Şuan servisteydim. Yapılacak olan "eğlenceli" yarışması sadece on bir ve on ikinci sınıflara yapılacakmış.
Bunu duyan dokuz ve onlar tabii isyan çıkarttıkları-ki bence haklılar-için onlara da özel eğlenceler yapılacakmış.
Şuan dediğim gibi servisteydim. Yapılacak olan etkinliklerin olduğu okula gidiyorduk. Bütün on bir ve on ikiler katılmak zorundaydı. O yüzden dört beş servisle gidecektik.
Saçmaydı. Hemde çok saçma.
Ve bilin bakalım biz kiminle gidiyorduk.
11/A sınıfı ile aynı serviste tabii ki.Ne tesadüf değil mi?
Onur'un yüzüne yine bakmıyordum. Bakmayacaktım.
Bu yüzden telefonumla uğraşmaya karar verdim.
Telefonu elime aldığımda üstten bir bildirim geldi.
"Bence deli"
Evet, evet. Onu böyle kaydetmiştim. Çünkü deliydi. Gerçekten. Deliydi.
"Nasılsın? Umarım kötüsündür. Bil bakalım kim bugün senin gününü mahvetmek için planlar yapıyor.
Bilemedin mi?
Tabii ki bennn "İfadesizce bakmaya devam ettim. Artık bıkmıştım ondan. Yaptıklarından, yapacaklarından ve yapmayı planladıklarından. Ondan korkuyordum. Evet, ondan çok korkuyordum.
Yanımda oturan Duru bana baktı. Durumu anlayınca ilk önce kendi telefonunda grup kurdu.
Gruba baktığımda erkekler ve kızları almıştı.
Sonra benim elimden telefonu aldı ve konuşmaların ekran görüntülerini aldı.
Sonunda ise gruba attı.
Hepsinin bana baktığını hissediyordum ama onlara bakmıyordum. Telefonuma bakmaya devam ediyordum.
Duru'nun yaptığı çok mantıklıydı. Konuyu burada rahatça konuşamazdık. Sessiz bir şekilde konuşsak bile illa birisi duyardı. Eminim.
Ona mesaj atmak istedim. Neden bilmiyorum ama o an en çok istediğim şey buydu. Ona mesaj atmak.
Telefonumu sıkıca tuttum ve konuşmaya girip yazmaya başladım.
Kimsin? Nerdesin? Ne istiyorsun?
Öğrenmek istiyorum. Senin kim olduğunu öğrenmek istiyorum.
Kimsin sen? Ne istiyorsun?Hemen mesaj yazmaya başladı. Kimseye göstermemeye çalışarak onla konuşuyordum.
Çok meraklısın bücür. Çok merak kediyi öldürür derler. Yakında öğrenirsin kim olduğumu. Hem biliyor musun, bende benim kim olduğumu öğren istiyorum.
Mesajı ile ne yazacağımı bilemedim. Ne diyecektim.
O zaman göster kendini.
Ne yapabilirim ki.Görüldü atmıştı.
Biraz daha mesaj atınca en son şunu yazdım.
Benden ne istiyorsun peki?
Seni.
Beni. Beni istiyormuş. Çok mersi canım ama ben seni istemiyorum yazamadım.
Onla konuşmuştum. Aklıma Duru'nun bu işlere elinin yatkın olduğu geldi. Anlardı o bu işlerden. Ama yapmak, söylemek istemiyordum. Niye?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Sınıflar
Teen Fiction2 sınıf, 2 çete, 2 çete lideri ve sonsuz aşk. Bu hikayede cıvık cıvık aşk yok. Bu hikayede beraberlik, takımlaşma, yardımseverlik, kavga, kaos ve daha nicesi var. Bu hikayedeki ana karakterimiz hayatında daha önce hiç bu kadar can yakan acılar...