Bu Omega Bir Değişik!? /Sasunaru\

32.bölüm

Madara: Böyle bir şey söz konusu bile olamaz.

Fugaku: Farkında mısın bilmiyorum ama bizi alay konusu edersin. Saygın, tanıdık ve zengin bir aile neden alfa oğullarını içgüveysi versin ki?!

Minato: sizin kararınız o zaman vermiyorum oğlumu.

Naruto: Baba!

Kushina: Minato?

Herkes Minato'ya bakarken, Gaara sessiz sessiz onları izliyordu. O gün Minato ile konuştuğunda oğlu için ne kadar endişelendiğini görmüştü ne de olsa. Tek istediği bir süre Sasuke'yi gözlemlemekti ve buna hakkıda vardı.

İtachi: Bana söz düşmez ama Minato abim gayet mantıklı bir şey istedi.

Madara: Bunun mantıklı sebebi mi olur İtachi?! Evlilik seni yumuşattı mı yoksa?

İtachi sinirle yaşlı bunağa bakarken, babası onun düşüncelerine değer verdiği için bir anlığına durmuştu. Daha sonrasında ise neden içgüveysi istediğini merak edip sormuştu.

Fugaku: Neden böyle bir şeyi teklif ettiniz peki?

Minato: sizde biliyorsunuz ki daha önce küçük oğlun, oğlumu öldürmeye yeltendi. Eğer ki biz mühürlerimizle meşhur olmasaydık şu an Naruto burada olmayabilirdi.

Madara: Oğluna kendini savunmayı daha iyi öğretseydin başına bunlar gelmezdi. İçgüveysiliği katiyyen kabul edemeyiz.

Minato: O zaman bende oğlumu vermiyorum.

Kushina-Mikoto: Durun artık.

Kushina: Hepiniz fazlasıyla saçmalıyorsunuz. Minato oğlun için endişelenmekte haklısın ama ona sormadan böyle bir kararı veremezsin.

Mikoto: Ayrıca Uchihalar sizde Sasuke'ye sormadan bir şey diyemezsiniz ki, oda suçlu olduğunun farkında. Savunmasız diye kim kimi öldürdü bu zamana kadar?! Kaldı ki ikinizde oğlanlara sormadan böyle bir karar veremezsiniz.

Naruto: Sasuke'ye canım konusunda güveniyorum baba.

Minato sessizce bir süre düşünmüştü. Oğlu onun için değerliydi ve başına bir şey gelirse Uchihalarla arası umrunda bile olmaksızın Sasuke'yi öldürebilirdi.

Soluklu olayların sonunda Naruto'yu vermeyi kabul eden Minato ile herkes rahat bir nefes almıştı. Tabii bu olayı dinleyenler için geçerliydi. Yahiko ike Konan ikilisi yahutta Obito ile Deidara ikili gibi flörtleşmeye dalmış olanlar hiçbir şeyin farkında değillerdi.

Minato: Verdim gitti. Zaten Sasuke'yide severiz biz iyi çocuktur.

Sasuke: *mırıldanarak. Saol ya bi gömmediğin kalmıştı.

Yavaş yavaş giden Uchihalara karşılık Deiadara'da, Obito'nun peşinden gidiyordu. Bunu gören Minato ise onu ensesinden yakaladığı gibi içeri çekmişti.

Minato: Sen benim öğrencime mi asılıyosun.

Deidara: Oda bana asılıyor canım ne olucak~

O sıra da içe içeriden Naruto'nun çığlık sesi duyulmuştu. Saat neredeyse gece 8'e gelmek üzereydi ve Neji, Gaara'yı 8.30'ta istemeye gelecekti.

Naruto: Senin istemene geç kalıcaz aptal gidelim hadi! Dattebayo
.
.
.
Evvelsi günün sabahına gözünü Sasuke ile açan Naruto huzurluydu. Sasuke'nin yanına ne ara gelmişti ki, gece Gaara'larda kaldığına emindi oysa ki.

Naruto: *mırıldanır. Sasske~~ dattebayo

Gaara: Lan sapık uyansana! Sasuke ayağına beni yürütüceksin şimdi.

Naruto: Ha ne?! Dattebayo

Tamamen ayılan Naruto önünde kinin Gaara olduğunu görünce gülmeye başlamıştı. Daha dün gördüğü Sasuke'yi özleyip Gaara'yı o mu sanmıştı?!

Naruto: Galiba Sasuke'yi özledim. Dattebayo

Gaara: O zaman yanına git ve bende yatağımda rahatça yatağım.

Naruto: Sana şu içgüveysiden dolayı sinirliyim ve şerefsizlik olsun diye söylemicektim ama ben senin aksine iyi biriyim. O yüzden Neji'nin bu gün saat onda seni kahvaltıya çağırdığını söylüyorm. Dattebayo

Gaara: Oh teşekkürler hemen- lan aptal saat öğlen bir olmuş!

Naruto: Oda senin cezan Dattebayo~

Naruto evden ayrılırken Gaara'nın sövüşleri bahçeye kadar geliyordu. Onun yüreğini ağzına getirmişti hemde olmayan bir buluşma için. Naruto hiçbir şey olmamış gibi evine dönerken Gaara'nın arabasını yürütmeside bunun artısıydı.

Sabah uyanan Sasuke, Naruto'yu görmek için onun odasına camdan girmişti. Odasını boş gördüğünde ise suratını buruşturmuş ve beklemek için onun yatağına uzanmıştı. Nerden bilebilirdi ki gece Naruto'nun evde kalmadığını. Yatakta uyuya kalan Sasuke neredeyse öğlen 1e kadar uyumuştu. Onu uykusundan uyandıran şey ise kapının tıklanışıydı.

Naruto neden kapıyı çalsın diye düşünmeyen Sasuke, "gel" diyerek onu içeri davet etmişti. Uykusundan uyanmak için iyice gözünü ovan Sasuke boynundan sirkelenmesi ile şaşırmıştı.

Minato: Lan sen beni deli mi ediceksin oğlumun odasında ne işin var?!

Sasuke: Cam açıktı bende girmiş bulundum.

Minato: Ha tamam mantıklı dememi beklemiyorsun heralde!

O sıra da bağrışma üzerine yukarı gelen Kushina, Sasuke'yi görünce ister istemez şaşırmış ama onu Minato'nun elinden kurtarmıştı.

Kushina: iyice tuhaflaştın sende, Sasuke evleneceği kişiyi görmeye gelmiş Dattebane

Minato: İnsan gibi kapıdan girebilirdi ama yani hayatım. Camlara demirlik yaptıracağım.

Kushina: Hıhı ayn şurda bir kaç aya evlenicek oğlunla zaten rahat bırak onları dattebane

Minato ve Kushina odada bağrışırken odasına gelen Naruto gördüğü manzara ile kendisini gülmemek için zor tutmuştu. Karşısında annesi ve babası tartışırken annesinin arkasına saklanan bir Sasuke vardı.

Naruto: Ben geldim dattebayo!

Minato: Açıkla bakalım odanda ne işi var ?

Naruto: Sasuke'den sabah bana uğramasını istemiştim ama evde olmayacağım gerçeğini unutmuşum dattebayo.

Yalan. Kushina, Minato'yu azarlayarak odadan alırken Naruto öylece karşısında ki oğlana bakmıştı.

Naruto: Odama kafana göre girmemelisin Sasuke. Dattebayo

Sasuke: Canım söz konusuydu...

Naruto: Öldürmez ya rahat ol dattebayo.

Sasuke göz devirirken Naruto kendini yatağına atmıştı. Bunun üzerine yatakta onun yanına oturan Sasuke her sabah bu manzarayla uyanmanın muhteşem olacağını düşünmüştü.

Sasuke: hemen yarın evlensek olmaz mı?

Naruto: Babamla konuş istersen *sırıtır.

Sasuke: Evlenince nerede yaşayacağız Naruto? Ev bakmaya başlamalıyız.

Bunu derken Naruto'nun yanına yatan Sasuke içten içe fazlasıyla heycanlıydı. Gerçi Naruto'da farklı sayılmazdı.

Naruto: Seni işaretlediğimde götürdüğüm ev bana aitti. Oraya taşınalım mı? Hem ikimizden ailelerine çok yakın.

Sasuke: Biraz düzenleme yaparsak neden olmasın.

İkili bütün gününü konuşarak geçirmişti. Düğünden, evlerinden ve ileride ki hayatlarından. Her şey garip bir şekilde iyi gidiyordu. Sanki her an bozulabilicek gibi...