YİRMİ İKİNCİ BÖLÜM

58 55 0
                                    

Bölümü oylamayı unutmayın lütfen ve yorum yapmayı da tabii. 🤗🤗🤩

🪶🪶🪶

"Yeniden geri ver, bana onca zamanı. Bir telafisi yok, bunca zararın... "

                                                     ༄༄༄

Duyduklarım, kulağımda yankılanan o tok ses ve konuşulan o kelimeler… Hepsi de birer yalandan ibaret olmalıydı, hepsi de beni yaralamak için olmalıydı. Eğer doğruysa katlanılmazdı, eğer doğruysa yaşanmazdı.

Yalan diye bağırmak geliyordu içimden, her şey yalan, sen yalansın, diye haykırmak… Ama tek yaptığım sessizce oturup onun yüzünü izlemekti. O kadar masum duruyordu ki, öyle masum uyuyordu ki ona böyle kara bir leke atmak…

Mehir'e baktım dakikalarca, video ilerliyordu. Konuşulanlar kulağıma uğuldayarak geliyordu ama ben sadece Mehir'e bakıyordum. Onun hasret kaldığım yüzünde dinleniyordu gözlerim, onun sıcak teninde uyumak için can atıyordu bedenim.

Ama uzaktı bana ve soğuktu…

Yanına gidip onu o iplerden kurtarmak istiyordum. Onun gözlerini açmasını sağlamak, ona güvende olduğunu hissettirmek istiyordum.

Yapamıyordum…

Elimi uzatsaydım şimdi, onun boynunu tutup düzeltseydim ya da. Kendini bana bırakmasını sağlasaydım o an. Ona yaşamasını söyleseydim eğer, yanında olsaydım keşke.

Değildim.

Yüzündeki gözlerim boynuna indi bir süre, gardanında hafif bir kızarıklık vardı. Ondaki her yarayı gördüğümde içimde bir yerler kanıyordu. Tutamıyordum kendimi, ona zarar veren elleri koparıp atmak istiyordum.

İçimdeki canavarı uyandırıyordum…

Boynundaki gözlerim şişkin karnına gitti bu sefer, orada takılı kaldılar. Bu oydu, o gün gördüğüm kadın Mehir'di gerçekten de. Onu böyle görmeyi tahmin etmemiştim, hayal bile edememiştim. O hayallerimin ötesine geçmiş, gerçek olmuştu.

Hamileydi…

Yeni yeni idrak edebiliyordum. Mehir, benim karım, benim küçüğüm hamileydi. Sevinmeli miydim, evet kalbim heyecanlanmıştı. Ama zehirli bir yılan girmişti araya bana o sözleri fısıldayan.

"Senin çocuğun olmayacak Ulaç, sen asla baba olamayacaksın. "

Çocuğun olmayacak…
Baba olmayacağım…
Asla…

Hayır, yalan söylüyordu. Babam beni yaralamak için yalan söylüyordu. Kanıtlayamazdı, böyle bir ihtimal olamazdı. Mehir bana bunu yapmazdı, o böyle bir şey yapamazdı.

Sevdiğini toprağın altına vermiş kadın, hayata yenik düşüp de zaferi ona elleriyle veremezdi.

O güçlüydü, her şeyi yapardı. Kendini toplar, hayatla mücadelesine dimdik devam ederdi. Lakin böyle bir şey yapmazdı. Mehir ya Mehir, o küçük kız bunu yapamazdı.

"Yalan söylüyorsun! " dedim hiddetle. "Yalan söylüyor Sevim. Siktiğimin şerefsizi yalan söylüyor, Mehir bunu yapmaz. Bana bunu yapmaz! "

Bağırıyordum ama son kelimelerde sesim iyice kısılmıştı bile, çığlıklarıma dönüşmüştü. Ağlıyordum; onun için, kendim için, bebek için, yalanlar için ağlıyordum.

Geçmişte bir kadın için kendine bir daha ağlamayacağına söz veren ben, bir kadın için ağlıyordum yine.

"Ulaç." dedi Sevim, beni sakinleştirmek ister gibi. Ama ben sakinleşemezdim, bu konuşulanların aslı ortaya çıkmayınca sakinleşmezdim.

Senden Kalanlar Cefâpîşe  (III) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin