Gözlerim doldu ağlamamak için zor duruyordum. Emir yanımıza geldi ama aklima takılan "benim için canını bile verebilecek insanlara hiçbir şey veremeyecek kadar ruhsuz ve yorgunum..." cümlesi ne demekti?
Kulağıma fısıldadı
- Bir daha sakın böyle bir şey yapma, sakın!
Arkasına bakmadan gitti. Peşinden gittim tabii ki.
-Bana canını bile verebilecek insanlara hiçbir şeyimi veremeyecek kadar ruhsuz ve yorgunum derken ne demek istedin? Emir! Dinle! Yüzüme bak!
Beni dinlemeden yürümeye devam ediyordu. Ben bağırıyorum, o duyuyor ama duymazdan geliyor ve yoluna devam ediyordu...
En sonunda dayanamadım vallaha. Koştum, çektim kolundan, odaklandım gözlerine:
Yüzüme bak, dedim! Duymamazlıktan gelme: koşturuyorsun peşinden ya.
- Koşma sen de...
Kaşlarımı kaldırdım.
-O dediğin cümle neydi? Neden öyle bir şey dedin?
- Boş ver...
-Ne demek boş ver?
- Benim için canını bile verebilecek insanlara hiçbir şeyimi veremem dedim.
- Bana bakarak söyledin ama
-Of, Selin! Bir önemi yok. Hadi, eve git artık
-Yine mi kestirip atacaksın yani
-Kestirip atmıyo-...
Sözünü kestim
-Ya ne yapıyorsun?
-Umursamıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"DEĞER KİTAP OLDU!!"
ChickLitİlk başlarda platonik sanılan ama platonik olmayan karşılıklı yoğun hisler besleyen iki aşığın hikayesini öğrenmek için bizimle misin? :) https://instagram.com/zyn.ekn?igshid=YmMyMTA2M2Y= #kalsikler #genç kız edebiyatı #genel kurgu #aşk #terk etme #...