Bölümü oylayıp yorum yapmayı unutmayın lütfen. 🐧🐧
🪶🪶🪶
"Yaralardan kurtuluş olsa bile, izlerinden kurtuluş var mıydı? "
༄༄༄
Ölüm neydi?
Bir insanın hayata göz yumması…
Ama gerçekten de öyle miydi, ölüm sadece insanın gözlerini yumması mıydı?
Hayır, değildi.
İnsan yaşarken de ölürdü, nefes alıp verirken de can verirdi.Bakın, kanlı can karşınızda duruyorum işte. Ben… O kişi bendim.
Nefes alıp veren, yaşarken ölen o kişi benim.Sevdiği insanları toprağa veren her insan ölümden biraz da olsa nasibini alırdı. Birinin ölümü karşısında olurken onun nasıl yaşadığını düşünürdünüz hiç?
Yaşamaz değil mi, yaşayamazdı.
Sevdiğim insanları toprağa vermiştim. Annem, ablam, kardeşim, anneannem, babaannem, dedelerim… Ben ölümle yaşamıştım bu zamana kadar, ölümle çok erken tanışmıştım.
Sadece beş yaşındaydım ölümle tanıştığımda, annemin öldüğünü öğrendiğimde sadece beş yaşındaydım. O ameliyathanenin önünde beklerken, o doktorun söylediklerini idrak ederken sadece beş yaşındaydım.
Ben ölümü hissettiğimde beş yaşındaydım.
Sonrasında hepsi de sırayla gitmişti zaten, hepsi de anlaşmış gibi birer ay arayla gitmişti benden. Onların son nefeslerini verdiklerinde gözlerinin içine bakıyordum ben. Onlara gitmemeleri için yalvarıyordum, annem gibi beni bırakmamaları için sessizce haykırıyordum.
Beni duyduklarını biliyordum. Ama benden gidiyorlardı teker teker. Onları ne kadar çok sevdiğimi bilmelerine rağmen terk ediyorlardı beni. Geride kalanları sevmiyordum, zira sadece ben ve babam kalmıştı geride.
Birbirini sevmeyen baba ve oğul…
Ondan gittikten sonra bir daha asla aramamıştım arkamda varlığını, hiç hissetmemiştim bile yokluğunu. Öyle etkisiz elemandı ki benim için, toplama işlemindeki sıfır gibi, çarpma işlemindeki bir gibiydi.
Faydasızdı ama zararlıydı.
Hayatıma hep zarar vermişti, beni hep yanlışa sürüklemişti. Yalanlarla büyütmüştü, öfkeyle yeni yaşımı kutlamıştı ve acımasızlık vermişti bana hediye olarak.
Beni kendisine benzetmek istemişti ama yapamamıştı. Onun gibi biri olamazdım ben, o kadar insafsız yaşayamazdım bu hayatta.
Ben annemi o kapının ardında beklerken babamın duygusuz duruşuna şahit olmuştum. Özenmiştim ona evet ama öyle biri olmamalıydım. Bir insan ölüme bu kadar tepkisiz kalamazdı, ölüm bu kadar duygusuzluğu kaldıramazdı.
Ölüm bile kendi haline acırdı…
Ama babam… O hiçbir tepki vermemişti, mimik oynatmamıştı suratında. Gözleri onu beklerken nasıl bakıyorsa yine öyle bakmıştı. Sert, soğuk, mesafeli…
Ölüm annemi bulmuştu o gün, beni ise acıtmıştı. Şimdi bir kez daha kapımdaydı ölümün acısı. Mehir orada ölümle savaşırken kapıdan çıkmak için sırasını bekliyordu ölümün acısı.
Lütfen Mehir, onun oradan çıkmasına izin verme. Lütfen…
Anneme de böyle demiştim ben, ölüme gitme demiştim, ölme demiştim, beni bırakma… Ama bırakmıştı annem, ölmüştü. Beni düşünmemişti, arkasında gözü yaşlı bir oğlu olduğunu unutmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Kalanlar Cefâpîşe (III)
Ficção AdolescenteAynadaki yansıma her zaman aslını yansıtmazdı. Aslında çoğu zaman yansıtmazdı, ağlayan bir insanın gözlerinde gülen bir insanın yansıması olmazdı mesela. Benim de gözlerim aynadaydı, ayna bana sadece onun doğru olduğunu gösteriyordu; büyümüş karnım...