*Jimin*
Jungkook uyandığımı bilmeden telefonuna bakıyordu. Kolu hala belime sarılıydı. Kafamı kaldırıp onu öptüm.Başımı tekrar aşağı eğdiğimde kıkırdadığını duydum. Bana baktığında ona sarıldım, sevinçten ağlamaya başladım.
"Biliyorum çok ağlak biriyim..ama gerçekten seni çok seviyorum Jungkook" ağladım
Utanmadım, neşe duydum, onu gerçekten çok seviyorum.. hiçbir şey beni ondan nefret ettiremez. Bir gün gitse bile.. Yine de onu bekleyeceğim. Sonuna kadar onu bekleyeceğim, onu tüm kalbimle seveceğim. Umarım o da aynı şekilde düşünür..
"Hey Jungkook.. beni seviyor musun..?" ona baktım
Bir an sustu, hayal kırıklığına uğradım, yine de sorun değil, elimden gelen bu kadar.
"Üzgünüm-"
"Hayır hayır, seni seviyorum Jimin, yoksa Jiminie mi demeliyim? Her neyse, seni dünyadaki her şeyden çok seviyorum ve hiçbir şey bunu değiştiremez!" Jungkook araya girdi ve alnımı öperken mutlu bir şekilde gülümsedi.
"İyi kookie! Seni affediyorum" burnunu elimin arasına alıp sıktım.
"Bunu telafi etsen iyi olur!"
"Ah yapacağım" dedi sırıtarak