Bölüm 19

373 17 3
                                    

Karşımda duran kişiyi yine kestiremedim. Biraz daha yaklaştım Emir olabileceğini düşünüyordum ama değildi. Nereden analdin

derseniz....

"Koku..."

Aldığım koku, Emir in kokusu değildi, emindim. Sonra konuştu.

-Ne yapıyorsun burada?

- Sen kimsin?

- Şey... Ben suyumu arıyordum.

- Ben de arkadaşımın hırkasını ama kim olduğunu anlayamadım.

Bu duyduğum ses, daha önce duyduğum seslerden değildi. Ne Emir'e ne de Melih'e aitti bu ses. Tekrar sordum.

- Kimsin?

- Söylesem de beni tanımazsın.

Dedi ve güldü sonra devam etti:

- Ismim Uğur

- Tammiyorum.

Dedim, yine güldü.

-Zaten tanımazsın demiştim.

-Bu karanlıkta duracağına, telefonunun işığını kullanarak yolunu aydinlatsan daha iyi olmaz mı? Çok mantıklıydı. Ben, bunu nasıl düşünemedim. Buraya kaç kere geldim ve her geldiğimde de bu hiç aklıma gelmemişti.

Benim çıkarmamı beklemeden kendi telefonunu çıkarıp fenerini açtı. Fenerin işığını yüzüme tuttuğunda elimle gözümü kapattım, o da yavaşça gözüme götürdüğüm elimi çekti.

- Özür dilerim.

Dedi, nahif bir sesle. Çok güzel bir sesi vardı. Tam göremesem de kumral saçlı, uzun boylu biriydi ama gözlerine baktığımda... Gözlerinin rengi değişikti, ne kırmızı ne de bal rengi gibiydi, çözememiştim ama itraf etmeliyim görebildiğim kadarıyla çok yakışıklıydı.

"DEĞER KİTAP OLDU!!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin