~53.Bölüm~

233 8 8
                                    

✖️Seni evine bırakan kim? Ben gitmek istediğim yere gidiyorum.✖️

💫İYİ OKUMALAR💫

Ayağa kalkmaya çalıştım. Fakat ne kadar çabalasamda beni sandalyeye bağlayan ipler buna engel oldu. Ne kadar çabalasam da sadece kollarımı daha çok kanatıyor ve canımı acıtıyordu. Sakince durarak Hakan'ın çıktığı kapıya baktım. Nefesimin kesildiğini hisseder gibi olmuştum. Etrafıma baktım. Nerden nereye geldiğimizin iyi bir şemasıydı.

Karşımda dizlerimi tutarak gözlerini açmaktan korkan ve babasının hiç ağladığını görmeyen bir kız için iğrenç bir duyguyla kaplayan bedenim yanıyordu. Ağlayan bir baba,yüzü boktan ibaret olmuş kıpkırmızı kanlarla kaplanmış bir kız,hayatının başına yıkılan bir çocuk. Gözlerimi yumarak yutkunmaya çalıştım. Hakanlayken başıma bunların hiç biri gelmemişti. Böyle şeylere tanık olmamıştım. Çünkü yanımda beni herşeye rağmen koruyan biri vardı.

"Üzgünüm kızım," fısıldayışıyla gözlerimi açarak ipleri çözmeye çalışan babama baktım. Gözlerinin altı mosmordu,gözleri kıpkırmızıydı. Yanaklarını ıslatan yaşlar hala akmaya devam ediyordu.

"Senin içindi" diye devam edince bakışlarımı tekrar o kapıya çevirdim,kollarımda ki ipleri artık hissetmiyordum. Ayağa kalktım ve gücüm olmadığına rağmen kapıya ilerlemeye başladım.

Deponun kapısını açtığımda temiz havanın yüzüme çarpmasıyla kendime gelmeye çalıştım. Buz gibi geliyordu. Sırılsıklam olmuştum. Terlemiş,saçlarım yağlanmış,göz yaşlarımla birlikte yüzüm çökmüştü. Kollarımı bedenime doladım ve kıpkırmızı olan kollarıma baktım. Bandaj,kıpkırmızı, kocaman bir lekeyle kaplanmıştı.

Yavaşça kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. Yıldızlarla donatılmış siyahın üzerine gri tonların serpiştirildiği bir gökyüzü,bugünü anlatmaya yetiyordu. Düşüncelerimi hapsettiğimi hatırlayınca sessizlikten kurtulmak için onları sırasıyla çıkardım. Her bir ağızdan konuşan duygularım sanki haykırıyorlardı. Demir parmaklıklara vurdukları boş teneke su kaplarıyla gürültülerine gürültü katıyorlardı. Bu konu hakkında herkesin fikri olduğu ne kadar açıktı.

'Seni sevmeyecek,'

'Onsuz yaşayabileceğine ne sen,ne de biz inanıyoruz'

'O çocuk seni sevmişti'

'Onu sıktığın yetmiyormuş gibi şimdi de ne yaptın'

'Bir gün gerçekten akıllanacaksın ve o gün çok geç olacak'

'Şimdi mutlu musun?!!'

'Bahse girelim! Onsuz yaşayamayacaksın'

Onları tekrar oraya kilitledim ve oradan çıkarak etrafıma bakınmaya başladım. Onları neden hapse atarmışcasına,onları susturduğumu şimdi daha iyi anlıyordum. Acımasızca bana nerelerde hata yaptıklarımı ve gerçekleri söylüyorlardı. Fakat benim şuan bir gerçeğe ihtiyacım yoktu. Benim şuan kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı. Belki başka zaman onları dinleyerek onlara bir kere daha onların haklı olduklarını söyleyebilirdim,başka zaman.

Canımı acıtan başka şeyler vardı. Mesela benden nefret ediyorlardı. Sadece onlar etmiyordu. Herkes benden nefret ediyordu. Hiç bir bağla aram iyi değildi. Okul berbattı.Notlarım düşüktü. Ailemle aram iyi değildi. Arkadaşım yoktu. Sevdiğim çocuğu ellerimle hayatımdan çıkarmıştım. Ve hayatımın mükemmel olacağını düşünecek kadar aptaldım. Şurada hemfikir olalım,gerçekten SARIŞINKAR APTAL. Fakat iyi olarak.

Cebimdeki telefonu çıkartarak olduğum yerde durdum ve mesaj oluştur kısmına bastım.

Kime:HAKAN
Ne kadar macera dolu bir gündü ama... Bak ne dicem yalnızlığıyla arkadaş olan adam. Sen kazandın. Ben değişmem,değişemem. İstesemde yapamam. Çünkü lanet olsun ki ben buyum. Sana burda son kez bir şeyler yazacağım galiba. Her zaman haklı olduğumu tartışmayalım. Çünkü haklıyım. Dediklerimin hepsi çıkıyor. İlişkimiz 1 yıl olmadan bitti,kötü biriyim,beni gerçekten sevmedin. Ve benden varlıklarımın hepsini alıp gittin. Terk edeceğini biliyordum fakat garip bir şekilde bu yıkılmama neden oldu. Herşey unutulduğu gibi bende seni unutacağım. Birşey merak ediyorum nasıl unuttun?

KaybolmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin