Doğa ve Yiğit.

Yorucu geçen bir günün ardından Duygu ile birlikte bizim eve gelmiştik ve üzerimizi değiştirip odamda yayılma aşamasına geçmiştik. Bir yandan da ipadden konuşmamızı engellemeyecek şekilde şarkı dinliyorduk.

'Sen bu çocuktan hoşlanıyorsun Helin.' duyduğum cümle ile irkilerek Duygu'ya baktım. Tam olarak idrak edebilmiş değilim şuanda. Ne dedi o sarışın kankam? neymiş ben hoşlanıyor muymuşum ? kimden hoşlanıyormuşum ? 'Ne anlamadım?' diye sorduğumda 'Yiğitten diyorum Helin hoşlanıyorsun.' Yok deve. Hahah yok canım ne alakası var. 'O nereden çıktı şimdi?' derken yastığımı kucağıma aldım. Duygu'nun gülmemeye çalışan hali sinirimi bozarken 'Ne vaar ya nereden çıktı diyorum kızım?' diye sorumu yinelediğimde 'Dalıp gitmeler, okulda onu sormalar, önceden kapıdan seslenirdin yanına gelirdim şimdi Yiğit'e yakın olma bahanesiyle taa sırama kadar gelmeler, o umursamayınca surat asmalar... daha saymamı ister misin?' bunları sıraladığında ben gerçekten bunları yapıyor muyum diye düşünmeden duramadım ve sanırım gerçekten Duygu söylediklerinde haklıydı. 'Ben... ben ne bileyim ya farkında bile değilim cidden.' derken duraksamadan konuşsaydım belki inandırıcı olabilirdi ama.. Duygu artık o tuttuğu kahkahalarını serbest bırakarak yüzüme bakmaya başladı. 'Helin bir suratına utançtan kese kağıdı falan geçirmediğin kaldı farkında mısın aşkım?' bu sevimli ses tonuna karşılık kim yalan söyleyebilirdi ki ? 'Ooff. Bilmiyorum Duygu bilmiyorum. Sadece onun yanlış insan olduğunu biliyorum, canımın yanacağını biliyorum ve açıkçası kendimi kaptırmak istemiyorum. Sadece yakışıklılığına kanarak ona bağlanmam saçma olmaz mı sence de ? doğru düzgün konuşmuşluğumuz bile yok yani varda normal bir konu değildi sende biliyorsun..' diye sözlerimi tamamladığımda Duygu düşünceli bir şekilde 'Ve sorun onun kim olduğu öyle değil mi? Eğer Cem'in üvey kardeşi olmasaydı ondan hoşlanmak konusunda bu kadar kafan karışır mıydı?' dedi. Duygu istediğinde gerçekten mantıklı bir insan haline dönüşebiliyor, sanırım ikimizin de bu dengesiz halleri yüzünden ancak toplasan bir adam ediyoruz. 'Bilmiyorum Duygu. Bu konuda konuşmak zorunda mıyız?' diyerek hala kucağımda tuttuğum yastığı yüzüme bastırdım. 'Gerçekten Yiğit ile adam gibi konuşacağın bir ortam olmasını ister miydin?' bu soru ile yüzüme tuttuğum yastığı yavaşça indirerek anlamadığımı belli eden bakışlarımı Duygu'ya gönderdim. 'Ciddi anlamda soruyorum ister miydin?' diye kendini tekrarladığında 'İstesem ne olacak ki ? çocuktaki umursamazlığı farkında değil misin? Beni şu kadarcık beğense böyle davranır mı hiç?' dediğimde biraz düşünmesi dediklerimi doğruluyordu. 'Tamam tamam neyse ben halletmeye çalışacağım söz veriyorum.' Diyen Duygu acaba ne saçmalık yapacak diye beklemekten başka bir çarem yoktu...

Biraz daha muhabbet ettikten sonra uykumuz gelince uyumaya karar verdik..

Sabah yüzüme aniden inen bir su demetiyle uyanmak kadar daha iğrenç ne olabilirdi ki? Evet tamda düşündüğünüz gibi oldu. Sevgili arkadaşım Duygu.. bu sular ile çığlığı bastıktan sonra 'Duygu senin ben ananı....' diye başladığım cümleyi sürdürmekten vazgeçtim çünkü Selma teyze çok iyi bir insan... Duygu karşımda kahkahalar ile gülerken 'Günaydıın!' dedi. Benim bu surat ifademe karşılık olarak nasıl hala bu kadar neşeli olabiliyor? Bir kork bir özür dile yani ne bileyim... 'Ne bu şimdi? insan arkadaşını suyla mı uyandırır?'diye sorduğumda gülmesini bastırmaya çalışarak 'İçinde bulunduğun duruma uysun diye yaptım bebek.' diyerek göz kırptı. Ne demek içinde bulunduğun duruma uysun? Nasıl bir durumdayım ki. 'Anlamadım.' dedim kaşlarımı hafifçe çatarak. Daha çok gülmeye başlamasıyla sinirlerim iyice bozulurken 'Hani sırılsıklam aşıksın ya ondan bahsediyorummm.' demesiyle afalladım. 'Of Duygu saçmalama ya!' derken yatağımdan kalktım, tam yürümeye başladığımda 'Ama dün gece Yiğit lütfen Yiğit.' diye sayılıklarken hiç saçmalama Duygu demiyordunuz Helin hanımcım.' Duygu'nun bunu söylemesiyle gözlerim büyüyerek olduğum yerde kaldım. 'Pardon? Rüya mı gördüm? Yiğit mi dedim? Hayır dememişimdir sen yanlış duymuşsun.' Diye şaşkınlıkla konuşup içimden lütfen bunu yapmamış olayım diye dua etmeye başladım. 'Evet tamda dediğin gibi! Hatta dudaklarını falan büzmüşsün... neyse daha fazla devam etmek istemiyorum.' demesiyle bir kez daha hayrete düştüm. Ağzım açık Duygu'ya bakarken 'Kapat kapat sinek girecek maazallah.' demesiyle sanki her söyleneni yap komutu almış gibi ağzımı kaptım. Kendine gel Helin! Duygu'nun çenesine düşmekte sabah böyle uyandırılmak kadar kötü bir şeydir! 'Amaan hatırlamıyorum bile, Yiğit mi demişim. Farkında değilim. Bak aşık olsam hiç unutur muydum gördüğüm rüyayı?' diyerek işin içinden sıyrılmayı umdum ama Duygu'nun pis bakışları ve sırıtması hiç başarılı olamadığımın bir göstergesiydi.

HAYATIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin