Yazım hataları için özür dilerim. Bölümleri hızlıca yazıp hemen atıyorum. Sizi bekletmek istemiyorum. Bu yüzden kontrol edemiyorum. Umarım rahatsız etmiyordur.
İyi okumalar...
Zarfın içinde iki tane kağıt vardı. Biri benim yazdığımdı. Diğeri ise Eddie'nin.
Benim yazdığım mektupta,
Asla duygularımı açıklamayacağım Eddie'ye,
Seni ilk gördüğümde içimde garip bir his oluşmuştu. Anlam veremedim. 1 ay boyunca devam edince bir şeyleri fark ettim. Eddie, ben sana aşık oldum.
Senin gerçek mi yoksa rüya mı olduğunu anlayamıyorum. Rüyalarımda bana sarılıyorsun, beni öpüyorsun, boynuma ufak buseler konduruyorsun. Rüyalarımda birlikteyiz. Ancak gerçekte... Senin için yabancıyım. Şimdiye kadar sayısızca kez göz teması kurduk. Hepsini hatırlıyorum. En ufak ayrıntısına kadar. Sınıfta benimle tavuk diyerek dalga geçtiklerinde sen diğerleri gibi bana gülmüyorsun. Hatta bunu diyenlere nefretle bakıyorsun. Kimsin sen Eddie Munson? Beni kendine nasıl bağladın? Oyun oynadığınız günlerde arkanızdaki camdan seni hep izliyorum. Çok mutlusun. Arkadaşlarınla birlikteyken çok mutlusun. Bugün **/**/**** ve ben hala sana aşığım. Sanırım bu duygular asla bitmeyecek. Umarım bir gün ben de senin arkadaşın olurum. Tüm kalbimle... Seni seviyorum.
yazıyordu.
Kendi yazdığım mektubu bilmeme rağmen bir kez daha okudum. Sanki Eddie'nin yazdığı mektup beni korkutuyordu. Korkuyordum. Saçlarımı dağınık bir topuz yaptım ve derin derin nefes aldım. Sonra Eddie'nin mektubunu açıp okumaya başladım.
Eddie'nin yazdığı mektupta,
Güzeller güzeli tavuğuma,
Tavukçum, mektubunu okudum. Bu mektubu bana senin vermeni isterdim ancak pekte öyle olmadı gibi... Olsun. Sonuç olarak bana karşı olan duygularından artık eminim. Biliyorum çok erken. Ancak ben daha fazla bekleyemiyorum.
Okula geldiğin ilk gün sana bakmadan duramadım. Dış görünüşe önem vermem. Önem verenlerden nefret ederim. Beni sana bağlayan da dış görünüşün değildi. Buna rağmen çok güzel olduğunu belirtmeden geçemem. Bir şey hissetmiştim. Sanki yıllardır beklediğim kişi senmişsin gibi... Sırf seni daha çok görebilmek için geçebileceğim sınavlardan kaldım. Aynı sınıfa gelene kadar bekledim seni. Sen hala çok erken deyip dur. Ben seni 3 yıl bekledim. Kendimi sana açamadım çünkü sen bu seneye kadar hep Robin'i sevdin. Bunu fark ettim ve sana açılamadım. Kokunu, kalbini, saçlarını, gözlerini ve dudaklarını... Her zerreni seviyorum. Ben romantizm denen şeyden nefret ederim. Tek derdim arkadaşlarım ve gitarlardır ama şimdi... Sen hayatıma girdin ve değiştim. Artık tek derdim sensin. Bu belki biraz takıntı gibi gelebilir ama ben sana çok aşığım. Umarım bir gün sevgilin olmama izin verirsin. Tüm kalbimle... Seni seviyorum.
yazıyordu.
Hassiktir.
Ağlamaya başladım. Bir yandan gülüyordum. Bir yandan nefret ediyordum. Bir yandan istiyordum. Ne istiyordum bilmiyorum ama... Eddie. Senin a*k. Beni kendine aşık ettin ya. Artık senden nefret ediyorum desen de bırakmam peşini. Öyle bir şey desin de görelim. Değil mi? Diyemez zaten. Seviyor beni. Bir gün vazgeçerse benden ayağımı ağzına sokarım. Yaparım.
Eddie'ye sarılmak, onu görmek istiyordum ama çocuklara sözüm vardı. Mike'ın evinde buluşacaktık. Ayrıca El ve Will'den yeni mektuplar vardı. Bana gelenleri okudum ve onlara yeni mektuplar yazdım. Mike ve diğerlerine onlara gelen mektupları vermem gerekiyordu. Yaz tatili yakındı. Will, Jane, Joyce ve Jonathan buraya tatile gelecekti. Sadece 1 ay kalmıştı. Çocuklara bu haberi vermek için hemen duşa girdim, hazırlandım ve kokumu sürüp çantamı aldıktan sonra hızlıca çıktım.
Yarım saatlik bir yolu yürüdükten sonra Mike'ın evine gelmiştim.
Zili çaldım. Kapıyı Lucas açtı. Hemen aklıma Max ile öpüşmeleri geldi.
Letty : Aşk böceğimde buradaymış. Uzun mu öpüştünüz, kısa mı? Güler.
Lucas : Letty sus. Yoksa Eddie'ye onu sevdiğini söylerim.
Letty : Biliyor ki.
Lucas : Ne?! Anlat çabuk!! NE OLDU?!
Dustin : Ne olmuş amı- Hoş geldin Letty.
Letty : Hoş buldum. Anlatacağım. Hadi geçin içeriye.
Çocukların yanına gittim. Oturmuş film izliyorlardı. Bana meraklı gözlerle baktılar. Onlara olanları anlattım. Steve yüzünü asınca göz devirdim.
Mike ve Dustin : E oha?!
Max : Biliyordum işi pişireceğinizi.
Robin : Bence gayet harika. Seni üzerse... Kardeşimi üzmekten onu hapse atarım.
Lucas : Yani şimdi siz sevgili misiniz?
Letty : Henüz değil.
Steve : Umarım hiçbir zaman olmaz.
Letty : Steve...
Steve : Ne vardı sanki hep sap kalsan! Küstüm şuan.
Letty : (Gülerek) Ama Steve! Anneler çocuklarına küser mi hiç?!
Max : Kızın var mı derdin var derler Steve hanim. Herkes birden kahkaha atar.
Steve : (Gülerek) Çok komik gerizekalı.
Letty : Öpersem affeder misin?
Steve : Sen öp onu düşünürüz.
Steve'i öptüm ve birden aklıma onu gıdıklamak geldi. Her yerinden gıdıklanıyordu.
Steve : LETTY DUR!
Max : Ben de katılacağım!
Max ile Steve'i yorulana dek gıdıkladık. Diğerleri de oturmuş bize gülüyordu. Sonra durduk ve biraz dinlenip çocuklara mektuplarını verdim. Sonra da müjdeli haberi.
Letty : Arkadaşlar, 1 ay sonra Kaliforniya'dan gelecek olan misafirlerimiz var. Hemdee yaz tatili boyunca yanii 3 ay boyunca misafirimiz olacaklar!!
Mike : CİDDİ MİSİN SEN?! Ben mektubumu okumak için odama gidiyorum. Rahatsız etmeyin!
Lucas : Bu çok güzel bir haber Will'i özlemiştim.
Dustin : Ben daha çok özledim.
Letty : Ben Nancy'e mektubunu vereyim. Sizde kendi mektuplarınızı okuyun.
Evett! Bu da uzun bir bölüm. Nancy'i çok sevdiğim için onu bu hikayeden mahrum edemem. Letty yazdığı mektuplarda Jane'e Eddie'yi anlatıyor. Yani Jane ile Eddie tanışacak. Güzel bölümler Letty'i bekliyor. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
İyiki varsınız 💪🥰.
784 kelime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eddie Munson ile Wattpad İlişkisi Yaşa!!
FanficSelamm! Ben ölmeye çalışan mümkünse ilk fırsatta ölecek olan bir yazar olarak kendimce güzel bir Eddie Munson hayran hikayesi yazdım. Alın tepe tepe okuyun. Smutta var ucundan. Diğer yazarlar gibi sabırlı olmadığımdan başkarakterimiz namıdeğer Viole...