Yeni bir okul sabahı için gözlerimi açma vakti geldiğinde içimden bildiğim tüm küfürleri sıralayarak alarmı kapattım. Bence Yiğit'in sesini kaydedip onu alarm zil sesi olarak ayarlamam gerekiyor o zaman güne küfürsüz başlamanın bir yolunu bulmuş olurum belki..
Olabildiğince yavaş ve isteksiz hareketlerle yatağımdan kalkıp banyoya ilerledim. Yüzümü yıkadım ve hemen tekrar odaya dönüp dolabımın önüne geçtim. Formalarımı giydikten sonra dün gece duştan sonra örmüş olduğum saçlarımı açtım ve o sevdiğim saçlarımın dalgalı haline hayranlıkla baktım. Çantamı da alıp odamdan çıktığımda mutfağa girdim ve hazır olan bir kahvaltı göremediğim için dolaba yönelip yağsız peynir ve domates çıkardım. Kendime tost yapma vakti. Tam peyniri ince ince dilimlerken Duygu hızla mutfağa girdi. 'Günaydın güzel bayan.' dediğinde istemsizce güldüm. 'Sizede günaydın tatlı bayan.' diye karşılık verirken kestiğim domates diliminden birini ağzına attı Duygu. 'Hadi malzemeden çalma da ekmek ver şurdan.' diye karşılık verince Duygu seke seke ekmekliğe ilerledi ve 4 dilim kepekli ekmek getirdi.
Tostlarımızı yiyip hızlıca dişlerimizi fırçaladık ve koşar adım evden çıktık. Yiğit biraz gecikeceğini söylediği için Bilal abi bırakacak bizi okula. Arabaya bindiğimizde 'Okulda gezi varmış galiba dün facebook sayfasında gördüm.' diyen Duygu'ya büyük bir hevesle 'Ne gezisi?' Diye sordum. 'Kamp, çok eğlenceli olabilir.' bir yandan çok isteyen bir havası varken bir yandan da biraz buruk bir konuşması var şuanda. 'Sorun ne?' Diye sordum elimi dizine koyarak. 'Keşke Arat bizden büyük olmasaydı, bazen onunla aynı okulda olmayı çok istiyorum.' diyip hafifçe tebessüm etti. 'Olsun mavişim ona göre çalış onun okulunu kazan o zaman.' diyip göz kırptığımda 'Haklısın' diyerek sonunda gerçek bir gülümseme ile karşılık verdi.
'Sağol Bilal abi görüşürüz.' diyerek arabadan indik ve sınıflarımızın yolunu tuttuk.
Derste bir nöbetçi öğrenci girdi sınıfa. '3 günlük bir kamp olacak arkadaşlar, herkes istediği kişiyle kalacak kız erkek olmamak şartıyla. Cuma sabah 9da servis okuldan kalkacak ücretler peşin olarak görevli öğretmene teslim edilecek. Iyi dersler.' sınıftan uğultular yükselirken bir çok kişinin buna heveslendigini anlamış oldum. Teneffüste hemen Duygu ve Yiğit'in yanına gittim. Yiğit beni görünce hemen ayağa kalkıp sıkıca sarıldı.. Bu çocuğun bunu yapmasına bayılıyorum sanırım. 'Geziyi duydunuz dimi? Bence gitmeliyiz.' dediğimde Duygu sadece olur anlamında başını sallarken Yiğit elimi tutup 'kesinlikle gitmeliyiz ama kız erkek kalamıyormuş çok üzüldüm.' diyip alt dudağını bükünce üzerine atlamak geldi içimde. Yaramaz çocuklara benziyor resmen ya. 'Üzülme aşkım hemen yanımıza kurarsın çadırı.' diyip yanağına hızlı bir öpücük bırakıp sıradan kalktım ve Duygu'ya el sallayıp sınıftan çıktım.Yine sıkıcı bir "artık 12. Sınıf oldunuz" konuşması ile başlayan bir ders. Allahım zaten yeterince stresli değilmişiz gibi bir de bu hocalar güya iyiliğimize konuşuyorlar, daha beter oluyoruz.
Olaysız bir günün ardından Yiğit bizi eve bıraktı. Bizim şöförümüz Bilal abi ama Yiğit maşallah adama işini yaptırmamakta kararlı. Eve girdiğimiz sırada arka odadan gelen sesler ilgimizi çekerken biraz dinledikten sonra abim ve Defne abla olduğunu anladık ve ne yaptıkları konusuna değinmek istemiyorum bile.. (!) Duygu ağzını kapatarak bana bakarken bende geldiğimiz duymaları amacıyla kapıyı hızlıca çarptım. Bu çarpış üzerine Duygu mal gibi yerinde sıçrayınca kahkalarımı tutamadım, tutamamış olmam iyi oldu sanırım çünkü sesler anında kesildi. Allahım o ikisi odadan çıkınca onlar yerine ben utanacağım yemin ederim... en iyisi oyalanmadan odalarımıza gitmek diye düşünüp yere bıraktığım çantamı sırtıma taktım ve koridorda ilerlemeye başladım. O anda (lanet olsun ki) abim sadece altına giymiş olduğu eşofmanla odasından çıktı. 'Hosgeldiniz bitanem.' diyerek gelip alnımdan öptü. Duygu abime el sallayarak odasına girip kapıyı kapattı. 'Şey.. e.. aç mısın bir şeyler hazırlıyım sana?' Böyle gevelediğine göre abimde utanmış. Onu eve kız atmadan önce düşünseydi! 'Hayır aç değilim abi sen boşver odamdayım ben.' Diyip hızla parmak uçlarıma kalkıp abimi öptüm ve odama girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIM
Fiksi RemajaSerinin ilk kitabıdır. Tüm bölümler düzenlenmiştir. Siyahın içindeki beyaz yok bu hikayede. Beyaz kız, siyah oğlanın aydınlığı olur diye bir şey yok. Benim hikayemde; çevresindeki tüm siyaha rağmen, -siyaha itilmesine rağmen- kendi renklerine tutunm...