Kızların masasına gelince hepsini kısaca süzdüm.
Maşallah hepsi birbirinden güzel tü tü tü kırk bir kere maşallah.
Duru siyah bir elbise giymişti. Bedenini kaplayan elbise vücut hatlarını belli belirsiz belli ederken yaptığı duman makyajıyla hem depresif hem de güzel görünüyordu.
Gizem beyaz bir elbise ile âdeta melek gibiydi. Elbise göğüs kısmının biraz aşağısından bollaşıyordu. Kat kat olan elbisenin kolları elbiseden ayrıydı. Omuzları açık olan elbisenin üstünde ki sim ise ışıl ışıl parlıyordu. Gamze'nin doğal gözüken makyajı ise dediğim gibi onu meleğe çeviriyordu.
Sinem'in lila elbisesi diz kapaklarının tam üstündeydi. Elbisenin altı kat kat olması ile göğüs kısmı vücut hatlarını belli ettiğinden güzel fiziği ortaya çıkmıştı. Sinem makyajını pembe tonlarda yapmıştı ve çok tatlı gözüküyordu.
Son olarak Mine'ye sıra gelince onun koyu yeşil bir elbise giydiğini gördüm. Elbisesi ayak bileklerinin biraz üstündeydi. Bel altı kabarık olan elbisenin askıları da elbisenin tüllerindendi. Mine makyajını sade tutmuştu.
Tabii benim de yanımda iki çocuk bir havalıyım uff.
Onur'a baktığımda hâlâ bana baktığını gördüm ve önüme döndüm.
Kızlarla baya konuştuk. Ben okuldan gidince ne oldu, ne konuşuldu gibisinden bilgi aldım.
Bir çocuk sahneye çıkıp tüm dikkatleri üstüne toplayınca ise merakla ona döndüm.
" Merhabalar yeni bir seneden. Biliyorsunuz ki her sene yaptığımız gibi bugün de bir açılış partisi yapıyoruz.
Her sene olduğu gibi bugün de bütün düşmanlıklar unutuluyor ve hep beraber dans ediyoruz. O yüzden bütün arkadaşlarımın sahneye ve özellikle düşman olanları birbirleriyle eş olarak dans etmelerini istiyoruz.
Haydi sahneye."
Ah evet. Cidden her yıl bu okul açılma partilerinde sürekli didişenler, kavga edenler, düşman olanlar birbirleriyle eş olarak dans ederler.
Bunun amacı ise yeni okul yılına eğlenceli ve düşmanlık olmadan başlamaktır.
Biz de hiç işe yaramadı ama her yıl dans etmeyi ihmal etmeyiz.
Şahsen ben bu yıl dans edeceğimi sanmıyorum. Fakat dans etmeyi çok seviyorum.
Kaldım mı gene şu ikisini?
Onur sahnedeki çocuk konuşmasını bitirir bitirmez yanıma geldi.
Yanında hiç ayırmadığı ekibi ile masamızın önünde durdu, kızlar bu tür şeylere alışık olduğu için diğerleriyle sahneye çıktılar.
Onur hâlâ masanın önünde dururken ben Eren'e döndüm ve onunla dans edip edemeyeceğimi sordum.
Tabii ki " Evet " Dedi.
Onur bu yaptığım davranışı anlamazken ben Eren'in elini tuttum ve sahneye çıkarttım.
Tuna ise kendine şimdiden bir eş bulmuştu.
Kızların yanına geçince Eren belimi kavradı.
Ellerimi onun omuzlarına atarken konuşmaya başladı.
" Benimle değil de o çocukla dans etmen gerekiyormuş gibi düşünüyorum. "
Dedi gözleri ile Onur'u gösterirken.
Gözlerimi devirdim ve ona bugün olan her şeyi anlattım. Sinirlendi tabii. Hatta kalkıp kavga edecekti.
Artık Onur'a düşmanca bakışlar atarken Onur'un gözleri hâlâ bizim üstümüzdeydi.
Eren masaya geçince biraz hava almak için dışarı çıktım.
Arka bahçeye geldiğimde buraya armut puflardan koyduklarını gördüm.
Yavaşça oturup düşünmeye başladım. Ne düşündüğümü ben bile bilmezken aklım sürekli düşünüyordu. Bu kadar çok düşünecek ne vardı ki?
Yanımda bir hareketlilik hissedince Onur'un geldiğini gördüm.
Derin bir nefes alıp ayağa kalkmaya yeltendiğimde kolumdan sertçe tutup beni oturtturdu.
" Ne var? "
Sinirliydim. Bu aniden gelen bir sinirdi. Bu Onur'u görünce gelen sinirdi.
" Benimle dans etmen gerekirken neden o- neden o çocukla dans ettin? "
" Seninle dans etmem gibi bir kural yoktu. Onla dans etmek istedim ve ettim. Bu seni ilgilendirmez. "
" Sabah ki konuşmanın hıncını alıyorsun değil mi? "
" Ah onu unuttum bile. Sen kimsin ki benim canımı acıtacaksın. "
Valla baya acıttı ama bunu burda söylersem karizma çizilir.
Sinirlendiğini anlayabiliyordum. Ve evet, sinirlenmişti. Tekrardan ayağa kalkacakken o da ayağa kalktı ve kolumdan tutup köşeye çekti.
" Ben yapmadım diyorum, beni sinirlendirme. "
Ay havalara bak paşam. Neymiş sinirlendirmeyecekmişiz. Sinirlensen ne olur?
Gözlerimi tekrardan devirdim-ki bu hareketi yapa yapa benim gözler çıkacak galiba-ondan kolumu çekmeye çalışırken.
Bir anda duvara yaslayıp tam yanımda duran duvara vurmaya başlayınca irkilerek küçülmeye çalıştım.
Hem duvara vurup hem bağırırken birinin gelip beni burdan almasını istedim. Kendi isteğimle gidemeyeceğim belli.
...
Son
![](https://img.wattpad.com/cover/314793409-288-k376630.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Sınıflar
Teen Fiction2 sınıf, 2 çete, 2 çete lideri ve sonsuz aşk. Bu hikayede cıvık cıvık aşk yok. Bu hikayede beraberlik, takımlaşma, yardımseverlik, kavga, kaos ve daha nicesi var. Bu hikayedeki ana karakterimiz hayatında daha önce hiç bu kadar can yakan acılar...