ON İKİNCİ BÖLÜM

70 63 0
                                    

Bölümü oylamayı yorum yapmayı unutmayın... ❤️‍🔥🌙😚

🪶🪶🪶

"Bir insanın bir insana yapabileceği en kötü şey gelecek hakkında umut ettirmekti… "

                                                 ༄༄༄

Ulaç'ın anlatımıyla…

Umut etmek nedir bilir misiniz ya da her şeyin iyi olacağı her şeyin düzeleceği günü beklemek nedir bilir misiniz?

Ben bilirim.

Sevdiklerim tarafından öğretilen hayat derslerinden biri sadece bunlar. Tüm sevdiğim insanlar yüzüme gülüp arkamdan çevirdikleri dolaplarla hayatımdan teker teker çekip gittiler, ne olacağımı düşünmediler ya da bize hayatın ne vereceğini düşünmediler. Çekip gittiler sadece, bir gün geri dönebilecekleri ihtimalini göz ardı ederek tabii…

Siz hiç sevdiklerinizin gidişini izlediniz mi hayatınızdan?

Ben izledim biliyor musunuz?

Teker teker herkes gitti hayatımdan, benim geride kalıp ne olacağımı düşünmediler, çekip gittiler benden.

Annem… Önce o terk etti beni, benim annem ben daha çok küçükken öldü ve beni geride bıraktı.
Ablam… Annemden sonra anne diyebileceğim tek insandı o ama o da benimle kalmadı, çekip gitti annemin peşinden.

Kardeşim… Benden sadece bir yaş küçük erkek kardeşim de takıldı peşlerine. Bu ölüm neden bizim ailemizi böyle dağıttı bilmiyorum ama hepsi de ölüme gitti beni bırakarak.

Anneannem, babaannem, dedelerim… Hepsi de sırayla gitti onların yanına.

Hayatımdaki insan sayısı her geçen yıl azalıyordu. Kalabalık bir ailede doğmama rağmen sadece yedi yıl sonra hayatımda babam kalmıştı. Büyük bir aile ölümle sınanmış ve kaybetmişti. Herkesin bu kadar meraklı olduğunu bilmiyordum ölüme karşı, geride bıraktıklarını düşünmeden herkes gitti. Sadece ben ve babam kaldık koca aileden ve bir de bizi ayakta tutan babamın intikam planları…

İntikam ve planlar…

Belki de sadece bu ikisiydi bizim ailemizi dağıtan. Büyüklerimizi uyandırmamıza rağmen peşine düştükleri bir kabusun sonuydu bizim sonumuz da. Kabuslar nasıl kötüyse biz de kötüydük, ve kabuslar nasıl kötü sonuçlanıyorsa bizim sonumuz da kötü sonuçlanıyordu. Zira biz hak ediyorduk, masum insanların arkamızdan ettiği beddualar bizi vurmuştu ve her şeyimizi alıp bizi bitirmişti.

Bu intikamın nereye dayandığını bilmiyordum. Sadece babamı ayakta tutan, asla yılmamasını sağlayan bu intikamlarını bir gün gerçekleştirecek olmasıydı bunu biliyordum.

Benden yardım istemişlerdi, o aileyi bitirmek için bana gelmişlerdi. Kabul etmemiştim ama o ailenin içine sızmıştım. Babamın planlarına dahil olmayacaktım ama bu işin başlangıcını öğrenecektim. Ailem bana bu konuda bir şey demiyordu ama belki onlardan öğrenebilirdim.

O aileye girdim, yeri geldi onlara yardımcı oldum yeri geldi onların kötülüğünü istedim. Çok değildi belki ama yine de tanıyordum onları onlara nazan. Onlar beni tanıdıklarını sanıyorlardı ama yanılıyorlardı işte, çünkü ben o tanıttığım kişi değildim.

Ben onların gözünde dünyanın en iyi adamıydım lakin kendi içimde en kötü adam bile değildim…

Onlara babamın dediklerinin hiçbirini yapmadım, babamın dediği gibi onlardan intikam almadım, istemedim bile. Bu dünyada intikamla yaşanmazdı zira, bu dünya zaten zordu bir de bizim zorlaştırmamız neye yarardı ki…

Senden Kalanlar Cefâpîşe  (III) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin