28

557 28 1
                                    

Jimin
Jin Hyung ve Jungkook'un annesi bana bakıyordu. Yaklaşık bir ay sonra bebeğin cinsiyetinin erkek olduğunu öğrenmiştik! Yalnız hissediyordum çünkü Jungkook yanımda değildi, bu beni üzüyordu. Her zaman işteydi, kayınvalidem fark etmişti, "Jimin neyin var?"

"Jungkook'u özledim."

"Aww, buraya gel" beni kucaklayarak rahatlattı.

Biraz gülümsedim ama kalbim hala Jungkook'u görmek için ağrıyordu. Kalbim onun dokunuşu, sevgisi ve şefkati için ağrıyordu ama Jungkook'un en erken akşam 9:00'da evde olacağını biliyordum. Yanımda Jin ve annem olmasına rağmen, yine de rahatsız hissediyorum. Sanki bir şey eksik gibiydi ve onun Jungkook olduğunu biliyordum, kilitli kalbimin anahtarı gibiydi. Her gece, en azından akşam 20.54'e kadar beklerim.. ta ki Jin ya da annem beni uyumaya ikna edene kadar. Hamilelik beni öldürüyordu, bebek ben uyurken bile her an tekme atıyordu! Beni her zaman uyandırıyordu. Şimdi annemin benimle nasıl başa çıktığını düşününce ona minnettar kaldım.

[ Yaklaşık 7 ay sonra ]

Saate baktım 21.00 civarıydı. Yatma vaktim çoktan geçmişti ancak bugün hiç uyuyamadım, en azından bir kere Jungkook'u görmek istedim. Birden kapı açıldığında kim olduğunu görmek için gözüm açıldı. Gözlerimim tekrar ağırlaştığını hissettim, uykuya dalmaktan kendimi alamadım.

*Yazar*
Jungkook kapıyı arkasından kapatıp Jimin'i koltukta yatarken görmüştü. Başı eğik bir şekilde uyuyordu. Jungkook, derin uykuda sevimliliğine hayran kaldı. Sonunda hayal değil de gerçekte olduğunu anlayınca gerçeğe geri döndü. Jungkook yaklaşırken uyuyan çocuğu kollarına aldı. Adam eşine içtenlikle bakarken gülümsedi ve böylesine sevimli bir meleği hak etmek için ne yaptığını merak etti.

Jungkook dikkatli bir şekilde üst kattaki yatak odasına doğru yürüdü ve Jimin'i nazikçe yatağa yatırdı. Karısının küçücük bedenini dikkatlice örttü. Küçük olan çarşafların içinde kıvrılırken ona hayran kaldı. Jimin gözünde çok sevimli ve küçük görünüyordu ve ona daha fazla aşık olmamaya karşı koyamıyordu. Jungkook duş almaya ve belki de uyumadan önce kendine biraz yemek hazırlamaya karar vermişti. Yani tam olarak yaptığı şey buydu, yemekten sonra banyolarına duş almaya gitmişti. Bir havluyla saçlarını kurulamaya başladı.

Jimin hissettiği acı yüzünden uyanmıştı, çıkan sızlanmalardan dudaklarını ısırdı. Gerçekten acıtmaya başlamıştı ve işte o zaman acı verici inlemeler ve çığlıklar atmaya başladı. Ayak sesleri yaklaşırken koca karnına tutundu. "Bebeğim?? Aman Tanrım.. iyi misin??"

"Jin'i ara.. Sanırım suyum geldi..." Jimin'in gözleri kapandı, acısı gitgide daha fazla artmaya başladı.

"JIN LÜTFEN YARDIM ET! JİMİN SUYUNUN GELDİĞİNİ SÖYLÜYOR" Bu noktada, Jungkook yüzünden aşağı yuvarlanan gözyaşları dökmeye başladı. Sonuçta, bunu hiç yaşamamıştı, onun için her şey yeniydi.

Jin hızla merdivenlerden çıktı, kapıyı tamamen açtı, "Bu bir şaka değil değil mi Jungkook- AMAN TANRıM! AMBULANSI ARA!" Jin neredeyse çığlık attı

Jimin acı dolu inlemeler atmaya başladı, acı kontrolsüz bir şekilde büyüyordu, gitgide daha fazla. Nefesi saniyeler içinde giderek ağırlaştı. Solgun hissediyordu, Jin, Jimin'in güvende olduğundan emin oldu. Daha sonra ambulans geldi ve Jimin'i acil servise götürdüler. Hemen Jimin'e tüm aletleri uygulamaya başladıklarında Jungkook içeri girdi. Jimin bağırıyordu, şişmiş yanaklarından yaşlar süzülüyordu.

"İt!" Jimin, Jungkook'un ellerini daha sıkı tutup çığlık atarken doktor bağırdı... ve o ses bir bebek ağlama sesi. Jimin derin bir nefes alırken kafasını geriye doğru attı. Jungkook karısının alnını öptü, "Harika yaptın bebeğim, bu kadar erken olacağını bilmiyordum"

"Aynen.." Jimin'in sesi yorgun olduğuna dair bariz bir işaret gösteriyordu.

Doktor bebeği temizlemek için odadan çıktı, yaklaşık birkaç dakika sonra sağlıklı bir bebekle geri döndü, giyinikti. "Tebrikler! Şanslısın! Düşük yapabilirdin ama tam zamanında geldin. O çok sağlıklı bir bebek" doktor bebeği bize doğru uzatırken gülümsedi. Bu sevimli küçük canavarı elime aldım. Kollarımda çok küçük ve minicik kaldı ve bana kocaman geyik gözleriyle baktı. Bu küçük sevimli şeye bakmak beni gülümsetti, küçük kıkırdamalar duyunca burnunun ucuna dokundum. Kalbim bir anda eridi, 'o çok tatlı!!'

Aniden Jimin araya girdi, "Adını ne koyalım?"

"Ah! Üzgünüm. Hiç düşünmedim..." bebek kıpırdandı, küçük vücudunu bir o yana bir bu yana hareket ettirirken bebek sesi çıkardı.

Onu Jimin'e verdim. Şimdiye kadarki gördüğüm en tatlı şeydi, bu en iyi günlerimden biri olabilir.

"Her neyse, adını koyalım... Minwoo" Jungkook cevap vermeden önce tereddüt etti

"Jeon Minwoo.. hm tamam!" Jimin bebeğini öperken neşelendi ve gülümsedi, bebeği sürekli güldürdü

Minik elleriyle Jiminin yanağını kavradı ve gülümserken Jimin bebeğini öptü. "Seni seviyorum küçük aptal" Jungkook Jimin'in yumuşak, dolgun dudaklarını öptü.

Sonrasında sevimli küçük bebeklerini arkadaşlarına ve ailelerine gösterdiler. Herkes Minwoo'yu çok sevmişti.

STRIP | 𝑱𝑰𝑲𝑶𝑶𝑲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin