HAYATIM

'ÜVEY'

Fotoğraftaki kız sürpriz olsun ;)

Cem'in gözünden:

Ben kız için babamı hapse gönderiyorum o ise bana bir teşekkür bile etmeyip Arat denen itle gününü gün ediyor. Keşke Burak ve Yiğit'in kavga ettikleri gün Aratta orda olsaydı da bende fırsattan istifade ona dalsaydım. Allahın kıvırcığı! Kendini yakışıklı sanıyor. Bir de şerefsizin sosyal medyada dünya kadar takipçisi var.. bu kızlarda da akıl yokki bunun neyini beğeniyorlar. Hele Duygu burada benim gibi bir yakışıklı dururken yaz tatili için Türkiyeye gelmiş bir adamı seçiyor. Arat gidince ne olacak? Mavi gözlü yarim kendini üzüp duracak. Şeytan diyor git şu Arat'ın ağzını yüzünü kır ama olmaz işte. Adam kas yığını, bir de benim kollara bak incecik lan! Boy desen herif 2 metreye yakın, tamam bende kısa değilim ama yine de onun kadar boyum yok. Neyse gerekirse adam toplar giderim. Of allahım of. Neden ben değil o var Duygu'nun yanında? Ah Cem salak Cem. Tabi sen olamazsın, nedeni çok açık. Zamanında yediğin boklar yüzünden. Sen git kızın en yakın arkadaşına.... Neyse! Bende Cemsem o Arat'a bir yumruk çakmadan bu dünyadan göçüp gitmem. Acaba neler yapıyorlardır? Dokunmuş mudur Duygu'ya? Dokunmuştur tabi salak! Öyle karşısına geçip kızı izleyecek hali yok ya. Oysaki ben tam bir liseli aşık modunda davranabilirdim. 'Kalk amk. Ne yatıyorsun hala.' Diye odaya giren Yiğit'e ters ters bakmaya başladım. Sana ne kardeşim istersem bütün gün kıçımı yayar yatarım sana ne yani! 'Çık lan dışarı. Yatmak istiyorum.' Sert bir şekilde söylediğim bu cümle Yiğit'i ciddi bir hale büründürürken beni keyiflendirdi. 'Tersinden mi kalktın acaba diyeceğim ama daha kalkmadığına göre o da değil. O zaman derdin ne lan.!' Diyen Yiğit'e ters ters bakmaya biraz daha devam ettim. Ama bu seferkinden etkilenmiş gibi durmuyor. Yattığım yatakta biraz doğrulup ayaklarımı uzatarak oturdum ve derin bir nefes aldım. 'Sanırım Cem Koç acı çekiyor..' diye kendi içimde yaşadıklarımın özeti sayılabilecek bir cümle kurduğumda sinirli olan bakışları biraz yumuşasa da yine de tamamen affetmiş bakmıyor. 'O ne demek öyle?' diye bir soru almayı beklemiyordum. Umursamayıp gider diye düşünüyordum açıkçası. 'Duygu.. sanırım acımın sorumlusu da çözümü de Duygu.' dediğimde eski sinirli surat tekrar yerini aldı. 'Cem saçma sapan konuşma. Sevgilisi var ve araları gayet iyi. Sana gelince; Arat olmasa bile Duygu seninle ilgilenmiyor hala anlamadın mı bunu?' 'Ben onun için babamı ihbar ettim lan! Anladın mı beni?' diye bağırarak yataktan kalktığımda Yiğitte duruşunu dikleştirip karşımda durmaya devam etti. Kasılan yüzünden ve boynunda attığı görülen damardan bu söylediğim şeyin onu ne kadar sinirlendirdiğini gördüm. 'Sen gerçekten tam anlamıyla bir piçsin Cem.' Yüz hatlarına rağmen bu sözleri en sakin ve en soğuk ses tonuyla söylemiş olmasına şaşırsam da şuan öfkem şaşkınlığımın önüne geçebilecek noktada. 'Neden? Sen aşık olduğun kız için her şeyi yaparken ben yapınca mı suç oldu?' bir kez daha bağırmamla Yiğit'in ellerini yakamda hissetmem bir oldu. 'Ulan hayvan herif! Sen sadece haksız yere ailesini kaybetmiş bir kıza yardım ettin anladın mı? Bunu böyle düşün. Ayrıca madem bir iyilik yaptın kapa çeneni otur!' diyerek beni sertçe bırakıp itti. Kızgın nefesini yüzümde hissetmek iyice sinirimi bozarken, ben sinir bozma konusunda etrafımdaki herkesten daha becerikli olduğum için tam gaz devam ettim. 'Helin ve Duygu kardeşini karşına alacak kadar değerli yani senin için?' sorduğum soruyla gözlerini tekrar gözlerime dikip yüzüne tam anlamıyla pislik bir gülüş yerleştirdi. 'Üvey kardeşimi. Lütfen bu noktayı atlamayalım. Hatta üvey bile değilsin bunu hiç hiç atlamayalım.' diyip kapıyı çarparak odadan çıkması ağzımı açık bıraktı. İlk kez gerçekten kardeş olmadığımızın bu kadar üzerinde durarak konuştu Yiğit. Keyfin bilir Yiğit bey madem kardeş olmadığımız tekrar hatırlatılma gereği duyuldu bende ona göre davranmasını bilirim!

Ve işte harika Cem'in harika fikirleri... resmen kafamın üzerinde bir ampul çıktı eminim! Hemen Kerry denen kaşarı arayıp gelmesini sağlamam gerekiyor. Kerry, Arat'ın eski manitası.. ve kız hala onu unutabilmiş değil, buraya gelip Duygu ve Arat'ın karşısına çıkarsa kim bilir neler olur..