9.

486 25 0
                                    

Ortalık sakinleşince annem eve girdi. Ben bizimkileri yollayıp odama çıktım.

Bu olaydan sonra direkt uyuyamazdım. Telefonumdan bir kaç sosyal medyaya girip zaman öldürmek istedim ama bundan da hemen sıkıldım.

Odamda dolaştım, yatağa oturup kalktım, telefona baktım ve daha bir çok şey yaptım fakat uyuyamadım.

Anlaşıldı bu gece bana uyku yok.

Yarın olacakları düşünmeye başladım bu sefer.

En sonunda uyuya kalmışım.

...

Sabah alarm sayesinde uyandım. Uyandığım gibi kendimi banyoya attım. İşlerimi kısa bir sürede halledip çıktım ve üzerimi değiştirdim.

Altıma siyah kot ve üstüme yarım kollu bol kırmızı bir tişört giydim. Saçlarımı balık sırtı örgüsü yapıp odadan çıktım.

Annem daha uyanmadığı için ona kahvaltı hazırladım.

Annemi uyandırdım ve evden çıkacağımı ve ne zaman geleceğimi bilmediğimi söylerek evden çıktım.

Kızlarla parkta buluşmuştuk. Saat 11.00'dı. Daha zamanımız vardı ama biz yine de erkenden buluşalım demiştik.

Kızlar bu işin ardında Onur ve arkadaşlarının olduğunu düşünüyorlardı.

Şahsen benim fikrim daha farklıydı. Aklımda o yapmıştır ya da bu yapmıştır diye biri yok fakat Onur ve arkadaşlarının da olacağını düşünmüyorum.

Onlar olsaydı illa fark ederdik. Bu iki gün boyunca hiç bir farklılık yoktu. Onlar değildi.

" Oğlum ya bir şey olursa yani ne bileyim, birimizin başına bir şey gelirse ne olacak? "

Gamze düşünceli bir şekilde bu soruyu sorarken herkes bunu düşünüyormuş gibi kafalarını salladılar.

" Telefonlarımıza takip programı indireceğiz. Zaten konumlara bakılırsa da birbirimize yakınız. Dert etmeyin. Başımıza hiç bir şey gelmeyecek. "

Telefonlarımızı Duru'ya verdik. O bu işlerden anlıyordu.

Duru yarım saat sonra işini bitirmişti. Telefonlarımızı alıp parktan ayrıldık. 

Biraz daha bu konu hakkında konuştuk. Sonra ben saat 12.10'da kızlardan ayrıldım.

Bana gelen konum onlara göre daha uzaktı ve bana mesaj atan adam 12.30'da konumda olmamı istemişti.

Yani adam mı yoksa kadın mı orası meçhul.

Konuma gelince tam saatinde burada olduğumu gördüm.

Böylede dakik bir insanım.

Mesaj sahibinin anlattığı tipte bir adam göremedim. Ya benim gözlerde sorun var ya da adam yok. Ben ikinciyi seçiyorum.

Arkamdan gelen adım sesleriyle hızlıca arkama döndüm.

Evet adamımızı bulduk. Hadi bakalım, başlıyoruz.

Adam bana baktı, baktı, baktı. Uzun uzun baktı. Ne gördüyse artık.

" He benim amca, benim. Hadi götür beni gittiğin yere. "

Allah'ım bu adam bana neden böyle bakmaya devam ediyor.

Yüzümde bir şey mi var. Leke falan mı? Hani amca normal bakmıyor çünkü.

Kafasını sallayınca kafamı salladım. Kollarını ileri uzatarak geçmem için bana yol vermeyi de unutmadı.

Of ne kadar centilmen. Maşallah maşallah.

Arabaya bindirdi beni tabii. Yürüyecek değil ya.

Hani aklımdan da saçma sapan senaryolarda geçmiyor değil yani.

Kaçırılıyor olabilirim. Hemde Avrupa'ya. Kötü fikir değil aslında. Yazdım bunu bir yere.

Kısa mı, uzun mu süre yoldaydık onu bile anlayamayacağım bir yere geldik.

Çevremiz sakindi. Tek tük insanlar vardı. Tehlikeli insanlardı tiplerine bakılırsa. Etrafımda bir kaç depo dışında bir kaç evde vardı.

Şunu söyleyeceğim, bence o evlerde kimseler yaşamıyor.

Etrafımızda hayvan bile yoktu. Bir süre ayakta dikildim.

Bir de ne göreyim, kızlar da burada. Yanıma gelecekler diki yanlarında ki adamlar onları tuttular ve engellediler.

Tamam ama biz hâlâ dışarıdayız. Kimi bekliyoruz onu bile bilmiyorum.

Acaba gelmekle hata mı yaptık. Olabilir canım. Her kul hata yapar değil mi?

Bir anda ortaya bir kaç araba park etti.

Bir kaç dediğimde dört beş tane falan.

Bakıyoruz bakıyoruz da hani arabadan kimse inmiyor.

Tövbe bismillah yoksa araba kendi kendine mi hareketlendi.

Aman yarabbim. Dünya'nın sonu mu yoksa yeni bir teknoloji mı?

Yani pek yeni değil ama olsun.

Şimdi sakince Kelime-i Şehadet getireceğim.

Ölmek de var bu işin sonunda.

Tam ölmek için hazırlanıyordum ki arabaların kapıları açıldı. Hepsinden tek tek tanımadığım adamlar çıktı.

Ve ardından onlar.

Bir dakika, bir dakika onlar mı?

Ben yanlış görmüyor isem onlar onlardı.

Evet onlar, onlardı. Allah'ım neyin içine düştüm ben.

Galiba kızlar haklıydı.

Çünkü karşımızda sapa sağlam beş tane çocuk duruyordu.

Onur ve ekibi.

***

Bölüm sonu. Kendinize iyi bakın. Görüşmek dileğiyle.

Düşman Sınıflar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin