-40-

34 5 1
                                    

40 kere maşallah ballarım. Belki de verdiğim o uzun ara olmasaydı bu sayıyı ikiye katlamıştık. Olsun, her şeyde var bir hayır. İyi okumalarr...







Pizza yiyip film izledik. Oyun oynayıp sohbet ettik her zamanki gibi.

Letty : Benim biraz uykum geldi. Ben odama kaçtımm!

Robin : Daha bira içecektik!

Steve : Yoruldu o bugün içmesin.

Robin : Doğru.

Dustin : Ben içerim.

Steve : (Side eye atıp) Peki.

Dustin : Kızmayacak mısın?

Steve : Neden kızayım?

Dustin : Velet falan da mı demeyeceksin?

Steve : Bugün içimden gelmedi.

Will : Başımıza taş yağacak.

Eleven : Ne? Ne zaman?

Mike : Mecaz anlam El.

Eleven : Hala arada garip geliyor.

Will : Olsun.

Odama çıktığım gibi kendimi yatağa atıp tavana bakmaya başladım. Haftaya Hawkins'e dönecektik. Ailelerimizi ziyaret edip şehrimizle hasret giderecektik. Orayı özlemiştim. Düşüncelere dalmışken birden doğruldum. Cama baktım. Hemen koşarak camın yanına gittim. Camın kenarında taş altına sıkıştırılmış bir not vardı. Eddie'den olduğunu okumadan anladım. Bir adres, gün ve saat yazıyordu. Yarın saat 09:00'da o adreste olmamı istiyordu. İmzası ve yazısı hala değişmemişti. Bu sırıtmama sebep oldu. Aşağıya inip Steve'e yarın erken saatte işimin olduğunu söyledim. Sonra da koşarak odama çıktım. Hemen yattım. Yattığım gibi uyumuşum. Uzun zaman sonra öyle huzurlu uyudum.

Alarm sesinden önce kalkma alışkanlığım bozulmamıştı. 05:58'de uyandım. Bingo. Alarmdan 2 dakika önce. Mükemmel zamanlama çünkü böylece alarmı kapayacak ve çocukları rahatsız etmeyecektim. Alarmı kapadım ve kalkıp birkaç dakika ayılmaya çalıştım. Yavaşça banyoya gittim. El dışında hepsinin uykusu ağırdır. Top atsan uyanmazlar. Ancak El'in uykusu çok hafiftir. Tek bir çıtırtıya uyanır. Her uyandığında da tedirgin olur. Bu yüzden dikkat ederim. Elimi yüzümü yıkadım. Saçımı önüme gelmeyecek şekilde toplayıp dişlerimi fırçaladım. Sonra yüzüme 5 litre daha su fırlattım. Uyanmam son zamanlarda iyice zorlaştı. Banyo kapısını açtığım anda karşımda El vardı. Korktum ve sıçradım. Çığlık atmamak için kendimi sıktım. Allah'tan da atmadım.

Letty : (Sessizce) Altıma sıçtım El.

El : Nereye gidiyorsun?

Letty : Sessiz konuşsana kızım uyanacaklar.

El : Gizlice mi gidiyorsun? Ayrıca hiçbiri ev başlarına yıkılsa bu saatte uyanmaz.

Letty : Doğru. Steve'e haber verdim. Gizlice gitmiyorum yani.

El : Eddie'ye mi?

Eddie Munson ile Wattpad İlişkisi Yaşa!! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin