5.

636 21 0
                                    

Hani böyle bir aydınlık yaşarsınız, a aa o öylemiymiş dersiniz, bilgilenirsiniz falan ya işte ona DEDİKODU deniyor.

Kızlarla baya bir konuştuk. Ama o oraya gitmiş, şu bunu yapmış gibisinden değil, bizimki daha kaliteli.

Kızlarla konuşmaya devam ederken hepimizin telefonuna aynı anda mesaj geldi.

İlk başta bakmak istemedik. Sonrasın da hem aynı anda olmasına hem de bu saatte olduğunu için bakmaya karar verdik. Çünkü saat 01.23'dü.

Kim bu saatte mesaj attıysa salak olmalıydı.

" Bu çok aksiyonlu değil ama arkaya bir korku müziği koyarsak çok güzel olur. Durun ben yapayım siz de sıra sıra açın mesajları. "

Gamze'nin cümlesini Mine onayladı. Neden? Çünkü ikiside salak ve mal.

Gamze bir korku müziği başlattı. Mal derken duvara demiyordum.

İlk Mine açtı.

" İki gün sonra saat 13.00'da attığım konumda ol. Bilinmeyen numara. "

Duru devam etti.

" İki gün sonra saat 13.00'da attığım konumda ol. Bilinmeyen numara. "

Böyle devam etti. En son ben okuduğumda daha farklı bir yazı vardı.

" İki gün sonra attığım konuma gel. Orada sakallı, ceketinin üst cebinde beyaz mendil olan adamın yanına git. Saat 12.30'da orda ol. Bilinmeyen numara. "

Arka da çalan korku müziğini kapatan Duru konuşmaya başladı.

" Oğlum, bunlar ne iş. Geleceğimizi nerden biliyorlar. Mal mı lan bunlar. Hani yazdınız tamam ama gelecek mi gelmeyecek mi nerden biliyorsunuz. Geri zekalılar. "

" Duru sakin ol bebeğim. Demek ki birileri bizimle oyun oynamak istiyor, o zaman biz de..."

Sinem'in cümlesini devam ettirdim.

" biz de oyuna dahil olacağız. "

" Bu arada herkes birbirine konumları atsın nereye gideceğimizi bilelim. "

Mine'nin çok ama çok mantıklı cümlesiyle birbirimize konumlarımızı attık.

Birileri bize oyun oynuyordu. Hem de bizim haberimiz olmadan. Bizi bir oyuna davet ettiler. Kabul edip etmeyeceğimizi sormadan. Biz oyuna dahil olduk. Şimdi ki oyunumuz ise aptal rolü. Oyunun kazananı belli değil ama biz kazanacağımıza inanıyoruz.

***

Sabah kalktığım da ilk kalkanın ben olduğunu anladım.

Bu güzeldi. Planlar beynimden çıkıp gün yüzüne doğuyordu.

Çalışma masamda duran sürahiyi alıp yere uzanmış Gamze'nin üstüne dökecektim. Ama bağırmaları için önlem almam lazım değil mi?

Çekmecelerden birinde bulduğum koli bandını alıp Gamze'nin azını kapattım.

Neyse ki hepimizin uykusu ağır.

Sürahiden suyu yavaş yavaş Gamze'nin yüzüne boşaltmaya başladım. Gözlerini açınca ise yarısını direkt boşalttım.

Gamze bant yüzünden çığlık atamasa da güzel ve kulak ağrıtıcı bir ses çıkardı.

Harikasın.

Gamze'ye sus işareti yapıp kızlara yöneldik.

Gamze çantasından bir ip çıkarttı. Onun çantasın da bunun ne işi var bilmiyorum.

Hepsini birbirine bağladık sonra ise Gamze atamadığı çığlığını şimdi daha yüksek bir sesle attı.

Kızlar bir anda ayağa fırladığı-ki ayağa kalkamadan yeri öptüler- anda Gamze ve ben kahkahaları koyverdik.

Bir anda odanın kapısı açılınca annemin geldiği gördüm.

Hay aksi. Annemin evde olduğunu unutmuştum.

Şirince gülümsedim ve annemi odadan yolladım.

Kızlar dün çıkarttıkları okul formalarını giyerken bende dolaptan çıkartıp giydim.

Saçlar tarandı yapıldı.

Duru açık bıraktı, Gamze yarısı açık yarısı at kuyruğu bağlama yaptı, Sinem açık bıraktı, Mine bol örgü yaptı ve ben ise at kuyruğu yapıp odadan çıktık.

Annemin hazırlayıp çıktığı kahvaltıyı yapıp direkt kaldırdık.

Ah mutfak ah. Bir gün senden kurtulacağım. Toplamak değil dağıtmak için geri geleceğim. Ah ah umarım bir gün.

Çantalarımızı alıp evden çıktık. Ayakkabılarımızı giydik ve okula koşarak gitmeye başladık.

Neden koşarak? Sorun bakayım bir neden?

Heh çünkü geç kaldık.

Okul kapısından girdiğimiz an beşimiz de sert bir şeye çarptık.

" Oha hayvan. "

Benim cümlemden sonra kısık gülüşmeler geldi. Kafamı kaldırdığım an Onur ve diğerlerinin de burada olduğunu gördüm.

" Ben de diyordum duvara mı çarptık. Meğersem oduna çarpmışız. "

Gamze'nin güzel hakaretiyle güldük ve onları itekleyerek sınıfa girdik.

Ah olamaz. Nolamaz. İmkansız. Sabah sabah natematik mi? Ciddi misiniz? Kim planlıyor bu ders programını?

Sıraya oturduk. Sırasını bekleyen idam mahkumu gibi hissediyorum.

Akıllı kızım yahu. Derslerim iyi annem sayesinde. Çünkü annem başka bir okulda öğretmen. Yani artık çalışmıyor, hayır emekli de olmadı. Sadece çok yorulduğunu ve kısa bir süre dinleneceğini söyleyip okulu kısa bir süreliğine bırakmıştı.

Ama matematik işkence. Ben işkence çekmek istemiyorum. Sınıfa hoca girdi ve günaydın dahi demeden derse başladı. Pis ya pis.

...

Aaaaaa bölüm gene uzun zaman sonra geldi. Ama açıklamam var. Lütfen. Telefon elime geçmiyor. Yazamıyom. Hem de bu bölüm niyeyse silinip durdu. Bidakine bu kadar geç atmamaya çalışırım. Sizde yorum yapmayı ve küçük yıldız butoncuğuna basmayı unutmayınız. Lütfen efenim. Bana destek olunuz.

Düşman Sınıflar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin