22.

296 14 0
                                    

Kendilerini tanıtıp gitmişlerdi. İnsan bir bizide tanır. Nerdeee.

Hocalar gelip bugün kaynaşma günü olduğunu söyleyip bizi serbest bıraktılar. Yapılacak olanlar derslerimizi etkilemesin diye hafta sonu yapacaklarmış.

Şimdi bizi sınıflara gönderip derse katılmamızı istediler.

A'lar birlikte, B'ler birlikte, C'ler birlikte gibi dağıttılar herkesi.

Bizim olduğumuz sınıfta Çisem, Akın, Aslı ve Miran vardı.

Sıralara baktığımızda gözümüzün kestirdiği sıraya oturduk.

Hocalar girmeden Duru'nun kurduğu gruba baktım yazılanlar var mı diye.

Onur "Ben bunları burada öldürürüm. " Yazmıştı.

Kızlardan Sinem ve Gamze cevap verirken biz Duru ile yazılanları okumaya devam ettik.

Erkeklerdende selim yazmıyordu. Muhtemelen o da okuyordu.

Başımıza gölge düşünce ilk önce güneşim söndü mü diye aynaya bakmak istedim ama ilk günden egolu diye görünmek istemiyordum.

Hiç öyle biri miyim zaten. A aaa.

Bizim belalılar başımıza toplanmıştı.

" Yalnız güzelim, bizim yerimize oturmuşsunuz. " Diyen baş belalı ile göz göze geldim. Telefonumu kapattım ve başka sıralara baktım.

" Bence başka sıraya oturabilirsiniz. Azıcık misafirperver olun. Misafirlere terbiyesizlik yapılmaz. "

Tamam biliyorum onlar böyle yapsa bende aynı tepkiyi verirdim. Yani kim vermezdi ki.

Miran bizim bir önümüzde oturan Gamze'nin kolunu tutunca ona seslendim.

" O elini çek. Beni sinirlendirme. " Diye karşılık verince ise gülerek bana baktı.

" Bana bak cüce, benim okulumda bana artistlenme. Seni fena yaparım. "

Hooop. Orda dur bakalım. Bu nasıl bana cüce derdi. Boyun tam bir liseli kız boyuydu. Benim için ne eksik ne fazla.

Sinem kalkmamız için işaret verirken Onurgil sınıfa girdi ve " Bir sorun mu var? " Diye sordu.

Biz susarken Sinem direkt olayı anlatmaya başladı.

O hep böyleydi.

Kavga olmasın diye başka yere oturabilirdik ama sorun ilk başta yaptığımız hareketti. Şimdi kalkıp gidersek bunların elinde madara olurduk.

Bu sırada sınıfa hoca girdiğinde onur ve diğerleri teneffüste geleceklerini söyleyerek gittiler.

Çisemgil hâlâ ayakta dururken hoca onlara baktı

" Çocuklar niye ayaktasınız? "

"Hocam yerimizden kalkmalarını bekliyoruz. Görmüyor musunuz? "

Hiiiiii terbiyesiz. Biz yapsak disipline uçarız.

Hoca onlara bizim misafir olduğumuzu ve bugün ayrıcalık göstermelerini söyleyince gülümsedim ve önüme döndüm.

Eninde sonunda benim dediğim olmuştu.

Bunun sonucu pek iyi değildi çünkü ders boyunca nefret dolu bakışlarla karşı karşıyaydık.

Zil çalmıştı ve teneffüse girmiştik. Son bir ders daha kalıp geri gidecektik.

Onurgil dediği gibi geldiklerinde sıraların üstüne oturdular.

Sınıftaki çoğu kız erkeklere bakarken bende, kızlarda dahil onlara bakıyorduk. 

Kıskanmıyorum. Kesinlikle kıskanmıyorum.

"Beni kıskandığını bu kadar belli etme." Dediğinde ona baktım.

Kızlar kalkıp gitmişti. Ben niye hiç hissetmedim. Ayrıca erkeklerde yoktu.

"Sen kimsinde seni kıskanayım be. Sadece etrafa bakıyorum. "

Onur kafadını sallayıp beni ciddiye almasada ben diretmeye devam ettim.

"Hem sen kimsinde ben seni kıskanıyorum. Nerden çıktı bu kıskanma mevzusu. Hep senin yüzünden."

Kafasını geriye atıp gülen Onur'la sınıftaki herkes bize döndü. Ya da Onur'a.

Derin bir nefes alıp susması için Onur'u dürtüklerken daha çok güldü.

"Lan sus rezil olduk. A aaa Onur gülmesene."

Elini kafama koyup saçlarımı dağıttığında gözlerine baktım. O da bana bakınca aynı şeyi düşündüğümüzü anladım.

Onur sınıfa girdiğinde yanıma geldi. Kokusundan anladım bi kere.

Kafam sıranın üstündeydi. Sınavım kötü geçmişti ve kötü sonuç almıştım. Bu moralimi epey bozmuştu.

Onur yanıma oturup kafamı kaldırdı.

"Ağladın mı sen? " Diyerek yüzüme baktı. "Yoo ağlamadım. " Diye cevap versemde bana inanmadı.

Sınavım yüzünden üzüldüğümü biliyordu.

Bakışlarımı ondan kaçırdığımda çenemi tuttu ve beni göğsüne yatırdı.

Bu mutlu olmama yeterde artardı bile ama bunu ona söylemeyecektim.

Onur bir elini sırtıma atarken bir eliyle saçlarımı dağıttı.

"Ağlamak yok. Seni bir güzel çalıştırırım ve bir dahakine daha yüksek alırsın. "

Onur'a ya yapamazsam bakışları atarken bana "Onur'un sevgilisi derslerinde başarısız mı desinler. Hemen pes etti mi desinler ha? " Diyerek bana baktığında gülümsedim.

Onur'un sevgilisiydim.

Evet. İkimizinde aklına bu gelmişti. Onur'la ayrılmadan bir hafta önce falandı.

Yutkundum ve bakışlarımı kaçırdım. Sıradan kalktım ve sınıftan çıktım. Onur'da peşinden geldi.

Onur "Utandın mı sen? " Diye beni sıkıştırdığında daha hızlı yürümeye başladım.

Utanmadım tabii ki. Niye utanıyım değil mi?

Onur buna da gülerken ben yönümü bahçeye çevirmiştim.

...

Bu bölümüde bırakıyorum ve gidiyorum.

Düşman Sınıflar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin