Bölüm 44

278 14 0
                                    

İlacı gösterdim, "Bu astım hastalığı olanların kullandığı bir ilçtır." dedi. Ben de giderken senin düşürdüğünü söyledim. Sana geri vermeyi çok istedim ama olmadı. Kimseyle konuşamıyordum, konuşmuyordum biliyorsun. Sonra sen ilacın olmadığını fark ettiğinde eczaneye gidip ilacın aynısından aldım çünkü Özge ablaya sordum, bunu sana geri verseydim yere düştüğü için ve senin de bunu ağzına götürüp içine çekeceğin için mikrop kapmış olabileceğini söyledi, bunu verme dedi. Ben de eczaneden aynısını aldım, sonra teneffüste gizlice çantana attım. Ben de kalan ilacı yıkamıştım ama Özge abla ne olur ne olmaz diye verme dediği için bende kaldı ama o gün, sen asansörde ve depoda fenalaşınca vermek zorunda kaldım. İşte öğrendin; mutlu musun?

Şaşırmıştım. Emir iki yıl boyunca onu saklamışmıydı yani....

- İki yıl boyunca yanında mı taşıdın?

- Evet

Ama neden? Zaten almışsın yenisini, o benim yanımda duruyorken neden onu yanında taşıdın?

- Taşıdım işte kurcalama. Sen, buradan nasıl çıkacağız onu düşün -Ya bana ne, kapının kulbunu sen kirdin, sen düşün.

Kafasını yasladı yine duvara Ayağa kalktım, kapıya doğru yürürken ayağım bir kutuya çarptı.

-Ayy ayy, bu ne ya!

- Burası kostüm odası, bu kutuları içinde de kıyafetler var.

- Her neyse...

Dedim ve kapıya vurmaya başladım.

"Kimse yok mu?" Emir arkamda kollarını birleştirmiş, kaşları havada beni izliyordu

- Ne yapıyorsun?

-Yardım çağırmaya çalışıyorum.

- Bodrum katındayız Selin. Nasıl duyacaklar?

- Ya kimse mi inme

- Hayır.

"DEĞER KİTAP OLDU!!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin