Bölümü oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın, sizleri seviyorum ve kocaman öptümm... ❤️🔥❤️🔥🌙
🪶🪶🪶
"Her şeyi anlatmak kadar kolay olsaydı her şey keşke… "
༄༄༄
Kelimenin tam anlamıyla acınası haldeydim ama onca derdimin arasında bir de bunu kafaya takacak değildim elbette. O kadar çok derdim vardı ki, hepsini bir sıraya koysam ona sıra gelmezdi bile.
Yine de dert dertti bazen de. Üzülmek için bir sebep daha yaratıyordu bedende.
Sevdiğim adamı çoktan öldürmüştü hayat ve ben de içime bir mezar kazmıştım onın için. Onun ruhunu saklayıp o mezarda kanlarla örtmüştüm üstünü ve o, orada kalsın diye sürekli kanatıp durmuştum kalbimi. Bana acı vermişti evet ama onu korumuştu ya, sesini çıkarmamıştım bu yüzden.
Zira sevgi için her şeye katlanmak gerekirdi…
Bazen her şey fazla geliyordu sevgiye ama bazen de ne yapsan eksik kalıyordu içinde. Sevgiydi bu, ne isteyeceği belli olmayan ama kalbe giren en güzel duyguydu.
Onsuz bir hayat yaşamayı hayal bile etmek istemezken, aylar olmuştu Serkan'sız yaşayalı. Onun geri gelmesi için canımı vermek isterken onun için canımdan olmayı göze almıştım ben. Olmamıştı ama, geri de gelmemişti ben de gidememiştim yanına. Onsuz bir dünya hayal bile edemeyen ben, onsuz yaşamaya alışmıştım bile…
Çok sevmek kavuşmaya yetmiyordu işte, kanlı canlı örneğiydim ben bunun. Kendimi parçalasam da, kendimi öldürsem de kavuşamamıştık biz. Zira kader bize böyle yazılmıştı belki de.
Elden gelen bir şey yoktu, kaderin biçtiği hayatı yaşamaktan başka…
Doğacağım an bana böyle bir hayat yaşayacaksın deselerdi, kesinlikle doğmak istemezdim. Hem neden isteyeyim ki, acıdan başka ne yaşadım ben bu hayatta? Hiç… Sadece, kocaman bir hiç. Bundan sonra ne yaşayacağım bilinmez ama ne yaşayamayacağım bilinir. Aşk.
Belki de hayatta en doğru şekilde yaşamak, aşık olmadan yaşamaktır. Belki de sevgiden uzak, bağlılıktan uzak, beklentiden uzak bir şekilde yaşamaktır. Huzurlu bir hayatın özellikleri sıradan olmaktır belki de…
Ama aşksız da yaşanır mıydı ki? Zaten sıkıcı olan hayat daha da sıkıcı olmaz mıydı ki? Kim aşksız yaşayabilirdi, kim birini sevmeden nefes alabilirdi?
Hayatın asıl anlamı, aşkı yaşamak değil miydi?
Bir kez aşık olmuştum ama aşkımı ellerimden söke söke aldı hayat. Onun gitmemesi için sımsıkı kapattığım ellerimi tenimi parçalayarak aldı benden. Çabaladım, çırpındım, haykırdım, olanca kuvvetimle bağırdım… olmadı, beni görmedi hayat, aldı onu benden. Alıp kara toprağa gömdü alıp ruhumu siyah tüylerle kapladı.
Bir kez sevmiştim ama bu aşktan öyle çok ötedeydi ki… Ben aşkımı zifiri karanlığa bürümüştüm, bir daha aşık olamazdım. Ama sevebilirdim ve sevdim de. Ben Ulaç'ı sevdim; insan olduğu için, koruyan olduğu için, yanımda olduğu için, beni anladığı için ve kendisi olduğu için sevdim. Ona daha fazla bir şey veremezdim, kalbim başka biri için atarken onu da oraya koyamazdım. Bedenim bir başkası için yanıp tutuşurken ona kendimi teslim edemezdim.
Ama ettim…
Biliyorum en büyük hatayı burada yaptım zaten. Benim yazılan en büyük günahım onunla evlenmekti zaten. Serkan'ı unutabilirim düşüncesine kapılıp evlenmiştim onunla ama ne ben onu unutabilirmişim aslında ne de hayat bana unuttururmuş. Evet geç oldu, hemde çok geç oldu ama artık anladım. O benimle mezara kadar yaşayacak artık, onu unutamayacağımı anladım zira.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Kalanlar Cefâpîşe (III)
Teen FictionAynadaki yansıma her zaman aslını yansıtmazdı. Aslında çoğu zaman yansıtmazdı, ağlayan bir insanın gözlerinde gülen bir insanın yansıması olmazdı mesela. Benim de gözlerim aynadaydı, ayna bana sadece onun doğru olduğunu gösteriyordu; büyümüş karnım...